Show simple item record

dc.contributor.advisorRahşan, Göçmen
dc.contributor.authorKhalıd, Mammadlı
dc.date.accessioned2023-10-02T11:20:05Z
dc.date.issued2023
dc.date.submitted2023-05-09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/34009
dc.description.abstractThe aim of this study is to reveal the profile of imaging findings in patients with idiopathic Normal Pressure Hydrocephalus (iNBH), to determine the correlation between these imaging findings and clinical findings, and to investigate the possibility of predicting the response to surgery based on imaging findings before ventriculo-peritoneal shunt surgery. Between December 2020 and December 2022, patients who presented with one or more of the following complaints: gait disturbance, cognitive impairment, or urinary incontinence and had ventriculomegaly on cranial Magnetic Resonance Imaging (MRI) and met the 2021 iNBH diagnostic criteria were included in the study. Neuroimaging findings were analyzed both qualitatively and quantitatively with volumetric calculations using volBrain software. The clinical course of the patients after VP shunt surgery was followed prospectively. The study included 75 patients (44% female, 56% male; mean age 71.23 years). Pre-treatment qualitative and quantitative MRI findings were correlated with the classic clinical triad of dementia, gait disturbance and urinary incontinence. Disproportionate widening of the sylvian sulcus or other sulci (DESH) was found in 73 patients (98%) and narrowing of the callosal angle in 71 patients (95%). Widening of the calcarine sulcus was found in 20% of patients and parietooccipital sulcus in 32%. Compressed mesencephalon was observed in 26 patients (35%). The incidence of dementia was significantly higher in patients with normal CSF flow rate (p=0.033). No significant correlation was found between pre-treatment gait disturbance and urinary incontinence and any imaging findings (p>0.05). In our study, we also used the Decision Tree method to determine how the variables affect the clinical findings together. Separate models were created for each complaint. According to the decision tree evaluating the effect of variables on gait disturbance: Gait-balance impairment was seen in patients with DESH findings. Gait impairment was seen in patients without DESH but with sulcal narrowing from the level of the vertex and compressed mesencephalon. Diagnostic draining lumbar puncture (LP) was performed in 64 and external lumbar drainage (ELD) in 9 of the 75 patients included in the study. Patients without periventricular T2 hyperintensities had a significantly higher positive response to LP. A total of 42 patients underwent VP shunt surgery. When the change in dementia after treatment was analyzed in relation to MRI findings, it was found that improvement in dementia was significantly lower only in the presence of interhemispheric DESH (p=0.011). When the relationship between the change in gait disturbance and MRI findings after treatment was analyzed, improvement in gait disturbance was found in all patients with sulcal narrowing at the level of the vertex (p=0.004). In addition, the mean volume of the fourth ventricle was 1.55 cm3 in patients who did not respond to surgical intervention and 3.28 cm3 in patients who responded (p=0.024). There was no significant correlation between improvement in urinary incontinence after treatment and any MRI findings (p>0.05). The findings showed that enlargement of the parietooccipital and calcarine sulci and compressed mesencephalon findings are not uncommon in patients with iNBH, response to LP was increased in patients without periventricular white matter lesions, and response to VP shunt was increased in patients with mesial sulcal narrowing.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectİdiyopatik normal basınçlı hidrosefalitr_TR
dc.subjectMRGtr_TR
dc.subjectVP şanttr_TR
dc.subjectLPtr_TR
dc.subjectŞant yanıtı.tr_TR
dc.subject.lcshRadyoloji. Tanısal görüntülemetr_TR
dc.titleNormal Basınçlı Hidrosefalinin Beyin Mrg Bulguları ile Değerlendirilmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetBu çalışmanın amacı idyopatik Normal Basınçlı Hidrosefali (iNBH) hastalarında görüntüleme bulgularının profilini ortaya çıkarmak, bu görüntüleme bulguları ile klinik bulgular arasındaki korelasyonu belirlemek ve ventrikülo-peritoneal şant cerrahisi öncesinde, görüntüleme bulgularından yola çıkarak cerrahiye yanıtı öngörebilmenin imkânlarını araştırmaktır. Aralık 2020-Aralık 2022 tarihleri arasında yürüme bozukluğu, bilişsel bozulma veya idrar inkontinansı şikayetlerinden biri veya daha fazlasıyla başvuran ve kraniyal Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)’de ventrikülomegalisi olan hastalardan 2021 iNBH tanı kriterlerini karşılayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Nörogörüntüleme bulguları hem kalitatif hem de volBrain yazılımı ile hacimsel hesaplamlarla kantitatif olarak yapıldı. VP şant cerrahisi sonrası hastaların klinik seyirleri prospektif olarak izlenmiştir. Çalışmaya 75 hasta (%44’ü kadın, %56’sı erkek; yaş ortalaması 71,23 yıl) dahil edildi. Hastaların tedavi öncesi kalitatif ve kantitatif MRG bulguları ile demans, yürüme bozukluğu ve idrar inkontinansı şeklindeki klasik klinik üçlüsü arasında korelasyon değerlendirmesi yapıldı. Sylvian sulkusta veya diğer sulkuslarda orantısız genişleme (DESH) bulgusu 73 hastada (%98) hastada, kallozal açıda daralma ise 71 hastada (%95) bulundu. Kalkarin sulkusta genişleme hastaların %20’sinde, parietooksipital sulkusta genişleme ise %32’sinde saptanmıştır. Basılmış mezensefalon bulgusu 26 hastada (%35) izlendi. Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) akım hızı normal olan hastalarda demans görülme sıklığı anlamlı olarak daha fazla saptandı (p=0,033). Tedavi öncesi yürüme bozukluğu ve idrar inkontinansı ile hiçbir görüntülüme bulgusu arasında anlamlı korelasyon bulunmadı (p>0,05). Çalışmamızda aynı zamanda, değişkenlerin klinik bulgular üzerinde birlikte nasıl etkili olduklarını belirleyebilmek için ‘Karar Ağacı’ yöntemi kullanıldı. Her bir yakınma için ayrı modellemeler oluşturuldu. Değişkenlerin yürüme bozukluğu üzerine etkisini değerlendiren karar ağacına göre: DESH bulgusu olan hastalarda yürüme bozukluğu görüldü. DESH bulunmuyor ancak verteks düzeyinden sulkal daralma ve basılmış mezensefalon mevcutsa yürüme bozukluğu görüldü. Çalışmaya dahil edilen 75 hastanın 64’ünde tanısal amaçlı boşaltıcı lomber ponksiyon (LP), 9’unda ise eksternal lomber drenaj (ELD) yapıldı. Periventriküler T2 hiperintensiteleri olmayan hastaların LP’ye pozitif yanıtı anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Toplam 42 hastaya VP şant cerrahisi uygulandı. Tedavi sonrası demanstaki değişimin MRG bulgularıyla ilişkisine bakıldığında yalnızca interhemisferik DESH varlığında demansta düzelme anlamlı düşük olduğu bulundu (p=0,011). Tedavi sonrası yürüme bozukluğundaki değişimin MRG bulgularıyla ilişkisine bakıldığında verteks düzeyinde sulkal daralması olan hastaların tümünde yürüme bozukluğunda düzelme (p=0,004) saptandı. Ayrıca dördüncü ventrikül ortalama hacmi cerrahi müdahaleye yanıt görülmeyen hastalarda 1.55 cm 3 , yanıt görülen hastalarda ise 3.28 cm 3 bulundu (p=0,024). Tedavi sonrası idrar inkontinansındaki iyileşme ile hiçbir MRG bulgusu arasında anlamlı korelasyon bulunmadı (p>0,05). Elde edilen bulgular, iNBH hastalarında parietookspital ve kalkarin sulkuslarda genişleme ve basılmış mezensefalon bulgularının nadir olmayarak görülebileceğini, periventriküler beyaz cevher lezyonu olmayanlarda LP’ye yanıtın arttığını, meziyal sulkal daralması olanlarda ise VP şant yanıtının arttığını gösterdi.tr_TR
dc.contributor.departmentRadyolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-10-02T11:20:05Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record