Basit öğe kaydını göster

The Effects of Changing Methods on Patient and Graft Survival in Cadaveric Kidney Allocation

dc.contributor.advisorYıldırım, Tolga
dc.contributor.authorYavuz, Osman
dc.date.accessioned2018-11-20T09:02:14Z
dc.date.issued2018
dc.date.submitted2018-11-13
dc.identifier.citationYAVUZ O, Kadavra Böbrek Dağıtımında Değişen Yöntemlerin Hasta ve Greft Sağ Kalımı Üzerine Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Uzmanlık Tezi, Ankara 2018.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/5372
dc.description.abstractRenal replacement is the ideal treatment for end stage kidney disease. Cadaveric kidney donation is very low compared to the number of patients waiting for renal transplantation in Turkey. Before year 2008 organ transplant centers in Turkey were free in choosing the recipient from their own waiting list for cadaveric kidney transplantation. Centers were choosing low risk patients who were younger, have no or minimal comorbidity and had no previous transplants in order to increase the success of transplantation. This created a significant disadvantage for older patients with higher dialysis vintage, comorbidities and previous transplants. However, in 2008, Turkish Health Ministry established a new cadaveric kidney allocation policy. According to this policy, potential recipients get points with regard to their age, duration of hemodialysis, level of HLA match with the donor, location of the donor. Patient with the highest point is offered to receive the kidney. The aim of this study was to compare the short and long term effects of this policy change on graft and patient survival. A total of 47 cadaveric renal transplant recipients that were transplanted before 2008 and 80 cadaveric renal transplant recipients that were transplanted after 2008 were included. 40 live kidney transplant recipient transplanted before 2008 and 40 live kidney transplant recipients transplanted after 2008 were also included as the control group. Patients received cadaveric transplants after 2008 were older, had longer cold ischemia time, had higher risk of delayed graft function and had higher risk of acute rejection in the first three months after transplantation. However long term graft functions, graft and patient survival was similar between patients received cadaveric transplants before and after 2008.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectBöbrek nakli
dc.titleKadavra Böbrek Dağıtımında Değişen Yöntemlerin Hasta ve Greft Sağ Kalımı Üzerine Etkisitr_TR
dc.titleThe Effects of Changing Methods on Patient and Graft Survival in Cadaveric Kidney Allocationen
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesisen
dc.description.ozetBöbrek nakli, son dönem böbrek hastalığının en ideal tedavi yöntemidir. Ülkemizde kadavra organ bağışı ile elde edilen böbrek sayısı ihtiyacın çok altındadır. 2008 yılı öncesinde ülkemizdeki böbrek nakil merkezleri bir kadavra böbrek temin ettiklerinde bu böbreği kan grubu uyumlu olmak şartıyla kendi bekleme listelerindeki diledikleri hastaya nakledebiliyorlardı. Nakil başarısını arttırmak için genç, eşlik eden hastalığı olmayan, daha önce nakil olmamış hastalar tercih ediliyordu. Bu durum uzun süredir diyalizde bekleyen, ileri yaşta, eşlik eden hastalığı olan ve daha önceden nakil olmuş hastaları sıklıkla kadavra nakilden mahrum bırakıyordu. T.C. Sağlık Bakanlığı 2008 yılında “Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi Yönergesini yayınlamıştır. Bu yönergeye göre kadavradan elde edilen böbrekler HLA antijen uyumu, yaş, vericinin çıktığı bölge, vericinin çıktığı merkez, diyalize girme süresi kriterleri dikkate alınarak belirlenen puana göre oluşan sıralama doğrultusunda nakledilmeye başlandı. Bu çalışmamızda bu yönergenin devreye girmesinin kısa ve uzun dönem greft ve hasta sağlığı üzerine etkisini incelemek amacıyla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yönerge öncesi kadavradan nakil yapılan 47 erişkin hastanın ve yönerge sonrası kadavradan nakil yapılan 80 erişkin hastanın klinik ve laboratuvar verileri karşılaştırılmıştır. Yönerge öncesi ve sonrası nakil yapılan 40’ar canlı böbrek alıcısı da kontrol grubu olarak alındı. Yapılan analizlerde yönerge sonrası yapılan nakillerin daha ileri yaştaki hastalara yapıldığı, soğuk iskemi zamanının daha uzun olduğu, gecikmiş greft fonksiyonunun daha sık olduğu, ilk üç aylık akut rejeksiyon sıklığının arttığı, fakat uzun dönemli böbrek fonksiyonlarının yönetmelik öncesi gruba göre daha kötü olmadığı ve greft ve hasta sağ kalımının iki grup arasında benzer olduğu saptanmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentDiğertr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2018-11-20T09:02:14Z
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster