Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorErcanoğlu, Murat
dc.contributor.authorÇetinkaya, Sinem
dc.date.accessioned2019-11-26T13:56:57Z
dc.date.issued2019-06-17
dc.date.submitted2019-06-13
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/11954
dc.description.abstractParticularly in recent years, there has been a significant increase in the number and quality of landslide inventory, susceptibility, hazard and risk studies as a result of significant developments in such studies. The fundamental approach around the world is the production and implementation of such maps in the selected areas by adopting an approach from the general to the specific in areas where the development of landslides is possible. In Turkey, up to date, there have been many losses of lives and properties because of the landslides. For this reason, it was aimed at conducting a GIS (Geographical Information System) based landslide hazard assessment in an area of 837 km2 between Karabük and Yenice at which such losses are frequently encountered. In the first stage of the thesis, a comprehensive literature research was conducted, and in the next step, the most appropriate approach for the landslide hazard analysis was presented. The existing archive data, the studies carried out by AFAD and MTA, orthophoto and aerial photography interpretations and in-situ mapping were performed and a total of 104 landslides were mapped. For the evaluation of landslide susceptibility, the conditioning parameters such as slope, aspect, topographical elevation, slope curvature, topographic wetness index (TWI), stream power index (SPI), sediment transport capacity index (STCI), lithology, distance to drainage, distance to roads and land use parameter maps with the pixel size of 20mx20m were prepared, and a total of 11 parameter maps were taken into account for the landslide susceptibility map produced by logistic regression method. According to this map, it was identified that 60.7% of the study area was very low, 10.9% was low, 3.5% was moderate, 5.7% was high and 19.2% was very high landslide susceptibility, and by performing a ROC analysis, the AUC value was calculated as 0.881. Due to the lack/deficiencies in the rainfall data, a multi temporal landslide hazard analysis approach was preferred instead of precipitation data analysis. In the determination of the temporal probability of the landslides in the study area, 164 landslide events occurred in the period between 1905 and 2013 were considered, and were analyzed with Poisson and Binomial distributions. Considering different temporal and spatial magnitudes, landslide hazard maps of the region were produced. In general terms, it was found that the landslide hazard is much higher for small-scaled landslides in the short term than that of the large-scaled landslides. It is recommended that landslide risk studies should be immediately carried out and put into practice by increasing the data quality of the region.tr_TR
dc.description.sponsorship113Y455 numaralı TÜBİTAK projesi “Yenice ve Karabük Arasındaki Alanın Taşkın ve Heyelan Potansiyelinin Değerlendirilmesi ve Bölgesel Tehlike Haritalarının Üretilmesi"tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectEnvantertr_TR
dc.subjectHeyelantr_TR
dc.subjectHeyelan duyarlılığıtr_TR
dc.subjectHeyelan tehlikesitr_TR
dc.subjectYenice (Karabük)tr_TR
dc.subject.lcshKonu Başlıkları Listesi::Teknoloji. Mühendisliktr_TR
dc.titleYenice (Karabük) Bölgesinin Heyelan Tehlikesinin Değerlendirilmesitr_TR
dc.title.alternativeLandslide Hazard Assessment Of Yenice (Karabük) Regiontr_eng
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetÖzellikle son yıllarda, heyelan envanter, duyarlılık, tehlike ve risk çalışmalarında yaşanan önemli gelişmeler sonucunda, bu tür çalışmaların sayısında ve kalitesinde önemli bir artış söz konusudur. Dünya genelindeki temel yaklaşım, heyelenların gelişmesi olası alanlarda genelden özele inen bir yaklaşımın benimsenmesiyle, seçilen alanlarda bu tür haritaların üretilmesi ve uygulamaya sokulmasıdır. Türkiye’de heyelanlar nedeniyle günümüze değin birçok can ve mal kaybı yaşanmıştır. Bu nedenle, bu tür kayıpların sıklıkla yaşandığı bir bölge olan Karabük ve Yenice arasındaki yaklaşık 837 km2’lik bir alanda, CBS (Coğrafi Bilgi Sistemi) temelli heyelan tehlike değerlendirmelerinin yapılması amaçlanmıştır. Tez kapsamında, ilk aşamada, kapsamlı bir literatür araştırması yapılmış, bir sonraki aşamada, çalışma alanına ilişkin heyelan tehlike analizleri için en uygun yaklaşım ortaya konulmuştur. Mevcut arşiv verileri, AFAD ve MTA tarafından yapılan çalışmalar, ortofoto ve hava fotoğrafı yorumlamaları ve yerinde haritalamalar ile gerçekleştirilen bu çalışmalar kapsamında, 104 adet heyelan haritalanmıştır. Heyelan duyarlılığının değerlendirilmesinde 20mx20m piksel boyutuna sahip yamaç eğimi, bakı, topoğrafik yükseklik, yamaç eğriselliği, topoğrafik nemlilik indeksi (TWI), akış gücü indeksi (SPI), sediman taşıma kapasitesi (STCI), litoloji, drenaja uzaklık, yollara uzaklık, arazi kullanımı parametre haritaları oluşturularak, toplam 11 adet parametre haritası ile alanın envanter haritası dikkate alınarak, lojistik regresyon yöntemi ile heyelan duyarlılık haritası üretilmiştir. Bu haritaya göre, çalışma alanının % 60.7’si çok düşük, % 10.9’u düşük, % 3.5’i orta, % 5.7’si yüksek ve % 19.2’si de çok yüksek heyelan duyarlılığına sahip olarak belirlenmiş, ROC analizi gerçekleştirilerek, 0.881 AUC değeri elde edilmiştir. Yağış verilerindeki kesiklik/eksiklikler nedeniyle, heyelan tehlike değerlendirmelerinin yağış analizleri yerine çok zamanlı tehlike analiz yaklaşımı tercih edilmiştir. Çalışma alanındaki heyelanların zamansal olasılığının belirlenmesinde 1905-2013 yılları arasında gelişmiş 164 adet heyelan olayı ele alınmış, Poisson ve Binom dağılımlar ile analiz edilmiştir. Farklı zamansal ve alansal büyüklükler dikkate alınarak, bölgenin heyelan tehlike haritaları üretilmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde, küçük boyutlu heyelanlar için kısa dönemlerde heyelan tehlikesinin, büyük boyutlu heyelanlardan çok daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bölgeye ilişkin veri kalitesinin artırılmasıyla, heyelan risk çalışmalarının da ivedilikle yapılıp, uygulamaya sokulması önerilmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentJeoloji Mühendisliğitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2019-11-26T13:56:57Z
dc.identifier.ORCIDhttps://orcid.org/0000-0001-5730-7052tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster