Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorDepeli, Gülsüm
dc.contributor.authorAkgün, Ceylan Nur
dc.date.accessioned2023-07-25T07:40:11Z
dc.date.issued2023-07-20
dc.date.submitted2023-06-13
dc.identifier.citationAPAtr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/33741
dc.description.abstractIn this study, In this study, the viewpoints and experiences of 32 women from diverse backgrounds have been studied to develop a perspective on the place of motherhood in the construction of femininity. Emotional investments made in motherhood and idealised values associated with this identity, the ordinary activities of daily life and routine "maternity chores" were evaluated descriptively. Based on the values, habits, beliefs, feelings and prejudices that are harboured within the motherhood experience, it is aimed to contact that is social and cultural. The roles and responsibilities encompassed by the mother identity, which generates radical changes on female subjectivity, are steadily increasing. As the gap between idealised and experienced motherhood widens, being a mother becomes wearisome and oppressive, triggering feelings of inadequacy, anxiety and guilt. Furthermore, the societal dimension of motherhood, along with the “approved” motherhood discourse, can be perceived as a source of pressure for women when they assess their own experiences of motherhood. The biopolitics of power, neoliberal market values, individualistic and competitive social structure, conservative tendencies have been the main components of the the “approved” motherhood discourse. The emotions evoked by the adjectives such as compassion, selflessness and self-sacrifice that stick to mother identity, and the cultural and political dynamics that influence these emotions are the key issues in this study. Furthermore, this study attempts to find answers to the questions of whether different perspectives, ethical political positions can be produced from the experience of motherhood and how the gap between the ideal motherhood and what is experienced in reality can be described. Key words motherhood, anxiety, guilt, inadequacy, sacrifice, subjectivity, gendertr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectAnneliktr_TR
dc.subjectkaygıtr_TR
dc.subjectSuçluluk duygusutr_TR
dc.subjectYetersizliktr_TR
dc.subjectFedakarlıktr_TR
dc.subjectÖznelliktr_TR
dc.subjectToplumsal cinsiyettr_TR
dc.subject.lcshPsikolojitr_TR
dc.titleAnnelik Deneyimleri: Gerilimler, Mücadeleler ve Uzlaşmalartr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetBu çalışmada kadınlığın inşasında annelik mefhumunun yerine dair bir bakış açısı oluşturmak için farklı kesimlerden 32 kadının kendi hayatlarına dair anlattıkları ele alınmıştır. Kadınların toplumsal/kültürel bağlamda inşa edilen "annelik" kavrayışı ile ilişkilenmeleri üzerinden gidilerek onların kendi anneliklerini nasıl değerlendikleri konu edilmiştir. Anneliğe dair yapılan duygusal yatırımlar ve bu kimliğe dair idealize edilen değerler; gündelik hayatın sıradan faaliyetleri, rutin olarak yapılan "annelik işleri" betimsel olarak değerlendirilmiştir. Annelik deneyiminin barındırdığı değerlerden, alışkanlıklardan, inançlardan, duygulardan ve önyargılardan yola çıkılarak toplumsal ve kültürel olanla temas etmek amaçlanmıştır. Kadın öznelliği üzerinde radikal değişimler oluşturan anne kimliği içine dâhil olan rol ve sorumluluklar giderek artmaktadır. İdealize edilen ve deneyimlenen annelik arasındaki fark açıldıkça anne olmak yıpratıcı ve baskılayıcı bir hâl almakta, bu durum yetersizlik, kaygı ve suçluluk duygularını tetiklemektedir.Ayrıca, kadınların kendi anneliklerini değerlendirmelerinde anneliğin toplumsal yönü ve makbul anne söylemi bir baskı unsuru olarak görülebilir. İktidarın biyopolitikası, neoliberal piyasa değerleri, bireyci ve rekabetçi toplumsal yapı, muhafazakâr eğilimler makbul anne söyleminin temel bileşenleri olmuştur.Anne kimliği kadın öznelliğinde nerede durur? Anne kimliğine yapışan şefkatlilik, cefakârlık, fedakârlık gibi sıfatların ürettiği duygular ve bu duyguların kültürel politik dinamikleri bu çalışmanın temel meselesidir. Ayrıca bu çalışmada annelik deneyiminden farklı perspektifler, etik-politik konumlanmalar üretilebilir mi ve ideal annelik ile hakikatte yaşanan arasında nasıl bir mesafe tarif edilebilir sorularına cevaplar aranmıştırtr_TR
dc.contributor.departmentİletişim Bilimleritr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-07-25T07:40:11Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster