Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAydın, Cevdet Coşkun
dc.contributor.authorSönmez, Zeynep
dc.date.accessioned2021-10-13T07:33:21Z
dc.date.issued2021
dc.date.submitted2021-07-22
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/25502
dc.description.abstractCities, which are residential areas with limited natural resources, where the majority of the population works in the service and industry sectors, where they live together since human beings are social beings; They are dynamic structures that react to all kinds of effects and have their own characteristics. Today, urbanization, which growth has emerged as a result of the number of cities in parallel with the economic, social, and technological developments, besides the change and transformation for the unique textures of the cities, in some cases; It can create threats such as rapid population growth, uncontrolled land use, unplanned construction, and air pollution. Many international organizations have set goals and prepared plans on a global scale with the concept of sustainability, which has been put forward to prevent negative situations that urbanization can bring and for better quality and healthy urban life. At the HABITAT-III conference, which was held every 20 years by the United Nations (UN)-HABITAT Organization, of which Turkey is a member, and the last one was held in 2016, it was emphasized that urban planning should be holistic, ecological, and sustainable with the natural and built environment. Sustainable city plans should be prepared following the characteristics of the region and in a way that all measures are taken against the threats that may be encountered in the future. This preparation includes the stages of processing, interpretation, and evaluation of all the components of the city, both numerically and qualitatively, in a wide perspective from the natural and built environment of the cities to the population and energy use. Geographic Information System (GIS) technologies are the tool that will help the decisions to be taken by analyzing and managing such a process in the best way. This study aims to develop a multi-criteria framework to be used in sustainable urban plans in the Gölbaşı district of Ankara. In addition to the fact that the study area has the status of Special Environmental Protection Area (SEPA), it is located on important air corridors within the green belt system in sustainable urban planning and is of great importance for the future of the city. In this context, within the scope of the thesis, the environmental risks in the study area were determined, defined systematically and a flow/diagram framework was prepared, then, in line with the weights given to the determined criteria, multi-criteria decision-making methods were applied through GIS and a risk map of the region was created following the prepared framework. With a second analysis made on the regions exposed to high risk in the risk map, the results obtained according to the changing criterion weights were interpreted and evaluated with risk factors. With this study, risk analyzes can be made in every city in our country by changing only the region-specific criteria and weights, and necessary revisions can be made according to the results of these analyzes.tr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectKent planlamasıtr_TR
dc.subjectCBStr_TR
dc.subjectSürdürülebilirliktr_TR
dc.subjectÇevresel risk analizitr_TR
dc.subject.lcshGeomatik mühendisliğitr_TR
dc.titleSürdürülebilir Kent Planlamasında CBS Tabanlı Çok Kriterli Çevresel Risk Analizi: Ankara Gölbaşı Örneğitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetİnsanoğlunun sosyal bir varlık olmasından dolayı bir araya gelerek yaşadıkları, uygarlıkların ortaya çıkışına zemin hazırlayan, nüfusun çoğunluğunun hizmet ve sanayi sektörlerinde çalıştığı, sınırlı doğal kaynaklara sahip yerleşim alanları olan kentler; her türlü etkiye karşı reaksiyon gösteren, kendilerine has özellikleri olan dinamik yapılardır. Günümüzde ekonomik, toplumsal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak kentlerin büyümesi ve sayılarının artması sonucu ortaya çıkan kentleşme, kentlerin kendilerine özgü dokuları için değişim ve dönüşümün yanı sıra bazı durumlarda; hızlı nüfus artışı, kontrolsüz arazi kullanımı, çarpık yapılaşma ve hava kirliliği gibi tehditler oluşturabilmektedir. Hem kentleşmenin getirebileceği olumsuz durumların önlenmesi hem de daha kaliteli ve sağlıklı kent yaşamları için ortaya konulan sürdürülebilirlik kavramı ile uluslararası birçok organizasyon küresel çapta hedefler belirleyip planlar hazırlamıştır. Türkiye ‘nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler (BM)-HABİTAT Örgütü’nün her 20 yılda bir düzenlediği, en sonuncusunun 2016 yılında gerçekleştirildiği HABİTAT-III konferansında kent planlamalarının doğal ve yapılı çevreyle bütüncül, ekolojik ve sürdürülebilir olması vurgulanmıştır. Sürdürülebilir kent planları bölgenin karakteristik özelliklerine uygun ve ileride karşılaşılabilecek tehditlere karşı her türlü önlem alınmış şekilde hazırlanmalıdır. Bu hazırlık kentlerin doğal ve yapılı çevresinden, nüfusuna, enerji kullanımına kadar geniş bir perspektifte, kentin bütün bileşenlerini hem sayısal hem de niteliksel olarak işleme, yorumlama ve değerlendirme aşamalarını içerir. Böyle bir süreci en iyi şekilde analiz edip yöneterek alınacak kararlara yardımcı olacak araç ise Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) teknolojileridir. Bu çalışmada; Ankara ili Gölbaşı ilçesinde sürdürülebilir kent planlarında kullanılmak üzere çok kriterli bir çerçeve geliştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma alanının Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) statüsünde olmasının yanı sıra yapılan sürdürülebilir kent planlamalarında yeşil kuşak sistemi içinde önemli hava koridorları üzerinde yer almakta ve kentin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda tez kapsamında çalışma alanındaki çevresel riskler tespit edilip, sistematik olarak tanımlanarak bir akış/diyagram çerçevesi hazırlanmış, sonrasında belirlenen ölçütlere verilen ağırlıklar doğrultusunda çok kriterli karar verme yöntemleri CBS aracılığıyla uygulanıp hazırlanan çerçeveye uygun olarak bölgenin risk haritası oluşturulmuştur. Risk haritasında yüksek riske açık olan bölgeler üzerinde yapılan ikinci bir analizle, değişen kriter ağırlıklarına göre çıkan sonuçlar yorumlanarak risk faktörleriyle değerlendirilmiştir. Bu çalışmayla ülkemizdeki her şehirde sadece bölgeye özgü kriterler ve ağırlıklar değiştirilerek risk analizleri yapılabilecek ve bu analizlerin sonuçlarıyla kent planlamalarında göre gerekli revizyonlar gerçekleştirilebilecektir.tr_TR
dc.contributor.departmentGeomatik Mühendisliğitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2021-10-13T07:33:21Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemaptr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster