Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorDURUSU TANRIÖVER, Mine
dc.contributor.authorYeşilyurt, Berkay
dc.date.accessioned2023-03-17T07:42:58Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/29495
dc.description.abstractYesilyurt B. Investigation of hospitalized COVID-19 patients after discharge from Hacettepe University Hospitals in terms of Long COVID Syndrome symptoms by Questionnaire Method. Hacettepe University, Thesis in Internal Medicine, Ankara, 2022. The novel coronavirus disease (COVID-19) pandemic caused by the virus named Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus-2 (SARS-CoV-2), which was first identified in 2019, has affected human communities and countries in many negative ways and still continues. In patients infected with SARS-CoV-2, it was observed that some signs and symptoms continued after the active disease had healed, and this picture was defined as ‘long COVID’. The long COVID syndrome has been a cluster of symptoms that can occur with more than 200 symptoms in cardiovascular, pulmonary, neurocognitive, psychiatric and other clusters in patients, and may progress with a different phenotype in each patient. In pathogenesis studies conducted with the aim of finding treatment, it has been shown that different pathogenetic pathways are effective. Its diagnosis is based on exclusion as it can be confused with other diseases frequently. The aim of this study is to examine the risk factors for long COVID-19 symptoms in hospitalized patients for COVID-19 after their discharge and to define a method that can help predict the high-risk patient groups for long COVID-19 at the time of diagnosis. Patients who were hospitalized with the diagnosis of COVID-19 in Hacettepe University Hospitals Department of Internal Medicine COVID-19 wards, and who were evaluated in the General Internal Medicine COVID-19 follow-up outpatient clinic after discharge, and whose information was collected within a prospective study, were interviewed on the phone, and a descriptive survey was conducted to determine the patients' prolonged symptoms of COVID-19. A total of 479 patients were included in the study. The cohort's total vaccination rate against COVID-19 was 91.9%. The median follow-up from the date of hospital admission was 21.7 months. At least one long COVID symptom was detected in 48.8% (n=234) of the patients. Most frequently observed symptoms were fatigue (28.8%), cough (12.7%), shortness of breath (11.7%), exertional dyspnea (11.3%), and lightheadedness/brain fog (11.1%). After discharge from hospitalization with COVID-19, patients declared the diseases that they have been newly diagnosed with as: 9.6% diabetes, 9.4% hypertension, 5.4% chronic kidney disease, 4.6% coronary artery disease and 3.3% heart failure. The mean age of patients with long COVID syndrome was higher than those without (p<0.001), and dyspnea was more common at the time of admission (p=0.01). Age, number of initial symptoms, serum C-reactive protein (CRP) level during hospitalization, and lobar consolidation on thorax computed tomography (CT) taken during hospitalization were observed as long COVID risk factors. And additionally; advanced age, female gender, serum CRP level, length of stay, monitoring of lobar consolidation in thorax CT taken during hospitalization and atypical or typical findings for COVID-19 in thorax CT were followed as risk factors for severe long COVID syndrome. In conclusion, in COVID-19 patients with certain risk factors, the long COVID probability can be predicted to a certain extent, and with a personalized approach, early treatment, therapy and rehabilitation needs of the patients can be met. Keywords: SARS-CoV-2, long COVID, risk, prevalencetr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectUzamış COVIDtr_TR
dc.subjectLong COVIDtr_TR
dc.subjectPost-viral durumlartr_TR
dc.subject.lcshR/W - Tıptr_TR
dc.titleHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri İç Hastalıkları Servislerinde Yatan Hastaların Başvuru Sonrasında Uzamış Covıd Sendromu Belirtileri Açısından Anket Yöntemi ile Araştırılmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetYeşilyurt B. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri İç Hastalıkları Servislerinde Yatan Hastaların Başvuru Sonrasında Uzamış COVID Sendromu Belirtileri Açısından Anket Yöntemi ile Araştırılması. Ankara, 2022. İlk olarak 2019 yılında tanımlanan, Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüsü-2 (SARS-CoV-2) isimli virüsün yol açtığı yeni koronavirus hastalığı (COVID-19) pandemisi, insan topluluklarını ve ülkeleri pek çok olumsuz yönde etkilemiştir ve hala devam etmektedir. SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş hastalarda aktif hastalık iyileştikten sonra bazı belirti ve bulguların devam ettiği izlenmiştir ve bu tablo ‘uzamış COVID’ olarak tanımlanmıştır. Uzamış COVID tablosu hastalarda kardiyovasküler, pulmoner, nörobilişsel, psikiyatrik ve başka gruplarda 200’den fazla semptomla ortaya çıkabilen, her hastada farklı fenotip ile seyredebilen bir semptom kümesi olmuştur. Tedavi bulma amacı ile yapılan patogenez araştırmalarında, birbirinden farklı patogenetik yolakların etkili olduğu gösterilmiştir. Tanısı da diğer hastalıklarla sık karışabildiğinden dışlamaya dayalı olmaktadır. Çalışmamızın amacı, COVID-19 nedeniyle hastanede yatarak izlenen hastalarda uzamış COVID semptomları açısından risk faktörlerini incelemek ve tanı anında uzamış COVID açısından yüksek riskli olan hasta grubunu öngörmeye yardımcı olabilecek bir yöntem tanımlamaktır. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri İç Hastalıkları Anabilim Dalı servislerinde COVID-19 tanısı ile yatan, taburculuk sonrasında Genel Dahiliye Bilim Dalı COVID-19 izlem polikliniğine başvuran ve prospektif bir çalışma dahilinde bilgileri toplanmış olan hastalar ile telefonda görüşülerek tanımlayıcı bir anket çalışması ile hastaların uzamış COVID semptomları değerlendirildi. Çalışmaya toplam 479 hasta dahil edildi. Kohortun COVID-19’a karşı aşılanma oranı %91.9 olarak izlendi. Hastane yatışından itibaren ortanca izlem süresi 21.7 ay idi. Hastaların %48.8’inde (n=234) en az bir tane uzamış COVID semptomu saptandı. Sıklık sırası ile halsizlik (%28.8), öksürük (%12.7), nefes darlığı (%11.7), efor dispnesi (%11.3), sersemlik/beyin sisi (%11.1) semptomları izlendi. COVID-19 ile yatış sonrasında hastaların %9.6’sına diyabet, %9.4’sına hipertansiyon, %5.4’sına kronik böbrek hastalığı, %4.6’sına koroner arter hastalığı, %3.3’üne ise kalp yetmezliği tanısı konulduğu öğrenildi. Uzamış COVID sendromu olan hastaların yaş ortalaması, olmayanlara göre anlamlı olarak yüksek izlendi (p<0.001), ayrıca bu hastalarda ilk başvuruda nefes darlığı şikayetinin daha sık olduğu görüldü (p=0.01). Yaş, başlangıç semptom sayısı, yatış esnasındaki serum C-reaktif protein (CRP) seviyesi ve hastane yatışında çekilen toraks bilgisayarlı tomografi (BT)’sinde lober konsolidasyon olma durumu uzamış COVID risk faktörleri olarak izlenirken; ileri yaş, kadın cinsiyet, serum CRP seviyesi, yatış süresi, yatışında çekilen toraks BT’de lober konsolidasyon izlenmesi ve toraks BT’de COVID-19 için atipik ya da tipik bulgular saptanması, şiddetli uzamış COVID sendromu için risk faktörleri olarak izlendi. Sonuç olarak belirlenmiş bazı risk faktörlerine sahip COVID-19 hastalarında, uzamış COVID olasılığı belirli bir oranda öngörülebilir ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşım ile hastaların erken dönemde tedavi, terapi ve rehabilitasyon ihtiyacı karşılanabilir. Anahtar Kelimeler: SARS-CoV-2, uzamış COVID, risk, prevalanstr_TR
dc.contributor.departmentİç Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-03-17T07:42:58Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster