Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorOkay Tekinsoy, Özge
dc.contributor.authorKaymak, Şahap
dc.date.accessioned2021-05-25T08:04:23Z
dc.date.issued2021
dc.date.submitted2021-04-28
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/23681
dc.description.abstractOne of the tools used by the administration to fulfill its obligation to maintain order is administrative sanctions. In our country, there are rules in many special laws as well as the Law on Misdemeanors No. 5346 regarding the authority of the administration to impose sanctions. The legal supervision of the sanction decisions established by the administration while using this authority is carried out by the judicial bodies. One of the issues to be taken into consideration in the judicial review of administrative sanctions is the rule of enforcing the laws in terms of time. This rule is regulated in Article 7 of the Turkish Penal Code No. 5237. The article basically stipulates that nobody can be punished for an act that was not considered a crime as of the date of the crime and that the law in favor of the person concerned will be applied if the provisions of the law in force at the time of the crime are different from the laws that came into force later. However, it is the duty of the judicial bodies to determine whether the principle of favor of law can be applied in the context of the physical fact, if the legislator does not make any other regulation other than the general rule in question. In the 5th article of the Misdemeanor Law, the interpretation of the judicial bodies gains importance because there is no special rule for the implementation of the principle of law in administrative sanctions other than the general reference to the Turkish Penal Code. Therefore, it is possible to encounter different judicial interpretations of the principle of law in favor within the context of the specific circumstances. The aim of the study is to reveal the interpretation of the principle of law in favor of the judicial bodies while examining the conceptual framework of administrative sanctions. While evaluating the administrative sanctions and the principle of law in favor, the current decisions of the doctrine and judicial bodies are examined. Thus, a general framework has been drawn that in the sanction law, the judicial bodies do not make a uniform and constant assessment of law in favor.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectİdarî yaptırımtr_TR
dc.subjectKabahattr_TR
dc.subjectZaman bakımından uygulamatr_TR
dc.subjectKanunsuz ceza olmaz ilkesitr_TR
dc.subjectSuç ve cezada kanuniliktr_TR
dc.subject.lcshBilgi kaynaklarıtr_TR
dc.titleİdarî Yaptırımlarda Lehe Kanun İlkesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetİdarenin düzeni koruma yükümlülüğünü yerine getirebilmek için başvurduğu araçlardan birisi de idarî yaptırımlardır. Ülkemizde idarenin yaptırım uygulama yetkisine ilişkin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yanı sıra birçok özel kanunda da kurallar vardır. İdarenin bu yetkisini kullanırken tesis ettiği yaptırım kararlarının hukukî denetimi yargı organları tarafından gerçekleştirilmektedir. İdarî yaptırımların yargısal denetiminde göz önünde bulundurulması gereken hususlardan biri de kanunların zaman bakımından uygulanması kuralıdır. Bu kural, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede temel olarak, işlendiği tarih itibarıyla suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimsenin cezalandırılamayacağı ve suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise ilgilinin lehine olan kanunun uygulanacağı öngörülmektedir. Ancak söz konusu genel kural dışında kanun koyucunun başkaca bir düzenleme yapmaması hâlinde maddî olay bağlamında lehe kanun ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağını tespit etmek yargı organlarının görevidir. Kabahatler Kanunu’nun 5. maddesinde, Türk Ceza Kanunu’na yapılan genel atıf dışında idarî yaptırımlarda lehe kanun ilkesinin uygulanmasına yönelik esasen özel bir kural bulunmamasından dolayı yargı organlarının yorumu önem kazanmaktadır. Bu nedenle, lehe kanun ilkesinin olaya özgü koşullar çerçevesinde farklı yargısal yorumlarıyla karşılaşmak mümkündür. Çalışmanın amacı, idarî yaptırımların kavramsal çerçevesini irdelerken yargı organlarının lehe kanun ilkesi yorumunu ortaya koymaktır. İdarî yaptırımlarla ve lehe kanun ilkesiyle ilgili değerlendirme yapılırken doktrin ve yargı organlarının güncel kararları incelenmiştir. Böylece, yaptırım hukukunda yargı organları tarafından yeknesak ve değişmez nitelikte lehe kanun değerlendirmesi yapılmadığına yönelik genel bir çerçeve çizilmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentKamu Hukukutr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2021-05-25T08:04:23Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypelearning objecttr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster