Show simple item record

dc.contributor.advisorKaraaslan, İbrahim Çağatay
dc.contributor.authorGenç, Selcan
dc.date.accessioned2022-10-20T10:54:52Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022-03-31
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/26979
dc.description.abstractNonsteroidal anti-inflammatory drug exacerbated respiratory disease (N-ERD) is a heterogeneous disease characterized by severe clinical symptoms in patients with severe asthma and chronic rhinosinusitis, as well as nasal polyp formation, following administration of aspirin and other selective nonsteroidal anti-inflammatory drugs. Clinical characteristics of the disease do not normally appear all at once at the outset of the condition, but rather evolve in a pattern. Due to the disease's limited awareness, the information regarding its prevalence is highly limited. However, the general population prevalence of N-ERD is estimated to be 7% in adult asthmatic patients and 15% in severe asthmatic patients. Inhibition of cyclooxygenase-1 (COX-1) enzyme activity occurs after aspirin and nonsteroidal anti-inflammatory drug (NSAID) intake in N-ERD patients. This condition occurs when arachidonic acid (AA) metabolism is shifted in the direction of 5-lipoxygenase (5-LO), resulting in an excessive rise in cysteinyl leukotrienes (CysLT), a potent lipid mediator. Furthermore, although the pro-inflammatory lipid mediator Prostaglandin D2 is critically higher in N-ERD patients, the level of prostaglandin E2, exerting anti-inflammatory activities, is significantly lower in the state of N-ERD disease. Recent studies draw attention to the presence of platelet-leukocyte aggregation in N-ERD patients. Platelets, which cannot produce CysLT alone under normal conditions, can bind to leukocytes through their surface receptors (P-selectin, GPIIb / IIIa (Glycoprotein CD41/CD61) and CD40 for platelets; P-selectin glycoprotein ligand 1 (PSGL-1), macrophage adhesion molecule-1 (Mac-1) and CD40 for leukocytes) and then these platelet-leukocyte aggregates can contribute CysLT production. Aspirin desensitization (AD) is the only targeted therapy available for N-ERD, an asthma phenotype characterized by mast cell activation and CysLT production; daily administration of aspirin following AD has resulted in a significant improvement in the clinical course of many patients. In a recent study, it was shown that 83.5% of N-ERD patients can tolerate desensitization without any major complications. Although aspirin desensitization and daily administration of high-dose aspirin are successful for most of the patients with N-ERD, this success cannot be achieved in all patients and other types of treatment are required. Furthermore, the effect of AD treatment on platelet-neutrophil aggregates in N-ERD patients, as well as the relevance of this effect to disease pathophysiology, is unknown. However, there are also studies in the literature that focus on alternative anti-platelet therapies and investigate the causes of platelet-leukocyte aggregates, which are important in the pathogenesis of N-ERD. Within the scope of this thesis study, we determined the frequencies of platelet-adherent neutrophils in whole blood of subjects with N-ERD patients with and without AD, and then we compared them to those found in the whole blood of ATA and healthy controls. The aim of this study is to investigate the involvement of platelet-neutrophil aggregates and potentially associated molecules with this aggregation in N-ERD pathogenesis and potential N-ERD-associated molecules. As a result of the studies, the level of platelet-derived 12-HETE, one of the AA metabolites, the percentage of platelet-neutrophil aggregates, the plasma levels of sP-selectin and PF4 were found to be significantly higher in N-ERD patients compared to healthy controls. In addition, the percentage of platelet-neutrophil aggregates was positively correlated with urinary LTE4 concentration. However, AD treatment administered to N-ERD patients did not change the percentage of platelet-neutrophil aggregates. Based on these findings, suppression of platelet activation in patients with N-ERD is thought to be a potential therapeutic target for disease pathogenesis.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectNonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlarla alevlenen hava yolu hastalığı (N-ERD)tr_TR
dc.subjectNazal polip
dc.subjectAstım
dc.subjectAraşidonik asit
dc.subjectAspirin desensitizasyonu
dc.titleNonsteroid Anti-İnflamatuvar İlaçlarla Alevlenen Hava Yolu Hastalığında (N-Erd) Platelet-Lökosit Kümelerinin Rolünün Araştırılmasıtr_TR
dc.title.alternativeInvestıgatıon Of The Role Of Plateletleukocyte Aggregates In Nonsteroıdal Antıınflammatory Drug Exacerbated Respıratory Dısease (N-Erd)tr_en
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetNonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlarla alevlenen hava yolu hastalığı (N-ERD), ağır astım ve nazal polip oluşumu gözlenen kronik rinosinüziti olan hastalarda, aspirin ve diğer seçici nonsteroid anti-inflamatuvar ilaç alımı sonrası ağır klinik semptomlar gösteren heterojen bir hastalıktır. Hastalık erişkin dönemde tanı almakta ve semptomlar zaman içinde gelişerek kendini göstermektedir. Hastalığın farkındalığının düşük olması nedeniyle görülme sıklığına yönelik bildirilen veriler kesinlik taşımamaktadır. Ancak, toplum genelinde N-ERD görülme sıklığının erişkin astımlı hastalarda ortalama %7 iken ağır astımlı hastalarda %15 olduğu tahmin edilmektedir. N-ERD hastalarında aspirin ve nonsteroid anti-inflamatuvar ilaç (NSAİİ) alımı sonrasında siklooksijenaz-1 (COX-1) enzim aktivitesinde kalıcı bir inhibisyon gerçekleşmektedir. Bu durum; araşidonik asit (AA) metabolizmasını 5-lipoksijenaz (5-LO) yönünde kaydırarak güçlü lipid mediyatörleri sınıfından olan sisteinil lökotrienlerin (CysLT) aşırı artmasına neden olmaktadır. Ayrıca, N-ERD patogenezinde önemli olduğu belirtilen Prostaglandin D2 (PGD2) lipid mediyatörünün, pro-inflamatuvar özellik sergileyerek N-ERD hastalığında ciddi artış gösterdiği; Prostaglandin E2 (PGE2)’nin ise anti-inflamatuvar özellik göstermesi ile N-ERD hastalığında kritik seviyelerde olduğu bilinmektedir. Son dönemde yapılan çalışmalar N-ERD hastalarında platelet-lökosit kümelerinin varlığına dikkat çekmektedir. Özellikle N-ERD patogenezinde normal koşullar altında tek başlarına CysLT üretemeyen plateletler, P-selektin, GPIIb / IIIa (Glikoprotein CD41/CD61) ve CD40 ligand gibi yüzey reseptörleri aracılığıyla lökositler üzerinde bulunan P-selektin glikoprotein ligand 1 (PSGL-1), Makrofaj adezyon molekülü-1 (Mac-1) ve CD40 ile birleştikten sonra CysLT üretimine katkı sağlayabilmektedirler. Aspirin desensitizasyonu (AD), mast hücre aktivasyonu ve CysLT üretimi ile karakterize edilen bir astım fenotipi olan N-ERD için mevcut tek hedefli tedavidir; AD'yi takiben günlük aspirin uygulaması, birçok hastanın klinik seyrinde önemli bir iyileşme ile sonuçlanmıştır. Yakın tarihli bir çalışmada, N-ERD hastalarının %83,5'inin herhangi bir önemli komplikasyon olmaksızın desensitizasyonu tolere edebildiği gösterilmiştir. Aspirin duyarsızlaştırma ve günlük yüksek doz aspirin uygulaması N-ERD'li hastaların çoğu için başarıyla sonuçlansa da tüm hastalarda bu başarıya ulaşılamamakta ve diğer tedavi çeşitlerine de gereksinim duyulmaktadır. Ayrıca, AD tedavisinin N-ERD hastalarında platelet-nötrofil kümeleri üzerindeki etkisi ve bu etkinin hastalık patofizyolojisi ile ilgisi bilinmemektedir. Ancak literatürde alternatif anti-platelet odaklı tedavilere yönelen ve N-ERD patogenezinde önemli olan platelet-lökosit kümelerinin nedenlerini araştıran çalışmalar da bulunmaktadır. Tez kapsamında, AD uygulanan ve uygulanmayan N-ERD hastalarının kanındaki nötrofillere yapışan plateletlerin seviyeleri belirlenerek astımlı ve sağlıklı bireylerle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmanın amacı, platelet-nötrofil kümelerinin ve potansiyel olarak bu kümeleşmeyle ilişkili moleküllerin N-ERD patogenezindeki rolünü araştırmaktır. Yapılan çalışmalar sonucunda, AA metabolitlerinden biri olan platelet türevli 12-HETE’nin seviyesi, platelet-nötrofil kümelerinin yüzdesi, sP-selektin ve PF4’ün plazma seviyeleri, sağlıklı kontrollere kıyasla N-ERD hastalarında önemli ölçüde daha yüksek seviyelerde bulunmuştur. Ayrıca, platelet-nötrofil kümelerinin yüzdesi ile üriner LTE4 konsantrasyonu pozitif korelasyon göstermiştir. Ancak, N-ERD hastalarına uygulanan AD tedavisi platelet-nötrofil kümelerinin yüzdesini değiştirmemiştir. Bu bulgulara dayanarak, N-ERD'li hastalarda platelet aktivasyonunun baskılanmasının, hastalık patogenezi için potansiyel bir terapötik hedef olabileceği düşünülmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentBiyolojitr_TR
dc.embargo.terms6 aytr_TR
dc.embargo.lift2023-04-24T10:54:52Z
dc.fundingBilimsel Araştırma Projeleri KBtr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record