dc.contributor.advisor | Akal Yıldız, Emine | tr_TR |
dc.contributor.author | Kuyumcu, Aliye | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-14T13:32:24Z | |
dc.date.available | 2015-10-14T13:32:24Z | |
dc.date.issued | 2014 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/1533 | |
dc.description.abstract | This study was conducted to determine the
level of fructose-rich foods consumption and evaluate a possible relationship
between fructose intake and biochemical parameters in blood, anthropometric
measurements in individuals who had non-alcoholic fatty liver disease. In this study,
in varying degrees [grade1 (mild), grade 2 (moderate), grade 3 (severe)] steatosis
detected 19 to 65 years old 45 individuals by abdominal ultrasonography
examinations and 15 health individuals who were followed in Ankara Numune
Education and Research Hospital Gastroenterology Clinic were included. Fructoserich
food frequency questionnaire and 24-hour dietary record forms were administered
to volunteers by the researcher. The individuals’ biochemical findings,
anthropometric measurements and physical activity status were evaluated. The mean
age of the healty subjects was 34 ± 9.2 years, while the mean age of the patients with
NAFLD was 47 ± 11.2 years (p= 0.009). In all groups, anthropometric measurements
(BMI, waist circumference, waist/hip ratio) increased with the increase in degree of
hepatosteatosis and was statistically significant (p<0.001). Uric acid levels in grade
2 and grade 3 groups were higher than the reference limits (p<0.001). LDL levels in
patients with NAFLD were higher than normal limits in all groups (p=0.130). ALT
levels were higher in grade 2 and grade 3 groups, while AST levels were highest in
grade 3 groups (p<0.001). Insulin resistance (HOMA-IR≥2.2) were observed in
patients with NAFLD (p=0.033). Physical activity levels were not a significant
difference among groups (p=0.099). The average daily consumption of carbonated
soft drinks was least in grade 0 groups (8.7±5.7 ml), while it was the highest overconsumption
in grade 3 groups (291±335.55 ml) (p=0.001). Fructose quantity which
received food according to the degree of hepatosteatosis was the lowest in healty
groups (grade 0), while in similar amounts and compared to other groups were higher
in grade 2 and grade 3 groups (p<0.001). The energy level of sucrose in individuals
with their daily diet were higher in grade 2 and grade 3 groups (p<0.001). Fructose
consumption in individuals with relationships between variables regarding ** BMI
** waist circumference, * waist / hip ratio, * total cholesterol, ** uric acid, ** ALT,
* AST, ** ALP, ** chocolate consumption, **fruit juice, *carbonated soft drinks
was determined significant positive correlation (*p<0.05, ** p<0.01). There was
significant positive correlations between the degree of hepatosteatosis and fructose
consumption (r=0.979). As a result, the excessive consumption of fructose might be a
cause of risk particularly non-alcoholic fatty liver disease, including obesity, type 2
diabetes, cardiovascular disease, metabolic syndrome, hypertension. Thus, daily
dietary fructose intake should be supplied from natural resources. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | Non-alcoholic fatty liver disease | tr_TR |
dc.title | Nonalkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı Olan Bireylerde Fruktoz Tüketiminin Değerlendirilmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | |
dc.callno | 2014/1328 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalı | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu çalışma, nonalkolik yağlı karaciğer
hastalığına (NAYKH) sahip bireylerin fruktozdan zengin besin tüketim düzeyini
belirlemek ve bu düzeyin biyokimyasal parametreler ile antropometrik ölçümlerle
olası ilişkisini saptamak amacıyla yürütülmüştür. Çalışmaya, Ankara Numune Eğitim
ve Araştırma Hastanesi gastroenteroloji polikliniğine başvuran ve batın
ultrasonografi tetkiklerinde farklı derecelerde [grade 1 (hafif), grade 2 (orta
derecede), grade 3 (şiddetli)] yağlanma tespit edilen 19-65 yaş arası 45 birey ve
tetkiklerinde yağlanma saptanmamış olan 15 birey katılmıştır. Fruktozdan zengin
besin tüketim sıklığı formu ve 24 saatlik besin tüketim kaydı araştırmacı tarafından
katılımcılara uygulanmıştır. Bireylerin biyokimyasal bulguları, antropometrik
ölçümleri ve fiziksel aktivite durumları değerlendirilmiştir. Yağlanma görülmeyen
grubun yaş ortalaması 34±9.2 yıl, yağlanma görülen gruplardaki bireylerin yaş
ortalaması ise 47±11.2 yıldır (p=0.009). Tüm gruplarda antropometrik ölçümler
(BKİ, bel çevresi, bel/kalça oranı ) yağlanma derecelerinin artışıyla birlikte artmıştır
ve istatistiksel açıdan önemlidir (p<0.001). Grade 2 ve grade 3 gruplarında, ürik asit
düzeyleri referans sınırlardan yüksektir (p<0.001). LDL düzeyleri, yağlanma görülen
tüm gruplarda normal sınırdan yüksektir (p=0.130). ALT düzeyi grade 2 ve grade 3
grubunda yüksek bulurken, AST düzeyi ise grade 3 grubunda en yüksektir (p<0.001).
Yağlanma görülen gruplarda insülin direnci (HOMA-IR≥2.2) gözlenmiş ve gruplar
arasındaki bu farklılık önemlidir (p=0.033). Fiziksel aktivite düzeyinde, gruplar
arasında önemli bir fark yoktur (p=0.099). Alkolsüz gazlı içecek türlerinin ( gazoz ve
kolalı içecek vb.) günlük tüketim ortalamaları grade 0 (8.7±5.7ml) grubunda en az,
grade 3 (291±335.55 ml) grubunda ise en fazla olarak bildirilmiştir (p=0.001).
Yağlanma derecelerine göre bireylerin besinlerle aldıkları fruktoz miktarları;
yağlanma görülmeyen grupta en düşük, grade 2 ve grade 3 grubunda benzer
miktarlarda ve diğer gruplara göre yüksektir (p<0.001). Bireylerin günlük
diyetleriyle aldıkları sükrozdan gelen enerji düzeyi ise grade 2 ve grade 3 grubunda
yüksek bulunmuştur (p<0.001). Bireylerin fruktoz tüketimleri ile çeşitli değişkenler
arasındaki ilişkiye bakıldığında **BKİ , **bel çevresi , *bel/kalça oranı , *total
kolesterol, **ürik asit , **ALT , *AST, **ALP, **çikolata tüketim miktarı, **hazır
meyve suyu, *kolalı içecek ile fruktoz tüketimi arasında önemli pozitif bir ilişki
belirlenmiştir (*p<0.05,**p<0.01). Yağlanma derecesi ile de fruktoz tüketimi
arasında kuvvetli düzeyde ilişki saptanmıştır (r=0.979). Sonuç olarak, besinlerle
alınan fruktozun aşırı tüketimi başta alkolik olmayan karaciğer yağlanması olmak
üzere obezite, tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, metabolik sendrom,
hipertansiyon gibi hastalıklar için risk oluşturabileceği göz önünde
bulundurulmalıdır. Fruktozun, günlük diyette tüketimi doğal kaynaklardan
sağlanmalı ve aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. | tr_TR |