Uzamış Öksürüğü Olan Erişkinlerde Bordetella pertussis Enfeksiyonunun Serolojik Olarak Değerlendirilmesi

Date
2016Author
Sönmez, Cemile
Cöplü, Nilay
Gözalan, Aysegül
Yılmaz, Ülkü
Bilekli, Selen
Yılmaz Demirci, Nilgun
Biber, Ciğdem
Erdogan, Yurdanur
Esen, Berrin
Cöplü, Lütfi
xmlui.mirage2.itemSummaryView.MetaData
Show full item recordAbstract
Aşı ile önlenebilen bir hastalık olan boğmaca, enfekte bireylerden duyarlı kişilere solunum yolu ile bulaşmaktadır. Bordetella pertussis enfeksiyonuna karşı, aşı veya doğal enfeksiyon sonucu gelişen immün yanıt ömür boyu koruyucu olmadığı için hastalık her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmada, enfeksiyonun erişkinlerdeki varlığının serolojik olarak gösterilmesi ve böylece klinisyenler arasında farkındalık yaratılması ve duyarlı yenidoğanları koruyacak stratejilerin geliştirebilmesi için veri sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmaya, iki haftadan uzun öksürüğü olan 18-87 yaş aralığında toplam 538 hasta (345 kadın, 193 erkek) dahil edilmiştir. Tek serum örneğinden, anti-pertusis toksin (PT) IgG ve anti-filamentöz hemaglütinin (FH) IgG düzeyleri daha önce standardize edilen ve etkin olduğu gösterilen "in house" ELISA yöntemi kullanılarak araştırılmış; anti-PT IgG antikor düzeyinin ≥ 100 EU/ml olması akut/son zamanlarda geçirilmiş B.pertussis enfeksiyonu olarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda, olguların %9.7'sinde (52/538) anti-PT IgG düzeyi yüksek (≥ 100 EU/ml) olarak saptanmış ve bu olguların 43'ünde (43/52; %82.7) anti-FHA IgG antikor düzeyleri de yüksek (≥ 100 EU/ml) bulunmuştur. Yüksek düzey antikora sahip olgular (n= 52) arasında yaş, cinsiyet, eğitim durumu, DBT (difteri-boğmaca-tetanoz) aşılama öyküsü, sigara içme öyküsü veya ortalama günlük sigara tüketimi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p> 0.05). Semptomlar değerlendirildiğinde, iç çekmeli öksürüğü olanların %24.1'inde anti-PT lgG düzeylerinin yüksek olduğu; bunun dışında yüksek düzey antikora sahip kişilerde diğer boğmaca semptomlarının varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Anti-PT düzeyinin ≥ 100 EU/ml olması ile risk faktörlerine sahip olan [sigara içimi (21/200; %10.5), kronik öksürüğe ve/veya ilaç kullanımına yol açan hastalık varlığı (19/171; %11.1), kronik öksürük nedenlerinin tümüne sahip olma (32/306; %10.5)] ve olmayan olgular arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır (sırasıyla, p= 0.581; p= 0.357; p= 0.249). Yaş gruplarına göre anti-PT IgG geometrik ortalama düzey (GOD) değerlerinin dağılımı, 18-30 yaş için 32.41; 31-50 yaş için 36.28; 51-70 yaş için 36.82 ve ≥ 71 yaş için 31.15 olarak belirlenmiştir. Verilerimiz, erişkinlerde de boğmacanın varlığı ve hatta sıklığının küçümsenmeyecek düzeyde (%9.7) olduğunu göstermiş; tipik boğmaca semptomlarının erişkinlerde görülemeyebileceğini ve uzamış öksürüğü olan erişkinlerde, altta yatan başka öksürük nedenleri olsa dahi, boğmaca ayırıcı tanısının yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Bulgularımızın ayrıca, henüz aşı şemasını tamamlamamış olan bebeklerin korunmasına yönelik erişkin aşı politikalarının geliştirilmesinde de yararlı olacağı düşünülmektedir.