Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKasap, Nizamettin
dc.contributor.authorŞeref, Canberk
dc.date.accessioned2023-12-18T09:28:59Z
dc.date.issued2023
dc.date.submitted2023-09-12
dc.identifier.citationAPAtr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/34400
dc.description.abstractIn conjunction with being a controversial figure, Jean-Jacques Rousseau has often been a thinker that is difficult to evaluate consistently because, indeed, Rousseau's texts are often incoherent. This is accentuated by the fact that the author of these texts does not like systematization. In this paper, however, we argue that Rousseau's inconsistency is only superficial, and that a deeper investigation reveals that Rousseau is in fact a consistent writer. The source of his coherence, we argue, is that Rousseau's texts revolve around a certain theme: logocentrism. This term, borrowed from Derrida and specifically in its use in the context of Derrida's Grammatology, describes a typical Western way of thinking that is intellectually incapable of thinking without determining criteria such as origin or finally. For Derrida, this logocentrism is also present in all Rousseauian discourse. We agree with Derrida's claim. But in addition to this, in our study, since it would be wrong to approach Rousseau's texts uniformly, we argue that these texts undergo a paradigmatic shift within themselves, each text replacing a particular paradigm. The specific "paradigm" we have chosen is Rousseau's Discourse on the Origin of Inequality, published in 1755. This work is a kind of anthropological/ethnological examination of the pre-civilization conditions of man. According to Rousseau, civilization brought with it its evils, it put man in a much more unhappy state of mind, it detached him from his natural virtues and thus corrupted him. At this point, when we take Rousseau and his works as a paradigm and logocentrism as a theme, the parallels with a much larger subject begin to reveal themselves: the myths of paradise. In the myth of Prometheus and the myth of the Expulsion from Paradise, similar to Rousseau's descriptions, humanity maintains a happy and fulfilled condition of existence vii before the intervention of a certain "external" element. We argue that these myths are another parallel for Rousseau, and that the frame of mind that Derrida identifies with the concept of logocentrism is much more far-reaching and shows its influence on Rousseau in this way as well. We think that the Discourse on the Origin of Inequality, which is the subject of our analysis, is a rich and articulate text that provides enough material for this research. Ultimately, our aim is to highlight these parallels and prove that Rousseau's supposed inconsistency can be dispelled by a deeper look.tr_TR
dc.language.isofratr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectJean-Jacques Rousseautr_TR
dc.subjectDiscours sur l’originetr_TR
dc.subjectNature et culturetr_TR
dc.subjectLe mythe de Prométhéetr_TR
dc.subjectLe logocentrismetr_TR
dc.subjectJacques Derridatr_TR
dc.titleLe Motif De Retour À La Nature Chez Rousseau : Le Logocentrisme Dans Le Discours Sur L’origine Et Les Fondements De L’inégalité Parmi Les Hommestr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetTartışmalı bir figür olmasıyla beraber, Jean-Jacques Rousseau çoğu zaman tutarlı olarak değerlendirmesi zor bir düşünür olmuştur çünkü gerçekten de çoğu zaman Rousseau’nun metinleri tutarsızdır. Bu metinlerin yazarının sistematiklikten hazzetmediği gerçeği bunu pekiştirir niteliktedir. Fakat biz bu çalışmada Rousseau’nun söz konusu tutarsızlığının sadece yüzeysel olduğunu, dolayısıyla derin bir araştırmada Rousseau’nun aslında tutarlı bir yazar olduğunu öne sürüyoruz. Öyle düşünüyoruz ki, tutarlılığının kaynağı da Rousseau’nun metinlerinin belli bir tema etrafında dönmekte olmasıdır: logosantrizm. Derrida’dan ve spesifik olarak Gramatoloji bağlamındaki kullanımında ödünç aldığımız bu terim, düşünsel olarak köken ya da nihayet gibi belirleyici kıstaslar olmaksızın düşünemeyen tipik bir Batı düşünce tarzını tanımlar. Derrida’ya Rousseaucu söylemin tümünde de bu logosantrizm hakimdir. Derrida’nın bu iddiasını benimsiyoruz. Fakat buna ek olarak, çalışmamızda, Rousseau metinlerine yaklaşırken hepsine tekbiçim bakmak yanlış olacağından dolayı, bu metinlerin kendi içlerinde paradigmatik bir değişim geçirdiğini, her bir metnin belli bir paradigma yerine geçtiğini öne sürüyoruz. Bizim seçtiğimiz spesifik “paradigma” ise Rousseau’nun 1755 yılında yayımladığı Eşitsizliğin Kaynağı Üzerine Söylev’dir. Bu eser insanın uygarlık öncesi koşullarının bir tür antropolojik/etnolojik incelemesi yapılır. Rousseau’ya göre uygarlık beraberinde kötülükleri getirmiş, insanı çok daha mutsuz bir ruh durumu içine sokmuş, onu doğal erdemlerinden koparmış ve böylelikle de yozlaştırmıştır. Bu noktada Rousseau ve eserlerini bir paradigma olarak, logosantrizmi de bir tema olarak aldığımızda, çok daha büyük bir konuyla olan paralellikleri kendini göstermeye başlıyor: cennet mitleri. Zira örnek aldığımız Prometheus miti ve Cennetten ix Kovulma mitinde de Rousseau’nun betimlemelerine benzer şekilde belli bir “dış” ögenin müdahalesinden önceki zamanlarda insanlık mutlu ve tatmin bir varoluş koşulu sürdürür. Bu mitlerin Rousseau için bir diğer paralel olduklarını, Derrida’nın logosantrizm kavramıyla saptadığı zihin yapısının çok daha geniş kapsamlı olup Rousseau’da tesirini ayrıca bu şekilde gösterdiğini öne sürüyoruz. İnceleme konumuz olan Eşitsizliğin Kaynağı Üzerine Söylev’in de bu araştırma için yeterince malzeme sunan zengin ve açık dilli bir metin olduğunu düşünüyoruz. En nihayetinde amacımız, bu söz konusu paralellikleri vurgulamak ve Rousseau’nun sözde tutarsızlığının daha derin bir bakışla ortadan kalkacağı fikrini kanıtlamak istiyoruz.tr_TR
dc.contributor.departmentFransız Dili ve Edebiyatıtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-12-18T09:28:59Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster