Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorPoyraz, Tuğça
dc.contributor.authorErdoğan, Umut
dc.date.accessioned2023-02-08T10:40:01Z
dc.date.issued2023
dc.date.submitted2023-01-10
dc.identifier.citationAPAtr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/29274
dc.description.abstractWestern metaphysics has been in a structure where life has been rearranged with conceptual contrasts in a logocentric way since its inception. The tradition of Western thought has always been seeking the truth in a logos-centered manner which affects Eurocentric thought. This distinction progess which lies at the basis of the Eurocentric thought that builds Europe's superiority over the rest of the world, has been reproduced with modernity in the context of the “us” and “the other” opposition, especially the West-East distinction. Eurocentrism used the changes Europe experienced after the Enlightenment and Renaissance to build its own superiority around the discourse of modernity. The obsession with rationality that dominates Western thought has become an integral part of the Eurocentric discourse. Therefore, “us” and “the others”, which are constructed within the framework of the Eurocentric organization of the world, are established on the axis of the basic assumptions of the discourse of modernity. This study deconstructs Eurocentrism through the works of Max Weber, "Protestant Ethics and the Spirit of Capitalism" and "Economy and Society", by considering how the Eurocentric distinction between us-the other is historically constructed. Within the scope of the selected works, the concepts of social action, administration, capitalism, religion, urbanization were deconstructed with a critical reading. Derrida's deconstructive reading strategy was used, it was aimed to reveal the conceptual oppositions established in a logos-centered manner and to reveal the conceptual contrasts that reproduce the West-East distinction. To make a decentralized reading, the contrasts of concepts revealed by deconstruction have also been interpreted in the context of the strategies that establish the oppositions. As a result of the research, Weber's role in the reproduction of Eurocentrism was evaluated in the context of the deconstructive analysis carried out.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectAvrupa-merkezciliktr_TR
dc.subjectWebertr_TR
dc.subjectYapısökümtr_TR
dc.subjectBatı metafiziğitr_TR
dc.subjectRasyonalizmtr_TR
dc.subject.lcshSosyolojitr_TR
dc.titleÖtekinin Bilgisi: Weber'de Avrupa-merkezciliğin Yapısökümütr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetAvrupa-merkezcilik, Batı’nın tarihsel biçimde ayrı bir gelişim izleyerek dünyanın geri kalanından her anlamda ayrıcalıklı konumda olarak ayrıldığını savunmaktadır. Batı metafiziği, başlangıcından beri yaşamın logos-merkezci biçimde kavram karşıtlıklarıyla yeniden düzenlendiği bir yapıdadır. Logos-merkezci biçimde hâkikat arayışına düşen Batı düşünce geleneği bu nedenle gerçeğin rasyonalite uğruna gizlendiği, kurduğu karşıtlıklarla işleyen ayrım stratejileriyle gerçeğin, hâkikat arayışı uğruna feda edildiği bir düşünce geleneği olmuştur. Avrupa’nın dünyanın geri kalanı karşısında üstünlüğünü inşa eden Avrupa-merkezci düşüncenin temelinde yatan bu ayrım, kurulan biz-öteki karşıtlığının özellikle Batı-Doğu ayrımı bağlamında moderniteyle birlikte yeniden üretilmiştir. Antik Yunan’dan itibaren ontolojik ve epistemolojik olarak Avrupa’yı üstün bir konuma yerleştiren Avrupa-merkezcilik, Aydınlanma, Rönesans, Reform, Sanayi Devrimi ve Fransız Devrimi sonrasında yaşadığı değişimleri modernite söylemi etrafında kendi üstünlüğünü inşa etmek için kullanmıştır. Batı düşüncesine egemen olan rasyonalite saplantısı, Avrupa-merkezci söylemin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Dolayısıyla dünyanın Avrupa-merkezci düzenlenmesi çerçevesinde inşa edilen biz ve ötekiler ise, modernite söyleminin temel kabulleri ekseninde kurulmuştur. Bu çalışma, Avrupa-merkezci biz ve öteki ayrımının tarihsel olarak nasıl inşa edildiğini gözeterek, sosyolojinin kurucu isimlerinden Weber’in “Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu” ile “Ekonomi ve Toplum” adlı eserleri üzerinden Avrupa-merkezciliğin yapısökümünü gerçekleştirmiştir. Seçilen eserler kapsamında sosyal eylem, yönetim, kapitalizm, din, şehirleşme olgularının eleştirel bir okumayla yapısökümü gerçekleştirilmiştir. Derrida’nın yapısökümcü okuma yönteminin kullanıldığı çalışmada, logos-merkezci biçimde kurulan kavramsal karşıtlıkların ifşa edilmesi, Batı-Doğu kategorik ayrımını yeniden üreten kavram karşıtlıklarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Merkezsiz bir okuma yapabilmek adına yapısökümle ortaya çıkarılan kavram karşıtlıkları, karşıtlıkları kuran stratejiler bağlamında da yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, Weber’in Avrupa-merkezciliğin yeniden üretimindeki rolü gerçekleştirilen yapısökümcü analiz bağlamında değerlendirilmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentSosyolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-02-08T10:40:01Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster