Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÖzdemir, Ali Murat
dc.contributor.authorDemirli, Aynur
dc.date.accessioned2017-01-16T11:40:03Z
dc.date.available2017-01-16T11:40:03Z
dc.date.issued2016
dc.date.submitted2016-12-16
dc.identifier.citationDEMİRLİ, Aynur. Demokrat Parti’nin Laiklik Söylemi: Devletin Baskı Aygıtından Din Hürriyetine, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2016.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/3065
dc.description.abstractSecularism is one of the main controversial topics occupying country’s agenda in the last 30 years. The underlying reason of secularism being discussed as a heated agenda topic, not only in Turkey but all over the world, is the questioning of Enlightenment values, including nation states, by postmodernism. Also, political Islam, gradually expanding its area of influence today, is starting new discussion topics concerning secularism. Specific to Turkey, when the rise of political Islam with its level reached today and the secular reformation era in the country by the beginning of 20th century thought side by side, a striking contrast is evident. However, center-periphery paradigm, the dominant paradigm on secularism studies in Turkey, is mainly focused on Early Republic era. Yet, in order to apprehend the transformation in secularism, one has to look at 1950s, post Second World War years of multi-party system when a radical break took place in secularism. While harmonizing with the economic and political environment shaped by the new world order after the Second World War, a paradigm shift occurred in Turkey’s understanding of secularism. This shift would form the social base of the political Islamist ideology, which would attain a hegemonic position in future. When Democrat Party era is examined, it is evident that the transformation of secularism discourse cannot be addressed without considering the effect of Cold War and the class positions which the ruling party represents. In order to present secularism understanding of the period, which is socially contingent in a dialectical interaction, Party’s discourse is examined in three headings. Three rhetoric constituting DP’s secularism discourse are parts of a whole and in a mutual relation. DP’s secularism discourse, which is tri-partitioned as definition of secularism by putting freedom of religion and conscience in the center, criticism of the “oppressive” Kemalist understanding of secularism and conceptualization of religion as an ideological weapon in the fight against communism, constitutes an intricate and integrated structure. When DP’s discourse is elaborated with all its aspects, it can be concluded that the emergent “new” secularism is a product of social class struggles.tr_TR
dc.description.tableofcontentsKABUL VE ONAY i BİLDİRİM ii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iii TEŞEKKÜR iv ÖZET v ABSTRACT vi İÇİNDEKİLER vii KISALTMALAR DİZİNİ viii 1. GİRİŞ 1 1.1. LAİKLİĞİ YENİDEN DÜŞÜNMEK: MERKEZ-ÇEVRE PARADİGMASI VE SINIRLILIKLARI 7 1.2. LAİKLİK TARTIŞMALARINDA SINIFI ANIMSAMAK 19 2. DEMOKRAT PARTİ VE LAİKLİK POLİTİKALARI 26 2.1. YENİ DÜNYA DÜZENİ VE TÜRKİYE 26 2.1.1. Türkiye’de Çok Partili Düzene Geçiş 28 2.1.2. Ekonomide Liberalleşme 31 2.1.3. Batı Bloğuna Eklemlenme 33 2.1.4. Demokrat Parti ve “Laikliğin Muhafazakarlaşması” 35 2.2. DEMOKRAT PARTİ’NİN LAİKLİK SÖYLEMİ 46 2.2.1. Din-Vicdan Hürriyetine İndirgenen Laiklik 48 2.2.2. Baskıcı Devlet Aygıtının Uzantısı Olarak Laiklik 59 2.2.3. Komünizme Karşı Mücadeleyi Zayıflatan Bir Unsur Olarak Laiklik 68 3. SONUÇ VE TARTIŞMA: ANAAKIM LAİKLİK ELEŞTİRİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 81 KAYNAKÇA 100 EK 1: ETİK KURUL İZİN MUAFİYETİ FORMU 111 EK 2: ORJİNALLİK RAPORU 112tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectLaikliktr_TR
dc.subjectDemokrat Parti
dc.subjectMerkez-Çevre Paradigması
dc.titleDemokrat Parti’nin Laiklik Söylemi: Devletin Baskı Aygıtından Din Hürriyetinetr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetLaiklik son 30 yıldır, ülke gündemini meşgul eden en önemli tartışma başlıklarından biridir. Laikliğin, sadece Türkiye özelinde değil, tüm dünyada hararetli bir gündem maddesi olarak tartışılmasının temel sebebi, ulus devlet düşüncesi de dahil olmak üzere Aydınlanma değerlerinin postmodernizm içinde ciddi bir sorgulamaya tabi tutulmasıdır. Diğer taraftan, bugün etki alanını giderek genişleten siyasal İslam, laiklik konusunda yeni tartışma başlıkları açmaktadır. Türkiye özelinde de, siyasal İslam’ın yükselişinin 21. yüzyılın başlangıcında ulaştığı seviye düşünüldüğünde, ülkede 20. yüzyılın başlangıcında yaşanan radikal laik reform dönemi ile arasında çarpıcı bir karşıtlık ortaya çıkmaktadır. Ancak ülkemizde laiklik çalışmaları konusunda hakim paradigma olan merkez-çevre paradigması, özellikle Erken Cumhuriyet dönemi üzerine odaklanmış durumdadır. Oysa laiklik anlayışında yaşanan dönüşümün anlaşılabilmesi için, radikal laiklik anlayışında ilk kırılmanın yaşandığı II. Dünya Savaşı sonrası çok partili hayata geçilen 1950’li yıllara bakılmalıdır. II. Dünya Savaşı sonrası yeni dünya düzeni tarafından sınırları çizilen ekonomik ve siyasi çerçeveye uyulurken Türkiye’nin laiklik anlayışında bir paradigma değişimi yaşanmıştır. Bu değişim, ileride hegemonik pozisyona yükselecek siyasal İslamcı ideolojinin de toplumsal tabanını oluşturacaktır. DP dönemi incelendiğinde, laiklik söyleminde yaşanan dönüşümün Soğuk Savaş etkisinden ve iktidar partisinin temsil ettiği sınıfların pozisyonundan bağımsız ele alınamayacağı ortaya çıkmaktadır. Toplumsal koşullarla diyalektik bir etkileşim içinde belirlenen dönemin laiklik anlayışını ortaya koymak adına partinin söylemi üç başlık altında incelenmiştir. DP’nin laiklik söylemini oluşturan üç retorik bir bütünün parçalarıdırlar ve karşılıklı bir ilişki içindedirler. Laikliğin din-vicdan hürriyeti odağında tanımlanması, ‘baskıcı’ Kemalist laiklik anlayışının eleştirisi ve komünizmle savaşta dinin ideolojik bir silah olarak tasavvuru olarak üç başlığa bölünmüş olan DP’nin laiklik söylemi, aslında girift ve bütünleşik bir yapı oluşturur. DP’nin söylemi tüm cepheleriyle birlikte değerlendirildiğinde ise; bu dönemde ortaya çıkmış olan laiklik anlayışının toplumsal sınıf mücadelelerinin bir ürünü olduğu sonucuna varılabilir.tr_TR
dc.contributor.departmentDiğertr_TR
dc.contributor.authorIDTR45665tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster