Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKaplan, Ayten
dc.contributor.authorYılmazoğlu, Burcu
dc.date.accessioned2020-03-19T13:27:33Z
dc.date.issued2020
dc.date.submitted2020-01-13
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/22285
dc.description.abstractThe mother makes some actions to silence her baby and put the baby to sleep. Lullaby, one of the most important of these actions, has a very special place in the mother-baby relationship. In this study, the lullaby phenomenon of Anatolia, the effects of lullabies that are identified with the mother's voice are aimed to be addressed musically and verbally. The lullabies, which are sung to put the baby to sleep, are a cultural element with a deep impact. In Anatolian culture, the concept of the lullaby, which is an oral literature product of Folk Literature and mostly anonymous, was used in Traditional Turkish Music under the main title "lyric folk songs”. The mother wants to relieve the baby with sincere feelings, to facilitate the transition to sleep, and to relieve any ache and pain. For this reason, she applies to music. In addition to singing anonymous lullabies, the mother can also sing a lullaby as she comes from within. There are also lullabies composed. The first lullabies written in the Sumerians, which started the ages of Mesopotamia since B.C. 4000s, are seen. In the first line of this lullaby, there is an expression suggesting that it is sung with melody. Divanü Lügat-it Turk, which is accepted as the first Turkish dictionary, is referred to as “balu balu’. This shows that the phenomenon of lullaby has gained an important place in our culture since ancient times. Lullabies have explained many subjects in terms of their content. Lullabies are shaped according to the feelings that the mother sees, lives and feels. The mothers who conveyed the words to the emotion through music bring together the lullabies in lyrical structure. Lullabies, which are folk songs from the voices of the mothers who lived in these lands with disappeared names and lullabies with known composer and lyrics-writer were taken to TRT note archive. Therefore, to examine these valuable works from a musical point of view, the TRT note archive was utilized and some evaluations were made. Lullaby arouses in the mother's voice. Such that the effect of this sound for centuries has preserved the existence of lullaby so far. In this study, the musical analysis deriving from the examples based on the notes taken from Anatolian lullabies and evaluations of whether or not the effects of the mother's voice on the baby are included.tr_TR
dc.publisherGüzel Sanatlar Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectNinnitr_TR
dc.subjectAnadolu
dc.subjectGeleneksel müzik
dc.subjectTürkü
dc.subjectFolklor
dc.subjectAnne sesi
dc.subject.lcshM- Müzik ve Müzik üzerine kitaplartr_TR
dc.titleGeleneksel Türk Müziğinde Ninni Olgusunun Yeri ve Ninnilerin Müziksel Çözümlemesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetAnne bebeğini susturmak, uyutmak için birtakım eylemler yapar. Bu eylemlerin en önemlilerinden birisi olan ninni, anne bebek ilişkisinde çok özel bir yere sahiptir. Bu çalışmada, Anadolu’nun ninni olgusu, anne sesiyle özdeşleşen ninnilerin etkilerinin neler olduğu, ninnilerin müziksel bakımdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ninniler derin boyutta etki alanı olan bir kültür öğesidir. Anadolu kültüründe Halk Edebiyatı’nın sözlü edebiyat ürünü ve çoğunlukla anonim olan ninni kavramı, türkü ana başlığı altında “lirik türküler” içinde yer almaktadır. Anne, bebeğini rahatlatmak, uykuya geçişini kolaylaştırmak, ağrısı ve acısı varsa dindirmek ister. Bu sebeple müziğe başvurur. Kuşaktan kuşağa aktarılan ninnilerin söylemesinin yanı sıra, anne o anda içinden geldiği gibi de ninni söyleyebilmektedir. Ayrıca bestelenmiş ninniler de bulunur. M.Ö. 4000’lerden itibaren Mezopotamya’da varlık gösteren tarih çağlarını başlatan Sümerlerde yazılı ilk ninniye rastlanmaktadır. Bu ninninin ilk satırında ezgiyle söylendiği anlaşılan ifade yer alır. İlk Türk sözlüğü olarak kabul edilen Divanü Lügat-it Türk’te ninniden “balu balu” olarak adlandırılmıştır. Bu da gösterir ki ninni olgusu çok eskilerden beri kültürümüzde önemli bir yer edinmiştir. Ninnilerin içeriği, annenin gördüğüne ve yaşadığı duyguya göre şekillenmiştir. Anadolu topraklarında yaşamış, adları kaybolmuş annelerin sesinden doğan ninnilerle bestekârı ve güftekârı bilinen ninniler TRT nota arşivine alınmışlardır. Dolayısıyla bu değerli eserlerin müziksel bakımdan incelenmesi maksadıyla TRT nota arşivinden yararlanılmış ve birtakım değerlendirmeler yapılmıştır. Asırlar boyu anne sesinin tesiriyle, ninni varlığını bugüne değin korumuştur. Bu araştırmada, Anadolu ninnilerinin notaya alınan örneklerinden yola çıkarak yapılan müziksel incelemeye, bu inceleme neticesinde yapılan makam, ezgi kalıbı, usul, ezgisel seyir gibi değerlendirme ve analizine, anne sesinin bebek üzerinde etkisinin olup olmadığına ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentDiğertr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2020-03-19T13:27:33Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster