dc.contributor.advisor | Işıklı , Sedat | |
dc.contributor.author | Keser , Emrah | |
dc.date.accessioned | 2019-12-10T08:00:06Z | |
dc.date.issued | 2019 | |
dc.date.submitted | 2019-10-11 | |
dc.identifier.citation | Keser, E. (2019). Kayıp yaşamış yetişkinlerde uzamış yas belirtilerinin süregiden bağlar, süregiden bağlara ilişkin bilişler ve anlamı yeniden yapılandırma çerçevesinde incelenmesi (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/12034 | |
dc.description.abstract | The prevalence and risk factors of the Prolonged Grief Disorder (PGD) were investigated in the present study. Besides, the predictors of prolonged grief symptoms and meaning reconstructure were examined. To this end, the Continuing Bonds Scale (CBS), Grief and Meaning Reconstruction Inventory (GMRI), and Prolonged Grief Scale (PG-13) were adapted to Turkish culture.
In the scale adaptation phase, 306 bereaved adults who lost a first-degree family member (mother, father, spouse, sibling) at least 6 months ago and no more than 10 years were recruited. Similarly, in the scope of the main study, 271 bereaved adults lost a first-degree family member at least 6 months and no more than 5 years were recruited. Convenient sampling method was used to reach the participants.
The prevalence rate of the PGD diagnosis was found as 11%in the adaptation study sample, and 10% in the main study. Unnatural nature of the death, young age of the deceased, and continuing bonds variables predicted the PGD diagnosis in both samples. The rate of severe depressive symptoms among participants diagnosed with PGD was 37% in the adaptation study and 30% in the main study. The ratio of participants with severe depressive symptoms to all participants was significantly higher in the PGD groups than in the non-PGD groups.
The young age of bereaved, young age of deceased, unnatural cause of the death, the decrease of elapsed time since loss, and the higher scores of the Continuing Bonds Scale significantly predicted the prolong grief symptoms severity in both samples. In addition, the increase of the age of deceased, natural cause of the death, and lower scores on Continuing Bonds Scale significantly predicted the meaning reconstruction scores in both samples.
The Moderator Analysis results revealed that the predictive role of continuing bonds on the PG-13 scores was significantly stronger in the group with high-level negative cognitions about their continuing bond experiences than the group with low-level negative cognitions about their continuing bond experiences. The findings were discussed in light of the current literature. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/restrictedAccess | tr_TR |
dc.subject | Yas | tr_TR |
dc.subject | Kayıp | tr_TR |
dc.subject | Uzamış yas | tr_TR |
dc.subject | Karmaşık yas | tr_TR |
dc.subject | Süregiden bağlar | tr_TR |
dc.subject | Anlamı yeniden yapılandırma | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Psikoloji | tr_TR |
dc.title | Kayıp Yaşamış Yetişkinlerde Uzamış Yas Belirtilerinin Süregiden Bağlar, Süregiden Bağlara İlişkin Bilişler ve Anlamı Yeniden Yapılandırma Çerçevesinde İncelenmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Mevcut araştırmada, Uzamış Yas Bozukluğu’nun (UYB) yaygınlığı ve risk faktörleri araştırılmıştır. Ayrıca, uzamış yas belirti şiddetinin ve anlamı yeniden yapılandırmanın yordayıcıları incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, önelikle Süregiden Bağlar Ölçeği, Anlamı Yeniden Yapılandırma Envanteri ve Uzamış Yas Belirtileri Ölçeği’nin geçerlik güvenirlik çalışması yapılmıştır.
Ölçek uyarlama aşamasında en az 6 ay en fazla 10 yıl önce birinci dereceden yakınını (anne, baba, eş veya kardeş) ölüm nedeniyle kaybetmiş 306 yetişkin katılımcıya ulaşılmıştır. Ana çalışma kapsamında ise en az 6 ay en fazla 5 yıl önce birinci dereceden yakınını ölüme bağlı olarak kaybetmiş 271 yetişkin katılımcaya ulaşılmıştır. Katılımcılara uygun örnekleme (convenient sampling) yöntemiyle ulaşılmıştır.
Uzamış Yas Bozukluğu’nun yaygınlığı uyarlama çalışmasının örnekleminde %11, ana çalışmada ise %10 olarak hesaplanmıştır. Ölümün doğal olmayan nedenlerden kaynaklanması, kaybedilen kişinin yaşının genç olması ve Süregiden Bağlar Ölçeği’nden alınan puanlardaki artış Uzamış Yas Bozukluğu tanısını anlamlı bir biçimde yordamıştır. UYB tanısı alan katılımcılarda şiddetli depresif belirtiler sergileme oranı ölçek uyarlama çalışması kapsamında ulaşılan örneklemde %37, ana çalışmada ise %30 olarak bulunmuştur. Şiddetli depresif belirtiler sergileyen katılımcıların tüm katılımcılara oranı, UYB tanısı alan gruplarda tanı almayan gruplara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur.
Kayıp yaşayan kişinin ve kaybedilen kişinin yaşının genç olması, ölümün doğal olmayan nedenlerden kaynaklanması, kayıptan sonra geçen süredeki azalış ve Süregiden Bağlar Ölçeği’nden alınan puanlardaki artış her iki örneklemde de uzamış yas belirti şiddetini anlamlı bir biçimde yordamıştır. Ayrıca, ölen kişinin yaşının büyük olması, ölümün doğal nedenlerle meydana gelmiş olması ve Süregiden Bağlar Ölçeği’nden alınan puanlardaki azalışın her iki örneklemde de anlamı yeniden yapılandırmayı anlamlı bir biçimde yordadığı görülmüştür.
Düzenleyici değişken analizi, süregiden bağların uzamış yas belirti şiddeti üzerindeki yordayıcı rolünün süregiden bağlara ilişkin olumsuz biliş puanlarının yüksek olduğu grupta anlamlı düzeyde daha güçlü olduğunu göstermiştir. Araştırma bulguları güncel literatür ışığında tartışılmıştır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Psikoloji | tr_TR |
dc.funding | Yok | tr_TR |