Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÇelik, Hasan Tolga
dc.contributor.authorAykanat, Alper
dc.date.accessioned2023-07-17T13:49:38Z
dc.date.issued2023-06-19
dc.date.submitted2023-06-13
dc.identifier.citationAYKANAT, Alper, Prematüre bebeklerde prenatal Doppler Ultrasonografi bulguları ile postnatal serebral Near-Infrared Spektroskopi (NIRS) ölçümlerinin uyumluluğunun araştırılması, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İleri Yenidoğan Araştırmaları Tezli Yüksek Lisans Programı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2023tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/33652
dc.description.abstractPerinatal and neonatal surveillance of intrauterine growth restriction (IUGR) has gained importance due to its negative impacts on cerebral oxygenation. In this thesis study, it was aimed to compare fetal cerebral and umbilical Doppler Ultrasonography (US) measurements with cerebral Near-Infrared Spectroscopy (NIRS) measurements at first 24 hours of neonatal period in babies born before the 35th gestational week of pregnancy. Among the cases meeting the study criteria (n=37), those with IUGR formed the study group (n=24) whereas those who have not constituted the control group (n=13). Prenatal Doppler US measurements revealed that in the study group, middle cerebral artery measurements had higher mean end diastolic velocity (p=0.024) and lower mean pulsatility index (p=0.028) whereas umbilical artery measurements had lower mean end diastolic velocity (p=0.015) and higher mean pulsatility index (p=0.015). When examined in terms of NIRS measurements; there was no statistically significant difference between the groups in terms of mean composite measurements at baseline, 15th, 30th minutes, 1st, 3rd, 6th, 12th and 24th hours. When the effects of group and time on NIRS measurements were examined separately, there was no statistical significance at the 95% confidence level (p=0.235 and p=0.723, respectively). According to the prenatal Doppler USG findings, subgroups that were thought to have different levels of IUGR clinical severity were formed. There was no statistically significant difference between the groups in terms of neonatal NIRS measurements, prematurity morbidities and neonatal mortality. It was considered that negative changes in prenatal Doppler US findings did not reveal clinical findings in fetus and newborn up to a certain point, and that other variables were thought to play a role affecting the results in infants with IUGR. As a result of the combined effect of good perinatal and neonatal care, it was concluded that there may be no difference between the groups in terms of clinical findings and measured values. The combination and integration of widely used fetal Doppler USG with neonatal cerebral NIRS methods will increase the data on neonatal outcomes of fetal IUGR and will be beneficial.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSağlık Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectİntrauterin Büyüme Kısıtlılığıtr_TR
dc.subjectSerebral Oksijenasyontr_TR
dc.subjectDoppler Ultrasonografitr_TR
dc.subjectNear-Infrared Spektroskopitr_TR
dc.subject.lcshTıp uygulamasıtr_TR
dc.titlePrematüre bebeklerde prenatal Doppler Ultrasonografi bulguları ile postnatal serebral Near-Infrared Spektroskopi (NIRS) ölçümlerinin uyumluluğunun araştırılmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetSerebral oksijenizasyon üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle intrauterin büyüme kısıtlılığının (İUBK) perinatal ve neonatal izlemi günümüzde önem kazanmıştır. Bu tez çalışmasında gebeliğin 35. haftasından önce doğan bebeklerde fetal serebral ve umbilikal Doppler Ultrasonografi (USG) ölçümleriyle neonatal ilk 24 saatteki serebral Near-Infrared Spektroskopi (NIRS) ölçümlerinin birbirleriyle karşılaştırılması amaçlandı. Çalışma kriterlerini sağlayan olgulardan (n=37) İUBK olanlar çalışma grubunu (n=24), olmayanlar kontrol grubunu (n=13) oluşturdu. Prenatal Doppler USG ölçümleri yönünden incelendiğinde; çalışma grubunda orta serebral arter ölçümlerinde ortalama diyastol sonu hız daha yüksek (p=0,024), ortalama pulsatilite indeksi daha düşük (p=0,028); umbilikal arter ölçümlerinde ortalama diyastol sonu hız daha düşük (p=0,015) ve ortalama pulsatilite indeksi daha yüksek (p=0,018) olarak bulundu. NIRS ölçümleri yönünden incelendiğinde; başlangıç, 15., 30. dakika, 1., 3., 6., 12. ve 24. saat ortalama bileşik ölçüm değerleri yönünden gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Grubun ve zamanın NIRS ölçümleri üzerindeki etkisi ayrı ayrı incelendiğinde %95 güven düzeyinde istatistiksel olarak anlamlılık yoktu (sırasıyla, p=0,235 ve p=0,723). Prenatal Doppler USG bulgularına göre İUBK klinik ağırlığının farklı seviyelerde olduğu düşünülen alt gruplar oluşturuldu. Gruplar arasında neonatal NIRS ölçümleri, prematürite morbiditeleri ve neonatal mortalite açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Prenatal Doppler USG bulgularındaki olumsuz değişikliklerin belirli bir noktaya kadar fetüste ve yenidoğanda klinik bulgular ortaya çıkarmadığı, İUBK olan bebeklerde sonuçları etkileyen başka değişkenlerin de rol oynayabileceği düşünüldü. Perinatal ve neonatal bakımın iyi olmasının bileşik etkisi sonucunda gruplar arasında klinik bulgular ve ölçülen değerler ekseninde farklılık olmayabileceği sonucuna varıldı. Fetal dönemde İUBK’nin neden olabileceği neonatal sonuçların incelenmesinde günümüzde yaygın olarak kullanılan prenatal Doppler USG’nin neonatal serebral NIRS yöntemiyle birlikte ve entegre kullanılması, neonatal sonuçlar ile ilgili verilerin artmasını sağlayacak ve yararlı olacaktır.tr_TR
dc.contributor.departmentPediatrik Temel Bilimlertr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-07-17T13:49:38Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster