dc.contributor.advisor | Demirkan, S. Kutay | |
dc.contributor.author | Polat, Eyüp Can | |
dc.date.accessioned | 2022-11-28T08:46:57Z | |
dc.date.issued | 2022 | |
dc.date.submitted | 2022-11-22 | |
dc.identifier.citation | Polat, E.C., Yoğun Bakım Ünitesinde İlaç Kaynaklı Akut Böbrek Yetmezliğinin Önlenmesinde Klinik Eczacının Rolü, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Klinik Eczacılık Programı Doktora Tezi, Ankara, 2022. | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/27156 | |
dc.description.abstract | Acute renal failure (ARF) is a disorder that is commonly seen in patients in the intensive care unit (ICU) and has a detrimental impact on the patients' clinical prognosis. Drug-induced ARF is often occurring in the clinic. Today, the clinical pharmacist's consultation service to the healthcare team aids in the resolution of drug-related issues and the enhancement of therapeutic outcomes. Therefore, the aim of this study was to demonstrate the impact of having a clinical pharmacist on the incidence, stages, and treatment of ARF. The study was conducted in ICUs of a university hospital and two patient groups were included: intervention (n=75) (IG) and control (n=75) (CG) groups. The clinical pharmacist visited patients regularly and provided advice to the ICU team on the treatment of IG, and no intervention for CG. ARF was found to be more common in CG than in IG (p<0.05). The difference between the patients' peak serum creatinine and basal serum creatinine values was less in IG (p<0.05). Among the causes of ICU admission, pulmonary edema and acute respiratory failure were found to have a significant and positive relationship with ARF (p<0.05). Furthermore, it was shown that patients with diabetes and cancer comorbidities were the most vulnerable to developing ARF (p<0.05). Antibiotics, anesthetics, and cardiovascular system medication classes were found to have a significant and positive correlation with ARF in patients (p<0.05). Our findings demonstrate that if a clinical pharmacist is included in the ICU team, the incidence of ARF in patients can be minimized and therapeutic outcomes can be improved. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Akut böbrek yetmezliği | tr_TR |
dc.subject | Klinik eczacı | tr_TR |
dc.subject | Yoğun bakım ünitesi | tr_TR |
dc.subject | İlaç kaynaklı sorunlar | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Eczacılık bilimi | tr_TR |
dc.title | Yoğun Bakım Ünitesinde İlaç Kaynaklı Akut Böbrek Yetmezliğinin Önlenmesinde Klinik Eczacının Rolü | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Akut böbrek yetmezliği (ABY), yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) tedavi gören hastalarda sık gözlenen ve hastaların klinik prognozunu olumsuz yönde etkileyen bir tablodur. İlaç kaynaklı ABY tablolarına klinikte sıklıkla rastlanmaktadır. Günümüzde, klinik eczacı tarafından sağlık ekibine verilen danışmanlık hizmeti, ilaç kaynaklı problemlerin çözümüne ve terapötik sonuçların iyileştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu nedenle çalışmamızda klinik eczacının YBÜ ekibine dahil olmasının ABY insidansı, evreleri ve tedavisi üzerindeki etkilerini göstermek amaçlanmıştır. Çalışma, bir üniversite hastanesi yoğun bakım ünitelerinde müdahale (n=75) (MG) ve kontrol (KG) (n=75) grupları olmak üzere iki hasta grubu ile yürütülmüştür. Klinik eczacı düzenli vizitlere katılarak YBÜ ekibine MG hastalarının tedavileri ile ilgili önerilerde bulunmuştur. KG’de yer alan hastaların tedavilerine ise klinik eczacı tarafından herhangi bir öneri yapılmamıştır. ABY insidansının KG’de MG’ye göre daha yüksek olduğu bulunmuştur (p<0,05). Hastaların en yüksek serum kreatinin değeri ile bazal serum kreatinin değerleri arasındaki farkın MG’de daha az olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). YBÜ’ye yatış nedenleri arasında akciğer ödemi ve akut solunum yetmezliğinin ABY ile anlamlı ve pozitif bir ilişkisi olduğu saptanmıştır (p<0,05). Bununla birlikte diyabet ve kanser komorbiditelerine sahip olan hastaların ABY açısından riskli hasta gruplarını oluşturduğu görülmüştür (p<0,05). Hastalarda antibiyotikler, anestezikler ve kardiyovasküler sistem ilaç gruplarının kullanımıyla akut böbrek yetmezliği arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur (p<0,05). Elde ettiğimiz sonuçlar, klinik eczacının yoğun bakım ekibine dahil olmasının hastalarda ABY insidansının azaltılabileceğini ve terapötik sonuçların iyileştirilebileceğini göstermektedir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Klinik Eczacılık | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2022-11-28T08:46:57Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |