Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAcun, Fatma
dc.contributor.authorMeşe, Ertuğrul
dc.date.accessioned2022-06-21T07:43:20Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022-05-23
dc.identifier.citationMEŞE, Ertuğrul. Türkiye’de Mukaddesatçı Anti-Kemalizm (1945-1960), Doktora Tezi, Ankara, 2022.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/26334
dc.description.abstractAnti-Kemalism, which is manifested in the world of religious meaning and which arises from the way Islamist intellectuals and cult circles, who initially describe themselves as milliyetçi-mukaddesatçı or more mukaddesatçı, perceive Kemalism, involves a mindset, discourse and perpetratorism and opposition to all meanings, fields and practices implied by Kemalism. Anti-Kemalism is not only the mukaddesatçı opposition to Kemalist modernization with an agency where religious affiliations, themes and language predominate, but also it is the name of the mukaddesatçı ideological power demand against Kemalism. It is possible to see examples of this opposition in cults such as Nakşibendilik, Süleymancılık, Nurculuk and Ticanilik and in intellectuals of the period such as Mustafa Sabri, Eşref Edip, Osman Yüksel Serdengeçti and Necip Fazıl Kısakürek. Anti-Kemalism was produced at home and abroad and did not appear openly until 1945. However, with the transition to the multi-party system, mukaddesatçı anti-Kemalist activities against Atatürk revolutions began to become public. The ideological legacy left by the mukaddesatçı opinion leaders who contributed to the formation of anti-Kemalism, in the following years, with the influence of post-Kemalism, led to the construction of a mukaddesatçı consciousness that the main cause of social problems was the modernization of the Republic. The criticisms produced with this awareness led to a selective history reading of the One Party period and Kemalism as the sole blame for of all political and social problems, since it brought about ignoring the responsibility of the cultural continuity that defined the pre-Republican and post-1950s and the political perpetrators in power in the meantime. In this process, mukaddesatçı enabled the production of a large unprocessed anti-Kemalist corpus composed of books, magazines and treatises containing anti-Kemalistism, in the formation of a suitable imagination. In our thesis, we will try to reveal the anti-Kemalism produced by the mukaddesatçı structures between the years 1945-1960 by making use of this corpus, and the mukaddesatçı ideological heritage that was circulated in this framework. In this way, the formation and content of the ideological legacy of the mukaddesatçı anti-Kemalism, which determines Turkey’s political and social life even today, will be understood a little.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccesstr_TR
dc.subjectMukaddesatçılıktr_TR
dc.subjectAnti-Kemalizm
dc.subjectİslamcılık
dc.subjectTarikatlar
dc.subjectMustafa Sabri
dc.subjectEşref Edip
dc.subjectOsman Yüksel Serdengeçti
dc.subjectNecip Fazıl Kısakürek
dc.subject.lcshBilgi kaynaklarıtr_TR
dc.titleTürkiye'de Mukaddesatçı Anti-Kemalizm (1945-1960)tr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetKendilerini dini anlam dünyasında konumlandıran ve başlarda kendilerini milliyetçi-mukaddesatçı ya da daha çok mukaddesatçı olarak tanımlayan İslamcı aydınların ve tarikat çevrelerinin Kemalizm’i algılama biçimleriyle ortaya çıkan anti-Kemalizm, bir zihniyet, söylem ve faillikle Kemalizm’in ima ettiği bütün anlamlara, alanlara ve uygulamalara karşı olmayı içerir. Anti-Kemalizm, dinsel aidiyetlerin, temaların ve dilin ağır bastığı bir faillikle Kemalist modernleşemeye karşı mukaddesatçı muhalefet olduğu gibi, aynı zamanda o, Kemalizm’e karşı mukaddesatçı ideolojik iktidar talebinin adıdır. Bu muhalefetin örneklerini Nakşibendilik, Süleymancılık, Nurculuk ve Ticanilik gibi tarikatlarda ve Mustafa Sabri, Eşref Edip, Osman Yüksel Serdengeçti ve Necip Fazıl Kısakürek gibi dönemin aydınlarında görmek mümkündür. Anti-Kemalizm, ülke içinde ve dışında üretilmiş ve 1945 yılına dek açıkça ortaya çıkmamıştır. Ancak, çok partili sisteme geçişle birlikte Atatürk devrimlerine karşı mukaddesatçı anti-Kemalist faaliyetler alenileşmeye başlamıştır. Anti-Kemalizm’in oluşumuna katkı yapan mukaddesatçı kanaat önderlerinin bıraktığı ideolojik miras, ilerleyen yıllarda post-Kemalizm’in de etkisiyle, toplumsal sorunların temel sebebinin Cumhuriyet modernleşmesi olduğu yönünde bir mukaddesatçı bilincin inşasına neden olmuştur. Bu bilinçle üretilen eleştiriler, Cumhuriyet öncesi ve 1950 sonrasını da belirleyen kültürel sürekliliğin ve bu arada iktidarda olan siyasal faillerin sorumluluğunu görmezden gelmeyi beraberinde getirdiği için, Tek Parti döneminin ve Kemalizm’in, bütün siyasal ve sosyal sorunların tek müsebbibi olarak okunması gibi seçmeci bir geçmiş okumasını doğurmuştur. Bu süreçte mukaddesatçılık, kendine uygun bir muhayyilenin oluşmasında, Kemalizm karşıtlığı içeren kitapların, dergilerin ve risalelerin oluşturduğu işlenmemiş büyük anti-Kemalist bir külliyatın üretilmesini sağlamıştır. Tez çalışmamızda bu külliyattan faydalanarak 1945-1960 yılları arasında, mukaddesatçı yapıların ürettiği anti-Kemalizm ve bu çerçevede dolaşıma sokulan mukaddesatçı ideolojik miras ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu sayede mukaddesatçı anti-Kemalizm’in, Türkiye’nin siyasal ve toplumsal yaşamını bugün dahi belirleyen ideolojik mirasının oluşumu ve içeriği biraz da olsa anlaşılabilecektir.tr_TR
dc.contributor.departmentAtatürk İlke ve İnkılapları Tarihitr_TR
dc.embargo.termsAcik Erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-06-22T07:43:20Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster