Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorYıldırım, Tolga
dc.contributor.authorBoğa, İlker
dc.date.accessioned2018-02-14T11:23:47Z
dc.date.available2018-02-14T11:23:47Z
dc.date.issued2017-09-28
dc.date.submitted2017-09-28
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/4302
dc.description.abstractABSTRACT Boga I., Prognostic Significance of Renal Allograft Biopsies in Renal Transplant Recipients. Thesis in Internal Medicine, Hacettepe University Medical Faculty, Ankara, 2017. Renal transplantation is the ideal renal replacement modality. Allograft biopsy is the gold standard to establish the underlying cause of renal dysfunction in renal transplant recipients. Renal biopsy may reveal several diagnoses which may not be predicted prior to biopsy. Furthermore prognostic significance of renal allograft biopsies in renal transplant recipients is not clear. All graft biopsies of 1135 renal transplant recipients that had been followed in Hacettepe University Nephrology Department between December 1975 and December 2016 were evaluated. A total of 325 biopsies had been done to 269 patients. 179 of 269 patients (66.5%) were male. The mean age of the patients was 32.2 ± 11.7 years. Acute cellular rejection was the most prevalent diagnosis during the first five years after transplantation. Chronic humoral rejection, glomerulonephritis and calcineurin inhibitor (CNI) toxicity were common after five years. Probability of glomerulonephritis increased with increasing proteinuria. Serum creatinine at the time of biopsy was higher in patients with acute humoral rejection compared to patients with acute cellular rejection (4.1 ± 2.8 mg/dL vs. 2.8 ± 2.0 mg/dL, p=0.03). Risk of graft failure was higher in patients with acute humoral rejection compared to patients with acute cellular rejection (p < 0.05). CNI toxicity was more common in patients under cyclosporine treatment compared to patients under tacrolimus treatment (24.8% vs. 16.1%; p=0.04). Although mean serum levels of cyclosporine and tacrolimus during one year prior to renal biopsies were higher in patients with CNI toxicity compared to patients without CNI toxicity, this difference was not statistically significant. Keywords: graft biopsy, prognosis, acute rejection, calcineurin inhibitor, calcineurin inhibitor toxicityen
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectGraft biyopsisi
dc.subjectPrognoz
dc.subjectAkut rejeksiyon
dc.subjectKalsinörin inhibitörü
dc.subjectKalsinörin inhibitör toksisitesi
dc.titleBöbrek Nakli Yapılan Hastalarda Böbrek Biyopsi Sonuçlarının Prognoza Etkisitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesisen
dc.description.ozetÖZET Boğa İ., Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Böbrek Biyopsi Sonuçlarının Prognoza Etkisi. Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Ankara, 2017. Böbrek nakli en ideal renal replasman tedavi yöntemidir. Böbrek nakli hastalarında graft fonksiyon bozukluğunun nedenini saptamada graft biyopsisi altın standarttır. Biyopsi sonucunda birçok tanı saptanmaktadır. Bu tanıların biyopsi öncesinde tahmin edilmesi zordur. Ayrıca biyopsi sonuçlarının graft prognozunu nasıl etkilediği ile ilgili bilgiler yetersizdir. Bu çalışmada Aralık 1975 ve Aralık 2016 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Nefroloji Anabilim Dalı’nda düzenli takip edilmiş olan 1135 böbrek nakil alıcısına yapılan böbrek biyopsileri tarandı. 269 hastaya 325 adet biyopsi yapıldığı tespit edildi. Bu 269 alıcının; 179’u (%66,5) erkek ve 90’ı (%33,5) kadındı ve ortalama yaşları 32,2 ± 11,7 idi. Tüm biyopsi sonuçları içerisinde ilk beş yılda en sık akut sellüler rejeksiyon saptandı. Beş yıldan sonra yapılan biyopsilerde kronik humoral rejeksiyon, glomerülonefrit ve kalsinörin inhibitör (CNI) toksisitesi en sık tanılardı. Biyopsi öncesi proteinüri değerleri yüksek olan hastaların biyopsilerinde glomerülonefrit saptanma ihtimali yüksekti. Akut humoral rejeksiyon saptanan hastaların biyopsi öncesi ortalama kreatinin değerleri, akut sellüler rejeksiyon saptanan hastaların biyopsi öncesi ortalama kreatinin değerlerinden yüksekti (4,1 ± 2,8 mg/dL vs. 2,8 ± 2,0 mg/dL, p=0,03). Graft kaybı riski, akut humoral rejeksiyon saptanan hastalarda, akut sellüler rejeksiyon saptanan hastalardan daha yüksekti (p<0,05). Siklosporin kullanan hastalarda takrolimus kullananlara göre, CNI toksisitesi daha sıktı (%24,8 vs. %16,1; p=0,04). Her ne kadar CNI toksisitesi gelişen hastaların son bir yıllık serum siklosporin ve takrolimus düzeyleri, CNI toksisitesi gelişmemiş hastaların son bir yıllık serum siklosporin ve takrolimus düzeylerinden daha yüksek idiyse de aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Anahtar kelimeler: graft biyopsisi, prognoz, akut rejeksiyon, kalsinörin inhibitörü, kalsinörin inhibitör toksisitesitr_TR
dc.contributor.departmentİç Hastalıklarıtr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster