Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorSarı, Engin
dc.contributor.authorSürer, Maze
dc.date.accessioned2023-01-20T13:02:18Z
dc.date.issued2022-12-26
dc.date.submitted2022-12-19
dc.identifier.citationAPAtr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/29208
dc.description.abstractMan is a creature that has been shaped by what life brings from the moment he is born and can establish his own personality to the extent that social life conditions allow. Despite this, the individual, who is limited to comply with certain rules even just to continue his social life, is exposed to a loss of material and spiritual integrity in the environmental order formed independently of him. Destroyed mental integrity leads to loss of objective perception experience and falling into a time-space relationship disconnected from the material world, because time is a perceptual element that structures spatiality. With this situation, people become unable to make sense of their position in life, and the concepts of space and place become undefined with their abstractness. A person moves away from his physical environment and takes refuge in an inner space. Negative meanings in the world that exist and are presented to the person bring nothingness, rejecting of existence. The concept of nothingness penetrates the mind of the person as an emotion. In this report, generative research in the field of art in general and sculpture in particular, as a phenomenon that provides endless possibilities for subjective creative action, aims to make an expression of the human condition perceptible. While the concept of nothingness is handled as a quality or deficiency, a situation, a feeling, a place, and a state of experience in which the human being is, the original applications, which are presented in textual and visual integrity, are supported by evaluating the works and ideas of various artists from the history of art. Metal material digested during the process; At first, imaginative works were handled in a formalist manner, and then they turned into sculptures that evoke only the sensory to people with a language free of images. In this transformation, a conceptual parallelism has been established between the material and the human by considering the processing conditions in the organic nature of the material.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherGüzel Sanatlar Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectİnsantr_TR
dc.subjectHiçliktr_TR
dc.subjectKenttr_TR
dc.subjectYersizliktr_TR
dc.subjectSanattr_TR
dc.subject.lcshHeykeltr_TR
dc.titleHiçlik Kavramının Sanatta İmgesel İnşasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetİnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren hayatın getirdikleriyle biçimlenen ve sosyal yaşam koşullarının izin verdiği ölçüde kendi kişiliğini kurabilecek olan bir canlıdır. Yalnızca toplumsal hayatını sürdürmesi için bile belli başlı kaidelere uyması konusunda sınırlandırılan birey, kendisinden bağımsız olarak oluşmuş çevresel düzen içinde maddi ve manevi bir bütünlük kaybına maruz kalır. İnsanın tahribata uğrayan zihinsel bütünlüğü, nesnel algı deneyimini yitirmesi ve maddi dünyadan kopuk bir zaman-uzam ilişkisine düşmesine yol açar çünkü zaman, mekânsallığı yapılandıran algısal bir unsurdur. Yaşanılan bu durumla beraber insan yaşamdaki konumunu anlamlandıramaz hale gelir, mekân ve yer kavramları soyutluklarıyla tanımsızlaşırlar. İnsan fiziksel çevresinden uzaklaşır, içsel bir alana sığınır. Var olan ve kişiye sunulan dünyadaki negatif anlamlar varlığın değilini, hiçliği getirir. Hiçlik kavramı bir duygu halinde insanın zihnine sirayet eder. Bu raporda, öznel yaratıcı eyleme sonsuz imkân sağlayan bir olgu olarak genelde sanat, özelde ise heykel alanındaki üretimsel araştırma, insanın durumuna dair bir ifade edimini duyumsanır kılmayı amaçlar. Hiçlik kavramı insanın içinde bulunduğu bir nitelik ya da noksanlık, bir durum, bir his, bir açıklık, bir yer ve bir deneyim hali olarak ele alınırken metinsel ve görsel bütünlükte serimlenen özgün uygulamalar, sanat tarihinden çeşitli sanatçıların eserleri ve fikirleri değerlendirilerek desteklenmiştir. Süreç boyunca sindirilen metal malzeme; önceleri biçimci bir tavırda ele alınarak imgesel çalışmalar ortaya konmuş, daha sonra ise imgelerden arınmış bir dille insana yalnızca duyusal olanı çağrıştıran heykellere dönüşmüştür. Bu dönüşümde malzemenin organik doğasındaki işlenme koşulları gözetilerek malzeme ile insan arasında kavramsal açıdan paralellik kurulmuştur.tr_TR
dc.contributor.departmentHeykeltr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-01-20T13:02:18Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster