Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAcun, Ramazan
dc.contributor.authorNazlıer, Yağız Fatih
dc.date.accessioned2021-12-01T07:10:31Z
dc.date.issued2021
dc.date.submitted2021-11-09
dc.identifier.citationNazlıer, Yağız Fatih, Geç Osmanlı'dan Erken Cumhuriyet'e Adlî Tıp ve Bilirkişilik, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2021.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/25662
dc.description.abstractOttoman Empire fell behind the West in many fields due to the problems occurring because of traditional structure starting from the 17th century. This situation also required the change and transformation need and caused a comprehensive modernization movement. In this context, changes and transformations within the medicine and and law fields, which were the two significant aspects of the modernization of the Ottoman Empire, caused forensic medicine to be born. The first autopsy in the Ottoman Empire was performed in 1841 with permission from Sultan Abdülmecid, and just after this, Tıbb ı Kanuni lessons were started to be given in the Mekteb-i Tıbbiyye-i Adliyye-i Şâhâne. Synchronously with modern medical education, new penal codes entered into the force independently from Islamic law, and Nizamiye Courts were established to implement these laws. Medical examiners started to play a role as medical experts in courts with the preparation of necessary medical and legal infrastructure. Proofs obtained by medical experts by using scientific methods were significant for the course of the courts, and that is why forensic practices were constantly supervised and became a governing instrument of the rulership.Within the scope of this study, occurrence, improvement, and transformation of forensic medicine and medical expertise were examined using qualitative research methods between 1839 and 1926. This study is the first study comprehensively addressing forensic medicine, forensic psychiatry, forensic sciences, and medical expertise and creating holistic approach. Reflections of forensic medicine practices on daily life in the center and periphery were addressed by starting with the works, archive documents, journals, and memories written for doctor and judges in the aforementioned period. Besides, forensic psychiatry separation from forensic medicine and becoming a separate profession was examined with examples. Also, the development of criminalistic practices, which were playing a significant role in the control mechanism of the state and their roles in the forensic science were addressed. This study found that forensic medicine practices were first met with negative reactions, but later it had become an instrument used bu the people for their benefit. The history of forensic medicine included successes in the addition to failures. However, this did not reflect on the institutional historiography. Moreover, medical experts had difficulty making their decisions to be accepted even though they started to have roles in the court.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectAdli tıptr_TR
dc.subjectAdli bilimlertr_TR
dc.subjectAdli psikiyatritr_TR
dc.subjectTıbbi bilirkişiliktr_TR
dc.subjectOtopsitr_TR
dc.subjectKriminalistiktr_TR
dc.subject.lcshTTıp tarihi. Tıp alanındaki derlemelertr_TR
dc.titleGeç Osmanlı'dan Erken Cumhuriyet'e Adlî Tıp ve Bilirkişiliktr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetOsmanlı Devleti XVII. yüzyıldan itibaren geleneksel yapıdan kaynaklanan sorunlardan dolayı, bilim ve teknoloji başta olmak üzere birçok alanda Batı’nın gerisinde kalmıştır. Bu durum aynı zamanda değişim ve dönüşüm ihtiyacını ortaya çıkarmış ve kapsamlı bir modernleşme hareketini de beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda Osmanlı modernleşmesinin iki önemli kolu olan tıp ve hukuk alanındaki değişim ve dönüşümler, adlî tıbbın doğuşunu da sağlamıştır. 1841 yılında Sultan Abdülmecid’in izniyle ilk otopsi gerçekleştirilmiş ve buna müteakiben Mekteb-i Tıbbiyye-i Adliyye-i Şâhâne’de tıbb-ı kanuni dersleri verilmeye başlanmıştır. Modern tıp eğitimiyle eş zamanlı olarak İslam hukukundan bağımsız yeni ceza kanunnameleri yürürlüğe girmiş ve bu kanunnamelerin uygulanacağı Nizamiye Mahkemeleri kurulmuştur. Gerekli tıbbi ve hukuki altyapının oluşmasıyla birlikte adlî tabipler, tıbbi bilirkişi olarak mahkemelerde rol almaya başlamışlardır. Tıbbi bilirkişilerin bilimsel yollarla elde ettikleri deliller mahkemenin gidişatında önemli bir unsur olduğundan dolayı, adlî tıp pratikleri daima denetime tâbi tutulmuş ve iktidarın yönetim araçlarından birisi haline gelmiştir. Bu çalışma kapsamında 1839 ile 1926 yılları arasında adlî tıp ve tıbbi bilirkişiliğin oluşumu, gelişimi ve dönüşümü nitel araştırma yöntemleriyle incelenmiştir. Bu alanda ilk defa adlî tıp, adlî psikiyatri, adlî bilimler ve tıbbi bilirkişilik kapsamlı olarak ele alınmış ve bütüncül bir bakış açısı oluşturulmuştur. Mezkûr dönemde tabipler ve hakimler için kaleme alınan eserler, arşiv belgeleri, mecmualar ve anılardan yola çıkılarak adlî tıp uygulamalarının merkezde ve periferide günlük hayata yansımaları ele alınmıştır. Bununla birlikte adlî psikiyatrinin, adlî tıptan sıyrılması ve ayrı bir uzmanlık alanı olarak ortaya çıkışı örneklerle incelenmiştir. Ayrıca devletin kontrol mekanizmasında önemli bir yer edinen kriminalistik uygulamalarının gelişimi ve adlî bilimlerdeki rolü ele alınmıştır. Araştırmamızın sonucunda ise; adli tıp uygulamaları ilk başlarda tepkiyle karşılaşırken zaman içerisinde halkın kendi lehine kullandığı bir enstrüman haline geldiği, adli tıp tarihinin başarıları olduğu kadar başarısızlıkları da olduğu ama bunun kurumsal tarih yazımına yansımadığı ve tıbbi bilirkişiler mahkemelerde rol almaya başlasalar da söylemlerini kabul ettirmekte zorluk yaşadıkları tespit edilmiştirtr_TR
dc.contributor.departmentTarihtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2021-12-01T07:10:31Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster