dc.contributor.advisor | Eryurt, Mehmet Ali | |
dc.contributor.author | Güngör, Elif Canan | |
dc.date.accessioned | 2024-01-26T12:39:24Z | |
dc.date.issued | 2024 | |
dc.date.submitted | 2023-12-19 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/34517 | |
dc.description.abstract | According to Article 14 of the Universal Declaration of Human Rights, the right to
asylum is a human right. However, due to the geographical limitation that various
countries practiced/are practicing, not all asylum seekers were/are able to enjoy the right
to asylum in the same way and to the same extent. The main purpose of the study is to
analyze comprehensively and comparatively the effect of geographical limitation on the
right to asylum in different geographies. In this framework, the practices of Hungary,
which had terminated the geographical limitation application many years ago, the
Principality of Monaco, which has recently terminated the mentioned application, and
the Republic of Türkiye, which still maintains the application, discussed in the study.
The appearance of the right to asylum in the practices of Hungary and Monaco was
examined through a comparison in the form of pre- and post-geographical limitation,
while the comparison concerning the practice of Türkiye was approached in a more
abstract but presumable way in reference to the practices of Hungary and Monaco.
As a result of the analysis conducted throughout the study, it was revealed that the
practice of geographical limitation should be terminated for the right to asylum to be
more inclusive and for everyone could enjoy the right in the same way and to the same
extent. Nevertheless, this change alone is not enough, it is necessary to introduce rights-
based regulations and procedures and not to pursue non-asylum seeker policies; in
summary, lifting the geographical limitation should also be supported by other relevant
means. Additionally, attention was drawn to the importance of the fact that lifting the
limitation should not only stay as an improvement on paper but also be put into practice
within the shortest possible time for a concrete difference. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Sığınma hakkı | tr_TR |
dc.subject | Mülteci | |
dc.subject | Sığınmacı | |
dc.subject | Coğrafi kısıtlama | |
dc.subject | Macaristan | |
dc.subject | Monako Prensliği | |
dc.subject | Türkiye Cumhuriyeti | |
dc.subject.lcsh | Sömürge ve sömürgeleşme. Göç ve göçmenlik. Uluslararası göç. | tr_TR |
dc.title | Coğrafi Kısıtlama Uygulamasının Bir İnsan Hakkı Olan Sığınma Hakkı Üzerindeki Etkileri: Karşılaştırmalı Bir Analiz | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 14 uyarınca sığınma hakkı, bir insan hakkıdır.
Ancak muhtelif ülkelerin geçmişte uyguladığı/hâlihazırda uygulamakta olduğu coğrafi
kısıtlamadan ötürü, tüm sığınmacılar sığınma hakkından aynı şekilde ve ölçüde
faydalanamamıştır/faydalanamamaktadır. Çalışmanın temel amacı, coğrafi kısıtlama
uygulamasının değişik coğrafyalardaki sığınma hakkına etkisini kapsamlı ve
karşılaştırılmalı bir biçimde analiz edebilmektir. Bu çerçevede, çalışmada coğrafi
kısıtlama uygulamasını seneler önce sona erdirmiş olan Macaristan, bahsi geçen
uygulamayı yakın zamanda sona erdirmiş olan Monako Prensliği ve uygulamayı
hâlihazırda muhafaza eden Türkiye Cumhuriyeti pratikleri ele alınmıştır.
Sığınma hakkının Macaristan ve Monako pratiklerindeki görünümü, coğrafi kısıtlama
öncesi-sonrası şeklinde bir kıyas üzerinden incelemeye tabi tutulmuş; hakkın Türkiye
pratiğindeki görünümüne ise Macaristan ve Monako pratiklerindekine nazaran daha
soyut fakat muhtemel bir kıyas aynası tutulmuştur.
Çalışma boyunca yapılan analiz sonucunda, sığınma hakkının daha kapsayıcı olması ve
haktan herkesin aynı şekilde ve ölçüde faydalanabilmesi adına coğrafi kısıtlama
uygulamasının sona erdirilmesi gerektiği, fakat bu değişikliğin tek başına yeterli
olmadığı, bahsi geçen uygulamanın sona erdirilmesinin beraberinde hak temelli
düzenlemeler ve prosedürler getirilmesi ve sığınmacı karşıtı olmayan politikaların
izlenmesi, özetle coğrafi kısıtlamanın kaldırılmasının ilgili diğer araçlarla da
desteklenmesi zorunluluğu ortaya konmuştur. Bunun yanı sıra kısıtlamanın
kaldırılmasının yalnızca kâğıt üzerinde olumlu bir gelişme olarak kalmamasının, somut
bir farklılık için gelişmenin en kısa sürede pratiğe yansıtılmasının önemine de dikkat
çekilmiştir. | tr_TR |
dc.contributor.department | İnsan Hakları | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-01-26T12:39:24Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |