dc.contributor.advisor | Okay Tekinsoy, Özge | |
dc.contributor.author | Güney, İsmail | |
dc.date.accessioned | 2023-04-07T08:32:04Z | |
dc.date.issued | 2023 | |
dc.date.submitted | 2023-03-15 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/29578 | |
dc.description.abstract | One of the indispensable features of the rule of law is the liability of the administration
arising from its acts and transactions. The responsibility of the administration arising from
public law, emerged with the inspiration from private law and developed with verdicts
and adjudication rather than legal regulations, was initially treated on the basis of
principle of the fault. The concept of service fault, which developed with the legal
precedent of the French Administrative Court, could not meet the needs of society after
some period. With the increasing role of the state in the social sphere and the replacement
of liberal ideology with social state, the principle regarding the administration’s
responsibility, even if it is not faulty, has been invoked and developed.
The social risk principle used by the administrative courts in the compensation of the
damages caused by the increasing terrorist incidents in the 1990s was seen as an
exceptional type of faultless liability. The social risk principle, which has been widely
controversial due to its lack of legal basis and the lack of causal link, the founding element
of the responsibility law, has gained a legal acceptance with the enactment of Law No.
5233, that is limited to damages arising from terrorist incidents. Law No. 5233 does not
cover all damages arising from social risk factors and all damages arising from terrorist
acts. Within the scope of this study, the way in which the social risk principle, as a unique
division of faultless liability of the administration in Turkish Law has been examined in
the light of the opinions enlightened in the doctrine and judicial decisions. In addition, a
framework has been drawn about the limits and scope of the responsibility of the
administration in the face of losses arising from social risk factors, and recommendations
for future research have been proposed. | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Hizmet kusuru | |
dc.subject | Kusursuz sorumluluk | |
dc.subject | Sosyal risk | |
dc.subject | İlliyet bağı | |
dc.title | İdarenin Kusursuz Sorumluluğu Çerçevesinde Sosyal Risk İlkesinin Gelişimi ve Uygulanışı | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Hukuk devletinin başlıca ögelerinden birisi de idarenin yapmış olduğu eylem ve
işlemlerden doğan sorumluluğudur. Özel hukuktan esinlenerek ortaya çıkan ve yasal
düzenlemelerden ziyade yargı kararlarıyla gelişen idarenin kamu hukukundan kaynaklan
sorumluluğu başlangıçta kusur temelinde ele alınmıştır. Fransız İdari Yargısı’nın
içtihatlarıyla gelişen hizmet kusuru kavramı zaman içerisinde ihtiyaçlara cevap
verememiştir. Devletin toplumsal alanda artan rolü ve liberal ideolojinin yerini sosyal
devlet anlayışının almasıyla birlikte idarenin kusuru olmasa da sorumlu olacağı anlayışı
ortaya çıkmış ve gelişmiştir.
Günümüzde karmaşıklaşan toplumsal hayat, bireylerin kusurları olmadığı halde zarara
uğrama olasılıklarını artırmaktadır. İdarenin eylem veya işlemlerinin sebep olmadığı bu
zararların hakkaniyet ve sosyal devlet ilkeleri gereği karşılanmasını öngören sosyal risk
ilkesi Türk Hukukunda Fransa’nın aksine yasal düzenlemelerle değil de yargısal
içtihatlarla ortaya çıkmış ve gelişmiştir.
1990’lı yıllarda artan terör olaylarının neden olduğu zararların tazmininde kullanılan
sosyal risk ilkesi, idari yargı yerlerince kusursuz sorumlulukta illiyet bağının aranmadığı
istisnai bir ilke olarak görülmüştür. Bu ilke, yasal temelinin olmayışı ve sorumluluk
hukukunun kurucu unsuru illiyet bağı üzerinden öğretide çokça tartışmalara konu
olmuştur. Sosyal risk ilkesinin uygulandığı durumlardan biri olan terör olaylarından
doğan maddi zararların karşılanmasına imkân tanıyan yasal düzenleme 2004 yılında
çıkarılan 5233 sayılı Kanun ile olmuştur.
Çalışma kapsamında idarenin kusursuz sorumluluk ilkelerinden farklı özelliklere sahip
olan sosyal risk ilkesinin Türk Hukukunda ele alınış şekli ve uygulaması, öğretide öne
sürülen görüşler ve yargı kararları eşliğinde incelenmiştir. Ayrıca sosyal risk
faktörlerinden doğan zararlar karşısında idarenin sorumluluğunun sınırlarının ve
kapsamının ne şekilde olacağına ilişkin bir çerçeve çizilerek yaklaşım önerilerinde
bulunulmuştur. | tr_TR |
dc.contributor.department | Kamu Hukuku | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2023-04-07T08:32:04Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |