dc.description.abstract | Between 2005 and 2015, 93 cases with tuberculosis (TB) diagnosed or receiving treatment in Hacettepe University Pediatric Pulmonology Department were reviewed retrospectively. 51.6% of the patients had pulmonary tuberculosis; extrapulmonary involvement in 33.3%; pulmonary tuberculosis with extrapulmonary involvement in 15.1%. The history of contact with an adult with tuberculosis was found in 29% of cases. The most common extrapulmonary TB was TB lymphadenitis observed in 16.1% of the patients. 91.9% of the patients had BCG vaccination. The highest rate of non-vaccination was observed in patients with tuberculous meningitis (33.3%) followed by tuberculous lymphadenitis (18.2%) and miliary tuberculosis (16.7%). Primary immunodeficiency was present in 9,3% of patients.
The most common complaint was cough (42.5%) followed by fever (41.9%) and night sweat (22.6%). 21.5% of the patients had normal physical examination at the time of diagnosis. The most common findings in chest X-ray were infiltration (25.8%) and lymphadenopathy (19.3%), and lymphadenopathy (43.5%) was the most common finding in thorax CT. Tuberculin skin test (TST) was positive in 72.2% of the patients, and TST measurement of inudration was significantly lower in the disseminated TB group (p < 0,001). 20.4% of the patients had culture, 17.2% had PCR (polymerase chain reaction) and 15% had ARB (acid resistant bacillus) positivity. In 21.4% of patients with culture reproduction, at least one anti-TB drug resistance was found. Two patients were diagnosed as congenital TB; it was observed that mothers were diagnosed only after diagnosis of children. The mean duration of treatment of patients treated according to the nayional guideline was 8.6 months (range 6 to 36 months). 11.8% of the patients received additional steroid treatment; Paradoxical response was observed in 2 patients (2.1%) as worsening of neurological findings.
The clinical improvement was achieved in 75.7% of the patients with pulmonary TB in the first 2 months. Radiological improvement was observed in 56.8% of patients with pulmonary TB between 2-6 months. Recovery was seen in 91.4% of patients and mortality rate was 1.1%. Reactivation was detected in 3.2% of patients and 4,3% of patients were transferred. Although there is a decrease in the frequency of tuberculosis, it is a very important public health problem in the world and in our country. The most important way to fight against childhood TB is to prevent adult tuberculosis. | tr_TR |
dc.description.ozet | Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalında 2005-2015 yılları arasında tüberküloz (TB) tanısı alan veya tedavi alıp izlenmekte olan 93 vaka geriye dönük olarak incelenmiştir. Hastaların % 51,6’sı akciğer tüberkülozu olup; % 33,3’ünde akciğer dışı tutulum; % 15,1’inde ise akciğer TB ve akciğer dışı tutulum mevcuttur. Tüberkülozlu bir erişkinle temas öyküsü vakaların %29’unda saptanmıştır. En sık görülen akciğer dışı TB, %16,1 hastada gözlenen TB lenfadenittir. Hastaların %91,9’unun BCG aşılı olduğu görülmüştür. En yüksek aşısız olma oranının tüberküloz menenjit tanılı hastalarda olduğu gözlenmiş (% 33,3), bunu tüberküloz lenfadeniti (% 18,2) ve miliyer tüberküloz (%16,7) takip etmiştir. Hastaların %9,3’ünde primer immün yetmezlik bulunmaktadır. En sık başvuru yakınması öksürük ( %42,5) olup bunu ateş (%41,9) ve gece terlemesi (%22,6) izlemektedir. Hastaların %21,5’inin tanı anında fizik muayenesi normal olarak saptanmıştır. Akciğer grafisinde en sık saptanan bulgular infiltrasyon (%25,8) ve lenfadenopati (%19,3) olup toraks BT’de en sık saptanan bulgu lenfadenopatidir (% 43,5). Hastaların %72,2’sinde tüberkülin deri testi (TDT) pozitif olarak sonuçlanmış olup TDT ölçümünün dissemine TB grubunda anlamlı olarak daha düşük olduğu gösterilmiştir. Hastaların %20,4’ünde kültür, %17,2’sinde PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ve %15’inde ARB (aside rezistan basil) pozitifliği saptanmıştır. Kültürde üremesi olan hastaların %21,4’ünde en az bir anti-TB ilaca direnç saptanmıştır. İki hastanın konjenital TB tanılı olduğu; annelerinin ancak çocukların tanısından sonra tanı alabildiği görülmüştür. Ulusal rehberlere göre tedavi edilmiş hastaların tedavi sürelerinin ortalama 8,6 ay (6 -36 ay) olduğu görülmüştür. Hastaların %11,8’inin ek olarak steroid tedavisi aldığı; 2 hastada (%2,1) nörolojik bulgularda kötüleşme şeklinde paradoksik yanıt görüldüğü tespit edilmiştir. Akciğer TB tanılı hastalarda klinik iyileşmenin % 75,7 hastada ilk 2 ayda; radyolojik iyileşmenin %56,8 hastada 2-6 ay arasında sağlandığı görülmüştür. Hastaların %91,4’ünde iyileşme, %1,1’inde mortalite görülmüştür. Reaktivasyon %3,2 hastada saptanmış olup %4,3 hasta devredilmiştir. Tüberküloz sıklığında azalma görülmesine rağmen dünyada ve ülkemizde çok önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Çocukluk çağı TB’sine karşı başarılı mücadelenin en önemli yolu erişkin tüberkülozunu önlemektir. | tr_TR |