dc.contributor.advisor | Dokak, Hüsnü | tr_TR |
dc.contributor.author | Dizaji, Parvin Ghorbanzadeh | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-15T07:08:26Z | |
dc.date.available | 2015-10-15T07:08:26Z | |
dc.date.issued | 2013 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/2355 | |
dc.description.abstract | Woman has been the only source of inspiration for artists in terms of the subject,
especially in sculpture, photograph, music and painting and all art forms. From the
antiquity to present day that can be described as the age of technology and
communication, the image of woman has taken part in art canvasses up to the wall of the
cave in all the time.The only aesthetic point of view to deal with these works of art which
women have taken part sometimes as object sometimes as subject will be a deficiency.At
the same time,these works of art gives clues us about the their periods of history,
sociology and psychology.When we examined the works of art that in the first age,we
notice that women have been taken part together with men in these works of art without
any discrimination and empyazing sexuality of women.This situation shows that art
works are a mirror which reflects the structure of the sociological community. We face
with the structure of society which women's division of labor with men and men was
forced to act in solidarity with women in order to survive in antiquity.
In addition to this, if we considering that hand labor is based on the labor face, we
see feature of women's fertility was emphasised and therefore parts of the breast and
abdomen of women were depicted as an exaggerated in the art of works in this period in
first age. Nevertheless, a long-term struggle of woman has been started conjunction with
the middle ages.The middle ages is a period that women have been seen as sexual object
and missing values of women in the community with the structure of the male-dominated
society. As Kristin Dopiza (1364-1430) as well as other artists who thought that women
should be educated and defended women's right in the international area,despite voices
of these artists remained very weak in the middle ages,later on they have planted an idea
of struggle which will be carried out in a systematic way. Renaissance brought even the
progression about the human rights,women continued to experience their inveteracy
problems during this period.
v
Even at the end of 19. century, women who are closed between the four walls,were
giving their works of art in their home but also they were representing their art works at
an exhibition with the names of their fathers and brothers.
We observe very good that reflections of psychological of point of view to women
from the works of Picasso.While Picasso was looking to the women with sensual and
sexual perspective then he noticed that woman as a symbol of patient and value in the
early years of the journey of his art. In the artwork of Picasso which was women was
depicted on the red sofa,when the erotism and the attractiveness of a woman can be seen
all her nakedness with colours and symbols,you can see the women as patient and value
of image from his art work that is named "The young ladies of Avignon"
As Sofonisba Anguissola, Artemisa Gentileschi and Judith Leyster, famous and
successful artist demolished the prejudgement that the woman only due to being female
can not be great artist.The understanding which defends women can not be a better artist
and all famous artists are men base on ignoring female artists in the world.
In every society,we can notice that women artists express their own problems with
the same language.These artists have reflected their discrimination and suffering of
experience to the their artworks.These artists have given artwork in response to they are
seen as sexual objects in society as well as work of art. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Güzel Sanatlar Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | Women | tr_TR |
dc.title | Kültür Öznesi Olarak Kadının Resimsel Yorumu | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.callno | 2013/93 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Resim | tr_TR |
dc.description.ozet | Kadın konusu başta heykel, fotoğraf, müzik ve resim olmak üzere bütün sanat
dallarında sanatçıların yegâne ilham kaynağı olmuştur. İlkçağlardan teknoloji ve
iletişşim çağı olarak nitelendirebileceğimiz günümüze, mağara duvarlarından tuvallere
kadar kadın imgesi sanatta her zaman kendisine yer bulmuştur. Kadınların bazen özne
bazen de nesne olarak yer aldığı bu sanat eserlerini sadece estetik açıdan ele almak bir
eksiklik olacaktır. Bu eserler aynı zamanda bizlere dönemlerinin tarihi, sosyolojisi ve
psikolojisi hakkında ip uçları vermektedir.
İlkçağdaki sanat eserlerini incelediğimizde o eserlerde kadınların erkeklerle
birlikte herhangi bir ayrımcılık olmadan ve cinselliğinin ön plana çıkartılmadan yer
aldığını görüyoruz. Bu durum sanat eserlerinin toplumlarının sosyolojik yapısını yansıtan
bir ayna olduğunu göstermektedir. İlkçağda kadınların toplum içerisinde erkeklerle bir
işbölümü yaptığı ve hayatta kalabilmek için erkeklerin kadınlarla dayanışma içerisinde
hareket etmek zorunda kaldığı bir toplum yapısıyla karşılaşmaktayız. Ayrıca ilkçağda
işgücünün el emeğine dayandığını göz önünde bulundurursak, bu dönemde sanat
eserlerinde kadınların doğurganlık özelliğinin ön plana çıkartıldığını ve bu nedenle
kadınların göğüs ve karın kısımlarının abartılı olarak resmedildiğini görmekteyiz.
Yine Ortaçağla birlikte kadınların uzun soluklu mücaleleri başlamış oldu. Ortaçağ
erkek egemen toplum yapısıyla birlikte kadınların toplum içerisinde değerlerinin
kaybolduğu ve kadının bir cinsel obje olarak görülmeye başlandığı bir dönemdir. Kristin
Dopiza (1364-1430) gibi, kadınların eğitim görmeleri gerektiğini düşünen ve kadın
haklarını uluslararası alanda savunan isimler, sesleri Ortaçağ'da çok cılız kalsa da daha
sonra sistemli bir şekilde yürütülecek mücadelenin tohumlarını atmıştır. Rönesans insan
hakları konusunda ilerlemeler getirse de kadınlar artık kronikleşen problemlerini bu
iii
dönemde yaşamaya devam ettiler. 19. yy. sonlarında bile dört duvar arasına kapatılan
kadınlar sanat eserlerini evlerinde veriyorlar, aynı zamanda babalarının ve ağabeylerinin
adlarıyla eserlerini sergiye sunuyorlardı.
Kadına bakış açısının psikolojik yansımalarını en güzel Picasso'nun eserlerinde
görmekteyiz. Picasso sanat yolculuğunun ilk yıllarında eserlerinde kadına şehvetli ve
cinsel bir bakış açısıyla bakarken, daha sonra Picasso kadını sabrın ve değerin bir sembolü
olarak görmüştür. Kadını kırmızı koltuk üzerinde resmeden eserinde şehveti ve kadının
çekiciliğini renk ve simgelerle birlikte tüm çıplaklığıyla görebilirken, "Avignonlu
Kadınlar" adlı eserinde kadını sabrın ve değerin imgesini olarak görebilirsiniz.
Kadınların sadece kadın olmalarından ötürü büyük bir sanatçı olamayacağı ön
yargısını Sofonisba Anguissola, Artemisa Gentileschi ve Judith Leyster gibi ünlü ve
başarılı kadın sanatçılar yıkmıştır. Kadınların iyi bir sanatçı olamayacağını ve bütün ünlü
sanatçıların erkek olduğunu savunan anlayış dünyadaki kadın sanatçıların yok
varsayılmasından kaynaklanmaktadır. Her toplumda kadın sanatçılar kendi problemlerini
aynı dille ifade ettiklerini görmekteyiz. Bu sanatçılar bizzat yaşadıkları ayrımcılıkları ve
acıları eserlerine yansıtmışlardır. Bu sanatçıların kendilerini hem toplumda hem de sanat
eserlerinde cinsel obje olarak görülmesine tepki olarak eserler vermişlerdir. | tr_TR |