Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorTürkyılmaz, Çetin
dc.contributor.authorAyıtgu, Gülçin
dc.date.accessioned2017-04-17T11:14:51Z
dc.date.available2017-04-17T11:14:51Z
dc.date.issued2017-04-17
dc.date.submitted2017-04-14
dc.identifier.citationtr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/3356
dc.description.abstractThis study aims to examine the changes undergone by the discussions concerning the philosophy of history and historiography in terms of the concepts of “law”, “structure” and “narration”. The idea of a law-centered history tries to give “history” a regular and definite structure by saving it from narrations and stories. In the first part of the thesis, the search for a law in history, which creates the possibility of establishing integrity in history by revealing the possibility of the actualization of events, shall be examined in terms of the concept of history as it is treated by İbni Haldun and G.W.F. Hegel. Both İbni Haldun and Hegel explained the development of history with reference to the recognition and power relations among the states and the people. The criticisms which say that this approach ignored daily life, culture and the relation of history with other disciplines constitute the foundation of the idea of structure-centered history. In this context, in the second part of the thesis, how this “structure” which is formed by the relationship networks would be constructed in an interdisciplinary approach shall be investigated with reference to Fernand Braudel and Marc Bloch. The claim “history represents reality” has become more debatable because of the position of the fictionality in the relation between historiography and historical reality. In this context, in the third part of the thesis, the hypothesis which claims that no matter how much history depends on documents, it has a narrative quality in literary terms is discussed with reference to Hayden White. As a result, in this study, the relation rather than an opposition between the concepts of law, structure and narrative and between different approaches concerning the relation of history and historiography shall be revealed. It is claimed that the limits of history and therefore, historiography could be set forth with the relationality that is tried to be established.tr_TR
dc.description.tableofcontentsKABUL VE ONAY……………………………………………………………………..i BİLDİRİM……...………………………………………………………………………ii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI…………………….iii ETİK BEYAN………………………………………………………………………….iv ÖZET……………………………………………………………………………………v ABSTRACT……...…………………………………………………………………….vi İÇİNDEKİLER……..…………………………………………………………………vii GİRİŞ 1 1.BÖLÜM: TARİHTE YASA ARAYIŞI: İBNİ HALDUN VE HEGEL 7 1.1. İBNİ HALDUN’UN TARİH GÖRÜŞÜ 8 1.1.1. Umrân ve Tarih Arasındaki İlişki 12 1.1.2. İbni Haldun’a Göre Tarihte İnsanın Konumu 16 1.1.3. İbni Haldun’un Tarih Görüşünün Değerlendirilmesi 24 1.2. HEGEL’İN TARİH GÖRÜŞÜNÜN OLUŞUMU 27 1.2.1. Hegel’e göre Tarih, Tarihyazımı ve Felsefenin İlişkisi 37 1.2.2. Tinin Kendisini Gerçekleştirmesi 44 1.2.3. Tinin Gelişimi ve Devlet 51 1.2.4. Hegel’in Felsefesinin Tarih ve İnsan İlişkisi Açısından Değerlendirilmesi 57 1.2.5. Hegel’in Tarih Görüşüne Yöneltilen Eleştirilerin Bazıları 62 1.3. İbni Haldun’un ve Hegel’in Tarih Görüşlerinin Karşılaştırılması 68 2. BÖLÜM: TARİHTE YAPI KAVRAMI: BLOCH VE BRAUDEL 73 2.1. ANNALES OKULU’NUN TARİH GÖRÜŞÜ 74 2.2. BLOCH VE TARİH 78 2.2.1 Bloch’un Tarihsel Yöntemi 86 2.2.2. Bloch’un Tarih Görüşünde “İnsan” 92 2.3. Braudel’e Göre Tarih ve Zaman Arasındaki İlişki 95 2.3.1. Braudel’in Tarih Düşüncesinde Coğrafya ve Uygarlık 99 2.3.2. Braudel’e Göre Tarih ve İnsan İlişkisi 104 2.4. Bloch’un ve Braudel’in Tarih Görüşünün Değerlendirilmesi 109 3. BÖLÜM: TARİHYAZIMINDA ANLATININ ROLÜ: HAYDEN WHITE 120 3.1. YENİ TARİHSELCİLİK AKIMI 122 3.2. Hayden White’ın Tarih Görüşü ve Anlatı 130 3.2.1. Bilinç Kipleri ve Tarihsel “Açıklama” 135 3.2.2. Tarihyazımı ve Tarih Felsefesi Arasındaki İlişki 141 3.2.3. White’ın Tarih Görüşünde “Olay” ve “İnsan” 148 3.2.4. White’ın Tarih Görüşünün Değerlendirilmesi 153 SONUÇ 162 KAYNAKÇA 182 EK 1. ETİK KURUL İZİN MUAFİYET FORMU…………………......................191 EK 2. TEZ ÇALIŞMASI ORJİNALLİK RAPORU……………………………....192tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectTarihtr_TR
dc.subjectTarihyazımı
dc.subjectTarih Felsefesi
dc.subjectYasa
dc.subjectYapı
dc.subjectAnlatı
dc.titleTarihyazımı Tartışmalarının Felsefe Açısından Değerlendirilmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetBu çalışma tarih felsefesine ve tarihyazımına ilişkin tartışmaların geçirdiği değişimi “yasa”, “yapı” ve “anlatı” kavramları çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadır. Yasa merkezli tarih düşüncesi, “tarih”i rivayetlerden ve hikâyelerden kurtarmaya çalışarak ona bir düzenlilik ve kesinlik katmaya çalışmaktadır. Tezin birinci bölümünde, olayların gerçekleşme imkânını ortaya koyarak, tarihteki bütünselliği inşa etmenin olanağını yaratan tarihteki yasa arayışı, İbni Haldun’un ve G.W.F. Hegel’in tarih düşüncesi bağlamında incelenmiştir. Hem İbni Haldun hem de Hegel tarihin gelişimini, devletler ve halklar arasındaki tanınma ve güç ilişkilerinden hareketle açıklamışlardır. Bu yaklaşımın gündelik yaşamı, kültürü ve tarihin diğer disiplinlerle olan ilişkisini göz ardı ettiğine yönelik eleştiriler, yapı merkezli tarih düşüncesinin temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda tezin ikinci bölümünde, tarihteki ilişki ağlarının oluşturduğu “yapı”nın, disiplinlerarası bir perspektifle nasıl inşa edilebileceği Fernand Braudel’in ve Marc Bloch’un düşünceleri çerçevesinde ele alınmıştır. Tarihyazımı ve tarihsel gerçeklik arasındaki ilişkide kurgusallığın sahip olduğu konum, tarihin gerçekliği temsil etme iddiasını daha fazla tartışılır hale getirmiştir. Bu bağlamda tezin üçüncü bölümünde tarihin her ne kadar belgelere dayansa da yazınsal olarak anlatısal bir niteliğe sahip olduğuna ilişkin iddia, Hayden White’ın tarih düşüncesinden hareketle tartışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada tarih ve tarihyazımı ilişkisine dair yasa, yapı ve anlatı kavramları arasında mutlak bir karşıtlık kurmaktan ziyade, bu farklı yaklaşımlar arasındaki ilişkisellik ortaya çıkartılmaktadır. Burada kurulmaya çalışılan ilişkisellikle, “tarih” in ve dolayısıyla tarihyazımının sınırlarının ortaya koyulabileceği iddia edilmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentFelsefetr_TR
dc.contributor.authorIDTR55071tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster