dc.contributor.advisor | Türkyılmaz, Çetin | |
dc.contributor.author | Can, Ezgi | |
dc.date.accessioned | 2021-09-07T06:57:35Z | |
dc.date.issued | 2021-08-23 | |
dc.date.submitted | 2021-06-22 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/25313 | |
dc.description.abstract | As a concept with a long history in the history of philosophy, “the will” has a great importance in determining life because the concept of the will also includes willing to continue life. Although the will is the same as wanting life, human beings continue to experience pain in life. Therefore, this thesis takes into account the problem of the relationship between willingness and unhappiness. This study fundamentally aims to deal with the relationship between the will and unhappiness and to compare Seneca’s and Schopenhauer’s philosophy in this context.
In the first part of this study, Seneca’s view of the concept of the will and the expression of unhappiness in life with pain will be explored. According to Seneca, it is inevitable for a person who does not know his own self to be unhappy. For Seneca, who says that the world is his home, happy life is everywhere. In this context, in the first part of the thesis, we will deal with the relationship between knowledge and happiness and take the life of the wise person as a subject of research.
Freedom of the person is roughly free from feelings and passions in Stoic philosophy. The virtue of the wise man is that he can be free from this situation (apathaia). Being overly emotional, being passionate, being affected by a situation in one’s life too much are all things that the wise man should stay away from. In Seneca’s view, the wise person is free to the extent that he is free from feelings and passions, so absolute freedom is to despise the body.
Strength and beauty of the body are not sources of happiness. man resists the disasters in life with a strength and welcomes happiness due to the mind. In this sense, the highest happiness is nothing but the peace of body and soul.
The second part of our study is devoted to researching the world, which is designed as an appearance of the will, as Schopenhauer understands it. Considering that the concepts are the property of human alone, the world that is said to have been designed by the subject is essentially a will according to Schopenhauer. In order to reveal willingness as a concept and its relation with the world, it is crucial to first look at the knowledge of the world. Therefore, in the second part of the study, the knowledge of the world as design will be searched and it will be revealed that the basis of represantation is the will. Thus, in this section, the concepts of “freedom” and “willing” will be clarified and the relationship between these two concepts will be analyzed. The connection of freedom, which emerges as an illusion, with life appears as an issue. Within the framework of this issue, it can be said that human beings wants and continues his / her life in order to survive, but freedom in this life is only an illusion. In the conclusion part, the views of these two philosophers’ concepts of freedom, happiness and the will will be examined on the basis of knowledge, and the problem between the last two concepts will be clarified. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Acı | tr_TR |
dc.subject | Arzu | tr_TR |
dc.subject | Bilgi | tr_TR |
dc.subject | Görünüş | tr_TR |
dc.subject | İsteme | tr_TR |
dc.subject | Mutsuzluk | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Felsefe. Psikoloji. Din. - Musevilik | tr_TR |
dc.title | Can Sıkıntısı ve Acı Arasında Yaşam:
Seneca ve Arthur Schopenhauer’da İstenç ve Mutsuzluk
Problemi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Felsefe tarihinde uzun bir geçmişi olan bir kavram olarak ‘‘isteme’’ yaşamı belirlemesi bakımından büyük bir öneme sahiptir çünkü isteme kavramı, yaşama devam etmeyi istemeyi de içermektedir. İsteme, yaşamı istemeyi de içerdiği için, insan yaşam içinde acıyı yaşamaya devam eder. Bu nedenle tez, isteme ve mutsuzluk arasındaki ilişkiyi problem edinir. Bu çalışma, temelde istenç ve mutsuzluk ilişkisine eğilmeyi ve bu bağlamda Seneca ile Schopenhauer felsefesini karşılaştırmayı amaçlamaktadır.
Bu çalışmanın birinci bölümünde, Seneca’nın isteme kavramına bakışı ve acı ile birlikte olan yaşamın içinde mutsuzluğun ifadesi araştırılacaktır. Seneca’ya göre kendi devinimlerini bilmeyen insanın mutsuz olması kaçınılmazdır. Dünyanın onun yurdu olduğunu söyleyen Seneca’ya göre, mutlu yaşam her yerde bulunur. Bu bağlamda tezin birinci bölümünde bilgi ve mutluluk ilişkisini ele alacak ve bilge kişinin yaşamını araştırma konusu edineceğiz.
Stoa felsefesinde, kişinin özgürlüğü, kabaca duygular ve tutkulardan arınmaktır. Bilge insanın erdemi, onun bu durumdan arınabiliyor oluşundadır (apathaia). Aşırı duygulanmak, tutkulanmak, kişinin yaşamında başına gelen bir durumdan fazla etkileniyor oluşu, bunların tümü bilge insanın uzak durması gereken şeylerdir. Seneca’ya göre bilge kişi duygulardan ve tutkulardan arındığı ölçüde özgür olur dolayısıyla kesin özgürlük, bedeni hor görmektir.
Güç ve bedensel güzellik, mutluluk kaynağı değildir. İnsan, akıl sayesinde yaşamdaki felaketlere bir güç ile karşı koyar ve mutluluğu iyi karşılar. Bu anlamda en üstün mutluluk, beden ve ruhun barışından başka bir şey değildir.
Çalışmamızın ikinci bölümü Schopenhauer’un anladığı biçimde istemenin görünüşe gelmiş biçimi olan tasarım olan dünyayı araştırmaya ayrılmıştır. Kavramların yalnızca insanın mülkiyetinde olduğu göz önünde bulundurulursa, öznenin tasarlamış olduğu söylenen dünya Schopenhauer’a göre özünde bir istemedir. Kavram olarak istemenin ve bunun dünya ile ilişkisinin ortaya koyulabilmesi için öncelikle dünyanın bilgisine bakmak gerekmektedir. Bu nedenle çalışmanın ikinci bölümünde tasarım olarak dünyanın bilgisi incelenecek ve tasarımın temelinin istenç olduğu ortaya koyulacaktır. Dolayısıyla bu bölümde temelde “özgürlük” ve “isteme” kavramları açıklığa kavuşturulacak ve Schopenhauer’a göre bu iki kavram arasındaki ilişki incelenecektir. Bir yanılsama olarak ortaya çıkan özgürlüğün yaşam ile bağlantısı bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu problem çerçevesinde varlığını devam ettirmek için insanın istediği ve yaşamını devam ettirdiği ancak bu yaşam içinde özgürlüğün yalnızca bir yanılsama olduğu görülmektedir. Sonuç bölümünde bu iki filozofun özgürlük, mutluluk ve isteme kavramlarının bilgi temelinde görünümlerine bakılacak olup, son iki kavram arasındaki problem açıklığa kavuşturulacaktır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Felsefe | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2021-09-07T06:57:35Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |
dc.subtype | workingPaper | tr_TR |