Show simple item record

dc.contributor.advisorGenç, Gülsüm Aydan
dc.contributor.authorAy, Ezgi
dc.date.accessioned2020-03-24T08:38:04Z
dc.date.issued2020
dc.date.submitted2020-02-12
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/22293
dc.description.abstractDistal renal tubular acidosis (dRTA) is a disease characterized by disruption of the excretion of H+ ions from the distal renal tubules. Different types and degrees of hearing loss can be seen in gene mutations that cause autosomal recessive form of dRTA. The aim of this study is to investigate the relationship between hearing loss and gene mutations in individuals with dRTA, to determine the audiological characteristics in these individuals and to emphasize the importance of audiological follow-up. For this purpose, 21 individuals with dRTA were included in the study and an audiological test battery including Ear Nose Throat examination, behavioral tests, immitansmetric assessment, otoacoustic emission measurements and auditory brainstem responses were applied. As a result of audiological evaluations, hearing loss was detected in all 7 individuals with ATP6V1B1 mutation, in 1 of 6 individuals with ATP6V0A4 mutation, in 1 individual with SLC4A2 mutation and in 4 of 6 individuals who could not reach genetic analysis results. Hearing was within normal limits in an individual with the WDR72 mutation. Pure tone averages were significantly higher in individuals with ATP6V1B1 mutation than individuals with ATP6V0A4 mutation. Types of hearing loss were sensorineural type in 9 individuals, mixed type in 3 individuals and conductive type in 1 individual. Age at the time of diagnosis of hearing loss was between 0 and 6 months in 5 individuals, between 6 months and 4 years in 6 individuals, and 4 years or more in 2 individuals. In addition, LVAS was detected in 6 of 8 patients with radiological imaging results. These results show that hearing loss seen in dRTA has great variability in different gene mutations in terms of onset age, type and degree. This demonstrates the importance of regular audiological follow-up in individuals with dRTA for timely diagnosis and effective management of hearing loss. These results also indicate that the possibility of Large Vestibular Aquaduct Syndrome (LVAS) should be taken into consideration in the follow-up process in individuals with dRTA and it would be beneficial to evaluate individuals in terms of LVAS.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSağlık Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectdistal renal tübüler asidoztr_TR
dc.subjectgen mutasyonlarıtr_TR
dc.subjectişitme kaybıtr_TR
dc.subjectodyolojik testlertr_TR
dc.subjectgeniş vestibüler kanal sendromutr_TR
dc.titleDistal Renal Tübüler Asidozda Odyolojik Bulgulartr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetDistal renal tübüler asidoz (dRTA), H+ iyonlarının distal renal tübüllerden atılımının bozulması ile karakterize bir hastalıktır. dRTA’nın otozomal resesif formuna neden olan farklı gen mutasyonlarında farklı tip ve derecelerde işitme kaybı görülebilmektedir. Bu çalışmada, dRTA’lı bireylerde görülen işitme kaybının gen mutasyonları ile ilişkisini incelemek, bu hastalığa sahip bireylerin odyolojik açıdan karakteristik bulgularını tespit etmek ve bu bireylerde odyolojik takibin önemine vurgu yapmak amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda 21 dRTA’lı birey çalışmaya dahil edilmiş ve bireylere Kulak Burun Boğaz muayenesi, davranışsal testler, immitansmetrik değerlendirme, otoakustik emisyon ölçümleri ve işitsel uyarılmış beyin sapı cevaplarının ölçümünün dahil olduğu bir odyolojik test bataryası uygulanmıştır. Odyololojik değerledirmeler sonucunda, çalışmaya katılan 21 bireyden, ATP6V1B1 mutasyonu bulunan 7 bireyin tümünde, ATP6V0A4 mutasyonu bulunan 6 bireyin 1’inde, SLC4A2 mutasyonu bulunan 1 bireyde ve gen mutasyonu belli olmayan 6 bireyin 4’ünde işitme kaybı tespit edilmiştir. WDR72 mutasyonu bulunan bir bireyde ise işitme normal sınırlarda bulunmuştur. ATP6V1B1 mutasyonu bulunan bireylerde saf ses ortalamaları ATP6V0A4 mutasyonu bulunan bireylere göre anlamlı olarak daha yüksek elde edilmiştir. İşitme kaybı tipleri, bireylerin 9’unda sensörinöral tip, 3’ünde mikst tip ve 1’inde iletim tipi şeklinde bulunmuştur. Bireylerin işitme kaybı tanı yaşları, 5 bireyde 0-6 ay arasında, 6 bireyde 6 ay-4 yaş arasında, 2 bireyde ise 4 yaş sonrasındadır. Çalışmada radyolojik görüntüleme sonuçlarına ulaşılan 8 bireyin 6’sında Geniş Vestibüler Kanal Sendromu (GVKS) tespit edilmiştir. Sonuçlar, dRTA’da görülen işitme kaybının farklı gen mutasyonlarında başlangıç yaşı, tip ve derece açısından büyük bir değişkenliğe sahip olduğunu göstermekte ve bu bireylerde düzenli odyolojik takibin işitme kaybının zamanında tanısı ve etkin yönetimi açısından önemini ortaya koymaktadır. Sonuçlar ayrıca, dRTA’lı bireylerde takip sürecinde GVKS olasılığının göz önünde bulundurulması gerektiğini ve bireylerin GVKS yönünden de değerlendirilmesinin faydalı olacağını göstermektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentOdyolojitr_TR
dc.embargo.terms6 aytr_TR
dc.fundingYoktr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record