dc.description.abstract | Polycystic ovary syndrome (PCOS) is an endocrinological disease, the foundations of which are are laid in adolescence, is most common in women of reproductive age and progresses with androgen elevation and chronic anovulation. Although there are studies on evaluating the muscle strength level of PCOS in adults, there are no studies investigating muscle strength and mass in adolescence. In this study, the primary hypothesis is that quadriceps muscle strength and thickness measurements may increase in the PCOS group compared to the healthy group due to increased testosterone levels, and the second hypothesis is that muscle strength parameters, which are thought to increase due to testosterone exposure in the patient group, may decrease due to decreased testosterone as a result of oral contraceptive treatment. The aim of the study was to compare muscle strength and thickness in PCOS during adolescence before and after oral contraceptive treatment and to investigate the relationships between anthropometric, biochemical and hormonal parameters and muscle strength and mass. The study included 20 adolescents with PCOS patients who met the PCOS diagnostic criteria specific to adolescence and 20 healthy adolescents at a similar pubertal stage, matched by age and BMI. Muscle strength of the participants was measured by isokinetic dynamometer, which is considered the gold standard for lower extremity analysis, and a practical and widely used hand dynamometer for the upper extremity. Anterior thigh muscle thickness measurement was performed with ultrasound, which was used for the first time in the literature for mass measurement in PCOS. The mean age in the PCOS patient and control group was 15.7±0.6 and 15.8±1.3 years (p=0.684), and the median body mass index (BMI) values were 22.9 (17.9-39.7) and 22.2 (17.6-39.2) (p=0.808) respectively. There was also no statistically significant difference between the groups in terms of initial physical activity score(p=0,461), thigh muscle thickness(p=0,525), isokinetic 60° extension (p=0,889), 180° extension (p=0,402) and hand dynamometer strength analysis results (p=0,746). In the patient group, height (p=0.010), weight (p=0.035) and BMI (p=0.030), LDL (low density lipoprotein cholesterol) (p=0.001), total cholesterol (p<0.001), triglyceride (p=0.003) and HDL (high density lipoprotein cholesterol) (p=0.030) values increased statistically significantly, luteinizing hormone (LH) (p=0.000), folicular stimulating hormone (FSH) (p=0.017) and total testosteron (p=0.001) values were found to decrease statistically significantly at the 6th month. In PCOS patients, although no statistically significant difference was observed in thigh thickness measurements and upper extremity strength measurements (p>0.05), statistically significant increase was observed in isokinetic lower extremity 60° extension (p=0.008), 60° flexion (p=0.018) and 180° extension (p=0.001) peak torque (PT) measurements after the 6th month of treatment. A positive relationship was observed between BMI measurement, thigh thickness (r=0.672, p=0.001), 60° extension PT (r=0.535, p=0.015), 60° flexion PT (r=0.707, p<0.001), 180° flexion PT ( r=0.560, p=0.010), also a positive relationship between the serum insulin levels and 60° extension PT (r=0.498, p=0.025), 60° flexion PT (r=0.457, p=0.043) and 180° flexion PT (r=0.565, p=0.009) measuremts, and HOMA-IR values and 60° extension PT (r=0.615, p=0.004), 180° extension PT (r=0.489, p=0.029) and maximum hand grip strength (r=0.557, p=0.011) measurements. No relationship was found between fasting blood sugar and testosterone measurement values and thigh thickness, maximum hand grip strength and strength parameters (p>0.05). Increasing the studies examining the PCOS-muscle relationship in the literature is very important in terms of developing appropriate exercise programs in exercise management, which is essential in the holistic management of the disease. | tr_TR |
dc.description.ozet | Polikistik over sendomu (PKOS), temellerinin ergenlik döneminde atıldığı, doğurganlık çağındaki kadınlarda en sık görülen, androjen yüksekliği ve kronik anovulasyonla seyreden endokrinolojik, kompleks bir hastalıktır. PKOS’un kas kuvveti üzerine etkisini erişkinde gösteren çalışmalar olmasına rağmen, kas kuvveti ve kütle etkilenimini ergenlik döneminde araştıran çalışma mevcut değildir. Bu çalışmadaki birincil hipotez, PKOS’ta artmış testosteron düzeyine bağlı olarak kuadriseps kas kuvvet ve kalınlık ölçümlerinin sağlıklı gruba göre artış olabileceği, ikinci hipotez ise hasta grubunda testosteron maruziyetine bağlı olarak artmış olabileceği düşünülen kas kuvvet parametrelerinin, oral kontraseptif tedavi sonucu azalan testosterona bağlı azalmış olabileceğidir. Bu çalışmada, ergenlik döneminde PKOS’ta kuadriseps kas kuvvet ve kalınlığının oral kontraseptif tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırılması, antropometrik, biyokimyasal ve hormonal parametreler ile kas kuvvet ve kütle ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, ergenlik dönemine özgü PKOS tanı kriterlerini karşılayan 20 hasta ile yaş ve vücut kütle indeksi (VKİ) ile eşleştirilmiş ve benzer puberte evresinde 20 sağlıklı ergen dahil edilmiştir. Katılımcıların kuadriseps kas kuvveti, alt extremite analizi için altın standart olarak kabul edilen izokinetik dinamometre ile, kuadriseps kas kalınlığı ölçümü ise, PKOS’ta literatürde kütle ölçümü için ilk kez kullanılan ultrasonografi ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, üst ekstremite el kavrama kuvveti pratik ve yoğun olarak kullanılan el dinamometresi ile ölçülmüştür. PKOS hasta grubunda yaş ortalaması 15,7±0,6, kontrol grubunda 15,8±1.3 yıl (p=0,684), vücut kütle indeksi ortanca değerleri ise sırasıyla 22,9 (17,9-39,7) ve 22,2 (17,6-39,2)’dir (p=0,808). PKOS hasta grubu ve kontrol grubu arasında başlangıç fiziksel aktivite skoru (p=0,461), kuadriseps kas kalınlığı (p==0,525) ve izokinetik kuadriseps 60° ekstansiyon (p=0,889), 180° ekstansiyon ( p=0,402) ve el dinamometre kuvvet analiz sonuçları (p=0,746) benzer saptanmıştır. PKOS hasta grubunda 6. ayda boy (p=0,010), kilo (p=0,035) ve VKİ (p=0,030)’nin, düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (LDL) (p=0,001), total kolesterol (p<0,001), trigliserid (p=0,003) ve yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol (HDL) (p=0,030) değerlerinin istatistiksel anlamlı olarak arttığı, luteinize edici hormon(LH) (p<0,001), folikül stimüle edici hormon (FSH) (p=0,017) ve total testosteron (p=0,001) değerlerinin azaldığı saptanmıştır. Tedavi sonrası 6.ayda, kuadriseps kalınlığı ölçümlerinde ve üst ekstremite kuvvet ölçümünde tedavi öncesi ile istatistiksel anlamlı fark gözlenmemekle birlikte (p>0.05), izokinetik alt ekstremite 60° ekstansiyon (p=0,008), 60° fleksiyon (p=0,018) ve 180° ekstansiyon (p=0,001) tepe tork (PT) ölçümlerinde anlamlı artış gözlenmiştir. Hasta grubunda VKİ ölçümü ile kuadriseps kalınlığı (r=0,672, p=0,001), 60° ekstansiyon PT (r=0,535, p=0,015), 60° fleksiyon PT (r=0,707, p<0,001), 180° fleksiyon PT (r=0,560, p=0,010), serum insulin düzeyi ile 60° ekstansiyon PT (r=0,498, p=0,025), 60° fleksiyon PT (r=0,457, p=0,043) ve 180° fleksiyon PT (r=0,565, p=0,009), HOMA-IR değeri ile 60° ekstansiyon PT (r=0,615, p=0,004), 180° ekstansiyon PT (r=0,489, p=0,029) ve maksimum el kavrama kuvveti (r=0,557, p=0,011) ölçümü arasında pozitif yönlü bir ilişki gözlenmiştir. Açlık kan şekeri ve testosteron ölçüm değeri ile kuadriseps kas kalınlığı, el kavrama kuvveti ve diğer kuvvet parametreleri arasında ilişki saptanmamıştır ( p>0.05). PKOS-kas ilişkisini inceleyen literatürdeki çalışmaların artırılması, hastalığın bütüncül yönetiminde gerekli, uygun egzersiz programlarının geliştirilmesi açısından çok önem arz etmektedir. | tr_TR |