Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorBilir, Ayşe
dc.contributor.authorSuğür, Bengisu
dc.date.accessioned2020-03-12T13:45:23Z
dc.date.issued2020
dc.date.submitted2020-01-30
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/22280
dc.description.abstractPresently people waver between trying to exist within the society and abiding by the rules that have to be obeyed in order to keep their living conditions above average. Particularly women have been trying to manage an existential crisis from the past to the present, and they have struggled with different subjects through all these years. Although women have made themselves be heard on many subjects through the rise of Feminism, they have faced a variety of problems with the changing times. When we have a look at the historical timeline, it is possible to see how women have been moulded, stereotyped and judged by certain standards due to historical, mythological and religious teachings. So long as societies have improved and patriarchal rule and religious understanding have gained power, women have been attributed weaker and more passive adjectives under the guise of gender roles, as well as having been expected to stay within the circle that has been drawn for them by the culture in which they live. When they went up against the impositions of culture, they have been marginalized and punished if necessary. Gender roles have been shaped and the requisites of each sex have clinged to them. However, women, especially have not been asked whether they wanted to shoulder the requirements of these roles. When we have a look at most of the societies, it is clear that the primary duty of any woman is to stay at home and take care of her children. For this reason, women have always been associated with nature, and has always been expected to be generous and productive. Against this of course men took a hold of culture and by ruling nature, playing with it, and making changes and settlements and setting limitations upon nature, men have always expected women to obey them. Patriarchal ideology not only wanted to rule nature and women, but also created prejudices regarding untraditional woman-man relationships at the same time. Quir ecology, which draws attention to the fact that heteronormative ideas have infiltrated into the understanding of “nature” and human, rejects the association of “naturality” with “heterosexuality,” and by calling attention to how nature and marginalized social groups both have been usurped throughout history, analyzes heteronormative gender norms from the viewpoint of nature, women and quir communities. This study tackles the issue of women, who live in a heteronormative society and suffer because of cultural impositions that expect her to be a mother and productive. These women, by questioning gender roles and going up against most of them, have dealt with the issue of ecological annihilation and inherent feminine growth through painting.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherGüzel Sanatlar Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectEkofeminizmtr_TR
dc.subjectFeminizmtr_TR
dc.subjectToplumsal cinsiyettr_TR
dc.subjectEkolojitr_TR
dc.subjectPanteizmtr_TR
dc.subjectKadıntr_TR
dc.subjectVahşi doğatr_TR
dc.subjectSanattr_TR
dc.subjectAtaerkiltr_TR
dc.subjectHeteronormatiftr_TR
dc.titleEkofeminizm Bağlamında Toplumsal Cinsiyet Psikolojisinin Görsel Sanatlardaki Yorumlamalarıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetGünümüz insanı, toplumda var olabilmek ve hayat şartlarını ortalamanın üzerinde tutabilmek için uyulması gereken kurallar içerisinde bocalamaktadır. Hele ki kadınlar, geçmiş zamandan günümüze dek sürekli varoluşsal krizleri yönetmeye çalışmış, geçen zaman boyunca farklı konuların mücadelesini vermiştir. Kadınlar, Feminizm’in yükselişi ile çoğu konuda kendi seslerini duyurabilmişse de değişen zaman içinde farklı sorunlarla yüzleşmeye devam etmişlerdir. Tarihî çizgiye göz attığımızda hem tarihsel hem mitolojik hem de dinin getirileri ile kadının nasıl şekillendirildiğini; belli kalıp ve değer yargılarına tabi tutulduğunu görmek mümkündür. Toplumlar gelişmeyi sürdürüp, ataerkil bir yönetim ve dinî anlayış güç kazandıkça, “cinsiyet rolleri” adı altında kadınlara daha pasif ve güçsüz sıfatlar bırakılmış; onların, içerisinde yaşadıkları kültürün çizdikleri çemberde kalmaları beklenmiştir. Bu sınırlandırmalara karşı geldiklerinde ise dışlanmış, yeri geldiğinde cezalandırılmışlardır. Zaman içerisinde toplumsal cinsiyet rolleri şekillenmiş, bu rollerin getirileri her iki cinse de yapışmış ancak özellikle kadınlara bu rollerin getirilerini sırtlanmayı isteyip istemedikleri hiçbir zaman sorulmamıştır. Çoğu topluma baktığımızda kadının en büyük işlevinin doğurganlık olduğu, çocuklarını besleyip büyütmek, evine bakmak olduğu görülür. Bu sebeple kadın, ondan hep verici ve üretken olması beklendiği için her zaman doğa ile bağdaştırılmış, bunun karşısında ise Ekofeminizm’in savunduğu gibi kültür her zaman erkeklere göre düzenlenmiştir. Böylece ataerkil düzen doğa üzerinde hüküm sürerek, doğanın üzerinde oynamalar, değişmeler, yerleşimler ve sınırlamalar yaparak her zaman doğanın/kadının ona itaat etmesini beklemiştir. Kadının ona itaat etmesini bekleyen ataerki hem doğaya hem kadına hükmetmeye çalışmakla kalmamış aynı zamanda, gelenekselleşmiş kadın-erkek ilişkileri dışında tercihleri olan bireylere de ön yargı ile bakmıştır. Bu önyargılar doğrultusunda heteronormatif fikirlerin “doğa” ve insan anlayışına nüfuz ettiğine dikkat çeken kuir ekoloji düşüncesi “doğal” ve “heteroseksüellik” kavramları arasında var olan birlikteliği reddeder. Doğa ve dışlanmış sosyal grupların her ikisinin de tarih boyunca nasıl istismar edildiklerine dikkat çeken kuir ekoloji, heteronormatif toplumsal cinsiyet normlarını, hem doğa hem kadın hem de kuir bireyler üzerinden inceler. Bu çalışma; heteronormatif bir toplum içinde yaşayan ve bunun sıkıntılarını çeken bir kadın olarak, kültürel dayatmaları, toplumsal cinsiyet rollerini, ekolojik yok oluş ve kadınsı içsel yolculuğu sanat içerisinde inceleyerek ele almıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentResimtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2020-03-12T13:45:24Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster