Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorLay, Incilaytr_TR
dc.contributor.authorBozduman, Tubatr_TR
dc.date.accessioned2015-10-14T10:43:46Z
dc.date.available2015-10-14T10:43:46Z
dc.date.issued2014tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/1014
dc.description.abstractPsoriasis is a chronic, hyperproliferative skin disease. Microvascular changes occur and inflammatory cells are increased in the lesional skin. In studies, high levels of vascular endothelial growth factor (VEGF) have been shown in patients with psoriasis. VEGF gene is known as a polymorphic gene and limited studies exist showing the relationship between VEGF polymorphisms with psoriasis. This study aimed to reveal the relationship between VEGF (+405 C/G), VEGF (-460T/C), VEGF (-1540C/A), VEGF (-1451C/T) and VEGF (-1512Ins18) polymorphisms with psoriasis susceptibility in Turkish population, and analyze the effects of these genetic variations to VEGF, VEGFR-1 (fms-like tyrosine kinase-1, flt-1) and VEGFR-2 (kinase domain region KDR, flk-1) protein levels. For this purpose, whole blood and serum samples were collected from age and sex matched 100 patients with psoriasis and 100 healthy controls. After DNA isolation from whole blood samples, the selected regions were amplified by using ploymerase chain reaction (PCR). PCR products was cut with restriction endonuclease enzymes that are specific for VEGF polymorphisms. Cutting products were carried on agarose gel electrophoresis and individuals were identified as normal, homozygote, heterozygote according to the number of bands. Psoriasis risk assessment was performed using SPSS v21.0 and haplotype analyzes were performed using Haplotype Analysis v1.04 programs. Serum VEGF, VEGFR1, VEGFR2 levels were analyzed with ELISA and their association with haplotypes were statistically evaluated. Being homozygous (GG) and heterozygous (CG) for VEGF (+405 C/G) increased the risk in developing psoriasis by approximately 9 and 7 fold, respectively (ORs=9.40 and 7.02 respectively; p<0.001 for both). High frequency of G allele in patients and high frequency of C allele in controls were observed ( p<0,001). Homozygosity is found increased in the patients with family history (p<0.05). Heterozygote (TC) patients for VEGF (-460 T/C) showed a decreased risk for psoriasis (OR=0,48; p<0,05). Two and a half fold increased risk of psoriasis was observed in heterozgyote (CA) genotype of VEGF (-1540 C/A) (OR=2.5; p<0.001). High frequency of A allele in patients and high frequency of C allele in controls were observed (p<0,002). VEGF (-1512Ins18) polymorphism increased the risk of disease by 4 fold (OR=4.01; p<0.001). The most common haplotype was found as VEGF (+405 GG) + (-1512Ins18) in patients (p<0.001). The presence of haplotype VEGF (405 CC) + (-460 TT) + (-1540 CC) + (-1512 without ins18) was found higher in controls compared to patients (p<0.001). The other common haplotypes in patients were VEGF (+405 CG) + (-1512Ins18); VEGF (+405 GG) + (-1540 CA); VEGF (+405 CG) + (-1540 CA), respectively (p=0.002 for all). The haplotype of VEGF (+405 CG) + (-1540 CA) + (-1512Ins18) was also observed high in patients (p=0.013). Hardy-Weinberg equilibrium was found significantly not provided in the patient (p = 0.002) and control (p <0.001) groups for VEGF (+405 C/D); in patient group (p <0.001) for VEGF (-1512 Ins18) polymorphisms. No significant relationships were detected between haplotypes with the types of disease (Type I - Type II), the severity of disease (PASI) and treatment response in our study. In conclusion, our study showed that VEGF gene polymorphisms can be considered as risk factors for psoriasis in Turkish population. More extensive studies with large sample size are needed to show a clear genetic risk.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.subjectPsoriasistr_TR
dc.titlePsöriazis'Li Hastalarda Vasküler Endotelyal Büyüme Faktör Polimorfizminin Araştırılmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesisen
dc.callno2014/1021tr_TR
dc.contributor.departmentoldTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalıtr_TR
dc.description.ozetPsöriazis kronik, hiperproliferatif bir deri hastalığıdır. Lezyonlu deride inflamatuvar hücreler artmakta ve mikrovasküler değişiklikler meydana gelmektedir. Çalışmalarda psöriazisli hastalarda vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) düzeyleri yüksekliği gösterilmiştir. VEGF geninin polimorfik olduğu bilinmektedir ve psöriazisle VEGF polimorfizmi ilişkisini gösteren sınırlı sayıda çalışma vardır. Bu çalışmada Türk populasyonunda psöriazise duyarlılığın, VEGF (+405C/G), VEGF (-460T/C), VEGF (-1540C/A), VEGF (-1451C/T) ve VEGF (-1512Ins18) gen polimorfizmleri ile ilişkisinin açığa çıkarılması ve bu genetik varyasyonların VEGF, VEGFR-1 ( fms like tirozin kinaz-1; flt-1) ve VEGFR-2 (kinaz domain region KDR; flk-1), protein düzeyine etkilerinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla yaş ve cinsiyet uyumlu 100 psöriazisli hasta ve 100 sağlıklı kontrol grubundan tam kan ve serum örnekleri toplandı. Tam kan örneklerinden DNA izolasyonu sonrası, belirlenen bölgeler polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile çoğaltıldı. PCR ürünleri VEGF polimorfizmlerine özgü restriksiyon endonükleaz enzimleri kullanılarak kesildi. Kesim ürünleri agaroz jel elektroforezinde yürütüldü ve bireyler bant sayılarına göre normal, homozigot, heterozigot olarak tanımlandı. Psöriazis risk değerlendirmeleri SPSS v21.0 ve haplotip analizleri Haplotype Analysis v1.04 programları kullanılarak yapıldı. ELİSA yöntemiyle serum VEGF, VEGFR1, VEGFR2 düzeyleri analiz edildi ve bunların haplotipler ile ilişkisi istatistiksel olarak değerlendirildi. VEGF (+405 C/G) gen bölgesinde homozigotluk (GG) ve heterozigotluğun (GC) psöriazis riskini sırasıyla yaklaşık 9 ve 7 kat artırdığı saptandı (Tahmini riskler, ORs=9.40 ve 7.02; p<0.001). Hastalarda G allel ve kontrollerde C allel sıklığının yüksek olduğu görüldü ( p<0,001). Aile hikayesi olan hastalarda homozigot genotipi yüksek bulundu (p<0.05). VEGF (-460 T/C) heterozigotluğun (TC), psöriazis riskini azalttığı gözlendi (OR=0,48; p=0,05). VEGF (-1540 C/A) heterozigotluğun (CA), psöriazis riskini yaklaşık 2.5 kat artırdığı tespit edildi (OR=2.5; p<0.001). Hastalarda A allel ve kontrollerde C allel sıklığı yüksek izlendi (p<0,002). VEGF (-1512Ins18) polimorfizminin psöriazis riskini 4 kat artırdığı görüldü (OR=4.01; p<0.001). Hastalarda en sık VEGF (+405 GG) + (-1512Ins18) haplotipi gözlendi. (p<0.001). Kontrollerde tüm VEGF polimorfizmlerinin normal genotipte olduğu VEGF (+405 CC) + (-460 TT) + (-1540 CC) + (-1512 N/N) haplotipi, hastalara göre yüksek bulundu (p<0.001). Hastalarda diğer sık gözlenen haplotipler VEGF (+405 CG) + (-1512Ins18); VEGF (+405 GG) + (-1540 CA) ve VEGF (+405 CG) + (-1540 C/A) olarak tespit edildi (p=0.002). VEGF (+405 CG) + (-1540 CA) + (-1512Ins18) haplotipi de hastalarda yüksek bulundu (p=0.013). Hardy-Weinberg dengesinin VEGF (+405 C/G) polimorfizminde hasta (p=0,002) ve kontrol gruplarında (p<0,001); VEGF (-1512 Ins18) için hasta grubunda (p<0,001) anlamlı ölçüde bozulduğu gözlendi. Çalışmamızda hastalık tipi (TipI-Tip II), hastalık derecesi (PASI) ve tedaviye yanıt ile haplotipler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç olarak, çalışmamız VEGF gen polimorfizmlerinin Türk populasyonunda psöriasiz için risk faktörleri olarak değerlendirilebileceğini gösterdi. Genetik riskin net olarak gösterilebilmesi için daha geniş katılımlı çalışmalar gerekmektedir.tr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster