dc.contributor.advisor | Akıncı, Seda Banu | tr_TR |
dc.contributor.author | Gambarov, Ceyhun | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-14T07:16:01Z | |
dc.date.available | 2015-10-14T07:16:01Z | |
dc.date.issued | 2013 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/664 | |
dc.description.abstract | Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is a major cause of chronic
morbidity and mortality in the world. According to World Health Organisation data,
there are 600 million of COPD patients in the world and 2,3 million people die
because of this disease per year. Most of COPD patients are needed hospitalisation at
intensive care unit (ICU), due to respiratory failure. In this report, it is aimed to
investigate the independent risk factors that may affect mortality of COPD cases
treted and followed up at Hacettepe University Medicine Faculty Anesthesiology
İntensive Care Unit via retrospective review of demographic properties,
comorbidities, hospitalisation time in ICU. 36% of the fifty COPD patients were
female, 64% were male. The mean age was 72,4±11,6 years. 88% of patients were
admitted from Adult Emergency Clinic. Mean APACHE II score was found14,7±8,6
at admission. The mean Glasgow Coma Score (GCS) was 13,1±4. The mean
duration of hospital stay was 20,14±25,3 days. The mortality rate was 18% and
12% of patients died during their hospital stay period. The mean ventilation time was
11,66±16,9 days. During follow up, acute kidney failure in 24% of patients, ARDS
in 6%, gastrointestinal bleeding in 6%, pneumothorax in 2%, sepsis in 18%,
ventilator associated pneumonia in 10% of patients was recorded. Patients were
divided into two groups whether the patient survived until ICU or not. In patents who
died in ICU, the mean duration of ICU stay (p=0,017), hospital stay before ICU
admission (p=0,025) and duration of mechanic ventilation (p=0,01) were found to be
longer compared to the survivors. Also the worst lactate levels (p=0,024), discharge
and the worst pH levels (p=0,000), worst pCO2 levels (p=0,025) were found to be
worse in patients who died in ICU than the survivors. Sepsis (p=0,000), acute kidney
failure (p=0,027) and myocardial infarction (p=0,029), tracheostomy need (p=0,019),
ventilator associated pneumonia (p=0,002) were statistically significantly. According
to logistic regression analysis admission from Emergency Clinic, developing
myocardial infarction in ICU were independent risk factors of death.
We conclude that admission from the Emergency department and myocardial
infarction were independent predictors of death in COPD patients admitted ICU.
vii
Preventive measures aimed at these factors may help to decrease the mortality in
these patients. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.subject | COPD | tr_TR |
dc.title | Yoğun Bakımda Kronik Obstruktif Akciğer Hastalarının İzlemi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | en |
dc.callno | 2013/92 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı | tr_TR |
dc.description.ozet | Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tüm
dünyada kronik morbidite ve mortalitenin major nedenlerinden biridir. Dünya Sağlık
örgütü verilerine göre tüm dünyada 600 milyon KOAH hastası bulunmaktadır ve her
yıl 2,3 milyon insan KOAH ve onun komplikasyonları sonucu ölmektedir. Çoğu
KOAH hastası solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma yatış ihtiyacı
göstermektedir. Bu çalışmada Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji
Yoğun Bakım Ünitesinde takip ve tedavi edilmiş KOAH olgularının retrospektif
olarak incelenerek, hastaların demografik özelliklerini, komorbiditelerini, yoğun
bakımda yatış sürelerini, mortalite ve mortaliteyi etkileyebilecek bağımsız risk
faktörlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yoğun bakımda tedavi edilmiş elli hastanın
%36’sı kadın, %64’ü erkek idi. Yaş ortalaması 72,4±11,6 olarak bulundu. Hastaların
%88’i Hacettepe Üniversitesi Büyük Acil Polikliniğinden yatırılmıştır. Kabul
APACHE II skorları ortalama 14,7±8,6, kabul GCS skorları ise ortalama 13,1±4
olarak bulundu. Yoğun bakım yatış süresi ortalama 20,14±25,3 gün olarak saptandı.
Yoğun bakım mortalite oranı %18 ve hastanede ölüm oranı %12 olarak bulundu.
Ortalama mekanik ventilasyon süresi 11,66±16,9 gün olarak belirlendi. Takip
süresince %24 hastada akut böbrek yetmezliği, %6 hastada ARDS, %6 hastada
gastrointestinal kanama, %2 hastada pnömotoraks, %18 hastada sepsis, %10 hastada
ventilatör ilişkili pnömoni gelişti. Hastalar yoğun bakımda ölen ve ölmeyenler
olarak iki gruba ayrıldı. Yoğun bakımda ölenlerde AYBÜ yatış süresi (p=0,017),
yatış öncesi hastanede kalış (p=0,025) ve mekanik ventilasyon süreleri (p=0,01) daha
uzun bulundu. Ayrıca en kötü laktat düzeyi (p=0,024), taburculuk ve en kötü pH
(p=0,000), en kötü PCO2 (p=0,025) değerlerinin yoğun bakımda ölenlerde daha kötü
olduğu görüldü. Sepsis (p=0,000), yoğun bakımda akut böbrek yetmezliği (p=0,027)
ve miyokard enfarktüsü gelişmesi (p=0,029), trakeotomi ihtiyacı (p=0,019),
ventilatör ilişkili pnömoni (p=0,002) açısından da gruplar arasında anlamlı fark
olduğu saptandı. Lojistik regresyon analizinde yoğun bakıma acil polikliniğinden
yatış ve yoğun bakımda miyokard enfarktüsü gelişmesi ölümün bağımsız risk
faktörleri olarak belirlendi.
v
Sonuç olarak KOAH hastalarında yoğun bakıma acil ünitesinden yatış ve yoğun
bakımda miyokard enfarktüsü gelişmesi ölümün bağımsı risk faktörleridir. Bu
faktörlere yönelik iyileştirici önlemler mortaliteyi azaltmada etkili olabilir. | tr_TR |
dc.subtype | medicineThesis | |