dc.contributor.advisor | Kaynar, Hakan | |
dc.contributor.author | Özlü, Zeynep Özlem | |
dc.date.accessioned | 2023-08-22T08:20:28Z | |
dc.date.issued | 2023 | |
dc.date.submitted | 2023-06-14 | |
dc.identifier.citation | Özlü, Zeynep Özlem; "BİR ADA, BİR DERGİ VE BİR RESSAM:İMROZ, ΙΜΒΡΟΣ VE NİKOS PALEOPOULOS", Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2023. | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/33940 | |
dc.description.abstract | Imbros, which is the largest island of Turkey, was a self-sufficient island despite
the many negative effects of being an island. Its greatest advantage was having
access to fresh water, making it suitable for agriculture and livestock. During the
years when transportation to the mainland was difficult, much like other islands,
the island's population had to rely on itself. Therefore, they produced their own
food, drinks, clothing, and other necessities. Being isolated from the mainland,
the island had to create not only its material resources but also all of its cultural
activities. The people of the island were first introduced to cinema in 1948.
Electricity started to be provided to the center of the island in 1950. Battery powered radios were the most important means of communication and
entertainment in daily life. While music, dances, religious rituals, weddings, and
many celebrations made the island enjoyable, a group of intellectuals wanted to
bring a new movement to Imbros. However, they were unsure of how to begin.
The economic and spiritual collapse brought to the island by World War II also
became an opportunity for a new beginning. Imbros and Istanbul Greeks, who
had gotten closer to each other during their mandatory military service, had the
chance to get to know each other better. Two intellectuals from Istanbul, Vasileios
Anagnostopoulos and Nikos Paleopoulos, made their first trips to Imbros after the
war ended. This journey would connect them to Imbros. Nikos Paleopoulos, a
painter who was greatly influenced by the daily life, nature, and people of the
island, was the one who proposed the idea of starting a journal. With the
gathering of intellectuals on the island, the first magazine of Imroz was born.
Published until 1955, this magazine was almost like a record book of the island.
This work aims to explore the everyday life of the island during its relatively
"beautiful" years and introduce Imbros magazine to the readers. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | İmroz | tr_TR |
dc.subject | İmbros | tr_TR |
dc.subject | Nikos Paleopoulos | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Yunan tarihi | tr_TR |
dc.title | Bir Ada, Bir Dergi ve Bir Ressam: İmroz, Ιμβροσ ve Nikos Paleopoulos | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Türkiye’nin en büyük adası olan İmroz, ada olmanın getirdiği birçok olumsuz
etkiye rağmen, kendisine yetebilen bir adaydı. Tarım ve hayvancılığa uygun olan
bu adanın en büyük şansı tatlı suya sahip olmasıydı. Anakaraya ulaşımın çoğu
ada gibi zor olduğu yıllarda, ada halkı kendisine yetmeye mecburdu. Bu sebeple
yiyecek, içecek, giysi ve eşya gibi ihtiyaçlarını kendisi üretiyordu. Anakaradan
izole olan ada yalnızca maddi kaynakları değil kültürel tüm aktiviteleri de kendisi
yaratmak zorundaydı. Ada halkı sinema ile ilk olarak 1948 yılında tanışmıştı.
Adanın merkezine ise elektrik 1950 yılında verilmeye başlanmıştı. Pilli radyolar
gündelik hayattaki en önemli iletişim ve eğlence aracıydı. Müzikler, danslar, dini
ritüeller, düğünler ve birçok kutlama adayı eğlenceli kılsa da bir grup entelektüel
İmroz’a yeni bir hareket getirmek istiyordu. Ancak nasıl başlayacaklarını
bilemediler. İkinci Dünya Savaşı’nın adaya getirdiği ekonomik ve ruhsal çöküş,
aynı zamanda yeni bir başlangıca vesile oldu. Zorunlu askerlik görevlerinde
birbirleri ile yakınlaşan İmrozlu ve İstanbullu Rumlar birbirlerini daha iyi tanıma
fırsatı buldular. İstanbullu iki entelektüel Vasileios Anagnostopoulos ve Nikos
Paleopoulos savaşın bitmesiyle birlikte İmroz’a ilk seyahatlerini yaptılar. Bu
seyahat onları İmroz’a bağlayacaktı. Adadaki günlük hayattan, doğadan,
İmrozlulardan oldukça etkilenen ressam Nikos Paleopoulos, burada bir dergi
çıkarma fikrini ortaya atan isim oldu. Adadaki entelektüellerin de bir araya
gelmesiyle adanın ilk dergisi İmroz doğdu. 1955 yılına kadar yayınlanan bu dergi
adanın adeta bir kayıt defteriydi. Bu çalışma adanın görece “güzel” yıllarındaki
gündelik hayatına bakmayı ve İmroz Dergisi’ni okuyucuya tanıtmayı
amaçlamaktadır | tr_TR |
dc.contributor.department | Tarih | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2023-08-22T08:20:28Z | |
dc.funding | TÜBİTAK | tr_TR |
dc.subtype | workingPaper | tr_TR |