Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorDoğan, Nagihan
dc.contributor.advisorKeçiş, Murat
dc.contributor.authorNalbant, Mert
dc.date.accessioned2023-10-16T08:11:54Z
dc.date.issued2023-10-11
dc.date.submitted2023-09-18
dc.identifier.citationNALBANT, Mert. War, Religion and Martyrdom: The Muslim Enemies of Byzantium (VIIth-Xth Centuries), Master’s Thesis, Ankara, 2023. NALBANT, Mert. Savaş, Din ve Şehitlik: Bizans'ın Müslüman Düşmanları (VII.-X. Yüzyıllar)tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/34053
dc.description.abstractThis thesis examines the role of religious discourse in the Byzantine Empire's political struggle against Muslims from the 7th to the 10th century. The Byzantine Empire had a close relationship with religion, particularly Christianity, with emperors using it to legitimize their rule and the Church leveraging political power for its own interests. This partnership between Byzantium and the Church shaped the empire's social, political, and cultural identity under the Roman and Christian concepts. The perception of Muslims and the struggle against them changed based on the political context. Initially, the Byzantines saw Muslim attacks as political conquests rather than a religious movement. However, as Muslims established a permanent presence and communication between the two sides improved, the Byzantines recognized the religious motivations behind Muslim conquests. In the 9th and 10th centuries, the empire's policies towards Muslims became more aggressive, culminating in a harsh religious discourse. As in the examples of jihad and the Crusades, which bring to mind the idea of holy war, the Byzantines used religion as a motivator in warfare, but with its own unique characteristics influenced by the empire's religious-political tradition and geographical conditions.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectOrta çağtr_TR
dc.subjectİslam tarihitr_TR
dc.subjectSaintstr_TR
dc.subjectŞehitlertr_TR
dc.subjectByzantine Empiretr_TR
dc.subjectMiddle Agestr_TR
dc.subjectİslam-Bizans ilişkileritr_TR
dc.subjectAzizlertr_TR
dc.subjectIslam and Byzantium relationstr_TR
dc.subjectIslamic historytr_TR
dc.subjectMartyrstr_TR
dc.subject.lcshD- Tarihtr_TR
dc.titleSavaş, Din ve Şehitlik: Bizans'ın Müslüman Düşmanları (VII.-X. Yüzyıllar)tr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetElinizdeki tezi hazırlarken asıl amacımız, VII. yüzyılda İslâm’ın ortaya çıkışından X. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun Müslümanlara yönelik siyasî mücadelesinde ve savaş arenasında dinî söylemlere ne ölçüde müracaat ettiğini ve bu söylemlere imparatorluğun içinde bulunduğu siyasî konjonktürün ve ihtiyaçlarının ne şekilde etki ettiğini tespit etmek ve bu söylemlerin Müslümanlara karşı bir “kutsal savaş” düşüncesini ortaya çıkarıp çıkarmadığını keşfetmektir. Romalılar ilk dönemlerinden itibaren dinle son derece yakın ilişkiler kurmuşlar, bu durum Bizanslılar tarafından Hristiyanlıkla devam ettirilmiştir. I. Konstantinos’tan itibaren imparatorlar Hristiyanlık aracılığıyla meşruiyetlerini kanıtlamak ve otoritelerini güçlendirmek istemişlerdir. Kilise ise imparatorluğun siyasî gücünü kendi emelleri için kullanmaya çalışmıştır. Böylece iki taraf arasında çıkarlarlara dayalı bir ilişki kurulmuştur. Bizans’ın Kilise ile kurmuş olduğu bu ortaklık sosyal, siyasî ve kültürel alanlarda değişikliklere yol açmış ve Bizans kimliğinin Romalı ve Hristiyan kavramları altında şekillenmesini sağlamıştır. İmparatorlukta Müslümanların ve onlara yönelik mücadelenin algılanışı siyasî konjontür, dolayısıyla dönemlere göre değiştirmiştir. VII. yüzyılda Bizanslılar Müslüman saldırılarını dinî bir hareket olarak görmekten çok siyasî bir Arap fetih silsilesi olarak algılamışlardır. VIII. yüzyılda Müslümanların Bizans’tan ele geçirdikleri bölgelerde kalıcı olduklarının anlaşılması ve iki taraf arasındaki iletişimin gelişmesi Bizanslıların Müslümanların bir dinî görüş çerçevesinde fetihler yaptıklarını anlamalarına sebep olmuştur. IX. yüzyılda imparatorluğun iç ve dış politikada yaşamış olduğu değişimlerin Müslüman algısını sertleştirdiği görülmektedir. X. yüzyıldaysa imparatorluğun hilâfetle gerçekleşen mücadelelerinin artması ve onlara yönelik saldırgan bir politika izlemesi artış gösteren sert dinî söylemin daha da gelişmesine yol açmıştır. Bu durum modern araştırmalarda Bizans’ın Müslümanlara karşı bir kutsal savaş düşüncesine sahip olup olmadığı sorusunu gündeme getirmiştir. Kutsal savaş düşüncesini akla getiren cihâd ve Haçlı Seferleri örneklerinde olduğu gibi Bizanslılar da siyasî konjonktüre göre dini savaşlarda bir motivasyon aracı olarak kullanmaya çalışmışlardır. Ancak dinin savaş sahasındaki kullanımı, Bizans’ın din- siyaset geleneği ve coğrafî koşulları sebebiyle kendisine özgü bir nitelik kazanmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentTarihtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-10-16T08:11:54Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster