Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorErbaş, Tomris
dc.contributor.authorEroğlu, İmdat
dc.date.accessioned2022-11-24T07:40:37Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022-10-17
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/27143
dc.description.abstractEroğlu İ. Evaluation of Nonalcoholic Fatty Liver Disease, Sarcopenia and Serum Angiopoietin-like Protein-8 Levels in the Follow-up of Patients with Prolactinoma and Acromegaly, Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Internal Medicine, Ankara, 2022. Acromegaly and prolactinoma are endocrinological disorders that also have effects on the musculoskeletal system and metabolism. Many endocrinological diseases are involved in the etiology of nonalcoholic fatty liver disease (NAFLD), which is considered the hepatic component of the metabolic syndrome. Serum angiopoietin-like protein-8 (ANGPTL-8) levels were found to be higher in NAFLD patients. In this study, the relationship between NAFLD, osteosarcopenia and ANGPTL-8 levels in patients with acromegaly and prolactinoma was investigated. The study included 32 patients with acromegaly (15 with active and 17 with controlled disease), 12 patients with active prolactinoma, and 18 patients with diagnosis of NAFLD. The study also involved eight healthy controls for the NAFLD group, 12 healthy controls for the prolactinoma group, and 19 healthy controls for the acromegaly group. A new group called “reference group (n: 57)” was formed with patients with NAFLD diagnosis and individuals in the healthy control groups. Patients with prolactinoma and acromegaly were compared to their own control groups as well as the reference group. All participants were evaluated with anthropometric, biochemical and hormonal measurements, magnetic resonance imaging (MRI) of the abdomen and whole body dual energy X-ray absorptiometry (DXA). Serum ANGPTL-8 levels and muscular strength of all participants were also measured. Although HbA1c, spot urine albumin/creatinine ratio and triglyceride level were significantly higher in the acromegaly group than in the control group (p=0.001, p=0.041 and p=0.017, respectively) and the HOMA-IR value tended to be higher (p<0.1), liver fat ratio and NAFLD prevalence were similar between the groups. In the subgroup analysis, it was observed that the liver fat ratio and NAFLD prevalence in active acromegaly patients were significantly lower than in the controlled acromegaly patients (p<0.026 and p<0.001, respectively) and tended to be lower than the control group (p<0.1). Liver fat ratio and NAFLD prevalence were similar between prolactinoma patients and control group. Growth hormone levels were found to be significantly lower in individuals diagnosed with NAFLD in all three of the acromegaly, prolactinoma and reference groups (p=0.025, p=0.047 and p=0.015, respectively). No difference was observed between serum ANGPTL-8 levels of individuals with and without NAFLD diagnosis in the prolactinoma and reference group. In the acromegaly group, the serum ANGPTL-8 level was found to be lower in patients diagnosed with NAFLD compared to individuals not diagnosed with NAFLD (p=0.036). The acromegaly group had a significantly higher vertebral fat ratio than the reference and control groups (p<0.001 and p=0.09, respectively). In the subgroup analysis, it was determined that the vertebral fat ratio was higher in patients with controlled acromegaly than in patients with active acromegaly and in the control group (p=0.04 and p=0.001, respectively). Vertebral fat ratio tended to be higher in the prolactinoma group than in the control group (p<0.1). When acromegaly and prolactinoma patients were compared with their control groups, hand grip strength and muscle mass measured by DXA and MRI were found to be similar. The ratio of hand grip strength/appendicular skeletal muscle (HGS/ASM), which is used as a measure of muscle quality, was lower in the acromegaly group than in the control group (p=0.017). The number of individuals with low/weak muscle quality according to the HGS/ASM ratio was higher in patients with acromegaly than in controls (p=0.006). The ratio of HGS/ASM in prolactinoma patients tended to be higher than in the control group (p<0.1). In this study, it was observed that high growth hormone levels may be protective against the risk of NAFLD in patients with active acromegaly, and ANGPTL-8 levels were lower in patients with acromegaly with fatty liver. It was concluded that while there was a decrease in muscle quality in patients with acromegaly and there was a tendency to increase in muscle quality in patients with prolactinoma.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccesstr_TR
dc.subjectAkromegalitr_TR
dc.subjectProlaktinomatr_TR
dc.subjectNAFLDtr_TR
dc.subjectSarkopenitr_TR
dc.subjectANGPTL-8tr_TR
dc.subject.lcshEndokrin sistemitr_TR
dc.titleProlaktinoma ve Akromegali Hastalarının Takibinde Nonalkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı, Sarkopeni ve Serum Angiopoietin-like Protein-8 Düzeyinin Değerlendirilmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetEroğlu İ. Prolaktinoma ve Akromegali Hastalarının Takibinde Nonalkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı, Sarkopeni ve Serum Angiopoietin-like Protein-8 Düzeyinin Değerlendirilmesi, Hacettepe Üniversitesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2022. Akromegali ve prolaktinoma hastalıkları kas-iskelet sistemi ve metabolizma üzerine de etkileri olan endokrinolojik hastalıklardır. Metabolik sendromun hepatik komponenti olarak kabul edilen nonalkolik yağlı karaciğer hastalığının (NAFLD) etiyolojisinde birçok endokrinolojik hastalık yer almaktadır. NAFLD hastalarında serum angiopoietin-like protein-8 (ANGPTL-8) düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu çalışmada akromegali ve prolaktinoma hastalarında NAFLD, osteosarkopeni ve ANGPTL-8 düzeyinin ilişkisi incelenmiştir. Çalışmaya 32 akromegalik hasta (15 aktif akromegali, 17 kontrollü akromegali), 12 aktif prolaktinomalı hasta ve 18 NAFLD tanılı hasta alınmıştır. Ayrıca, akromegali grubu için 19, prolaktinoma grubu için 12 ve NAFLD grubu için sekiz sağlıklı kontrol birey çalışmaya dahil edilmiştir. NAFLD tanılı hastalar ve sağlıklı kontrol gruplarındaki bireylerle “referans grubu (n:57)” adı verilen yeni bir grup oluşturulmuştur. Prolaktinoma ve akromegali hastaları hem kendi kontrol gruplarıyla hem de referans grubu ile karşılaştırılmıştır. Tüm katılımcılar antropometrik, biyokimyasal ve hormonal ölçümler, abdomen manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve tüm vücut dual enerji X-ray absorbsiyometri (DXA) ile değerlendirilmiştir. Ayrıca tüm katılımcıların serum ANGPTL-8 düzeyi ve kas gücü ölçümleri yapılmıştır. Akromegali grubunda HbA1c, spot idrar albümin/kreatinin oranı ve trigliserid düzeyi kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek (sırasıyla p=0.001, p=0.041 ve p=0.017) ve HOMA-IR değeri daha yüksek olma eğiliminde bulunurken (p<0.1), karaciğer yağ oranı ve NAFLD prevalansı gruplar arasında benzer bulunmuştur. Alt grup analizinde aktif akromegali hastalarında karaciğer yağ oranının ve NAFLD prevalansının kontrollü akromegali grubuna göre anlamlı düzeyde daha düşük (sırasıyla p<0.026 ve p<0.001), kontrol grubuna göre ise daha düşük olma eğiliminde olduğu görülmüştür (p<0.1). Prolaktinoma hastaları ve kontrol grubu arasında karaciğer yağ oranı ve NAFLD prevalansı benzer bulunmuştur. Akromegali, prolaktinoma ve referans grubunun her üçünde de NAFLD tanısı alan bireylerde büyüme hormonu düzeyleri, NAFLD tanısı almayanlara göre anlamlı düzeyde daha düşük saptanmıştır (sırasıyla p=0.025, p=0.047 ve p=0.015). Prolaktinoma ve referans grubunda NAFLD tanısı alan ve almayan bireylerin serum ANGPTL-8 düzeyleri arasında fark gözlenmemiştir. Akromegali grubunda NAFLD tanısı alan hastalarda serum ANGPTL-8 düzeyi, NAFLD tanısı almayan bireylere göre daha düşük bulunmuştur (p=0.036). Akromegali grubunda vertebral yağ oranı referans ve kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (sırasıyla p<0.001 ve p=0.09). Alt grup analizinde vertebral yağ oranının kontrollü akromegali hastalarında, aktif akromegali hastalarına ve kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (sırasıyla p=0.04 ve p=0.001). Prolaktinoma grubunda vertebral yağ oranının kontrol grubuna göre daha yüksek olma eğiliminde olduğu görülmüştür (p<0.1). Akromegali ve prolaktinoma hastaları kendi kontrol gruplarıyla karşılaştırıldıklarında el kavrama gücü ile DXA ve MRG ile ölçülen kas kütleleri birbirine benzer bulunmuştur. Kas kalitesinin bir ölçütü olarak kullanılan el kavrama gücü/apendiküler iskelet kası (EKK/ASM) oranı akromegali grubunda kontrol grubuna göre daha düşükken (p=0.017), EKK/ASM oranına göre kas kalitesi düşük/zayıf birey sayısının daha yüksek olduğu görülmüştür (p=0.006). Prolaktinoma hastalarında EKK/ASM oranı kontrol gruba göre daha yüksek olma eğiliminde bulunmuştur (p<0.1). Bu çalışmada yüksek büyüme hormonu düzeylerinin aktif akromegali hastalarında NAFLD riskine karşı koruyucu olabileceği ve yağlı karaciğeri olan akromegali hastalarında ANGPTL-8 düzeyinin daha düşük olduğu görülmüştür. Akromegali hastalarında kas kalitesinde azalma olurken, prolaktinoma hastalarında ise kas kalitesinde artış eğilimi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentİç Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.terms6 aytr_TR
dc.embargo.lift2023-05-29T07:40:37Z
dc.fundingBilimsel Araştırma Projeleri KBtr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster